Kitaplarının yaklaşık 40 dile çevrildiğini ancak Kürtçe'ye çevrilmediğini yazan Şafak, "Kendi ülkemde, benimle aynı pasaportu taşıyan vatandaşlarımızın konuştuğu ve beşikten itibaren öğrendiği bir dilde romanlarımı bulamıyorum" diye yazdı.
İşte Elif Şafak'ın bugünkü köşesinde kaleme aldığı o satırlar:
Azınlık dilleriyle beraber kadim kültürler, koskoca bir tarihsel birikim ve insanlığın hikâyeleri de kaybolmakta damla damla. Kitaplarımın çevrildiği dillere bakıyorum. Neredeyse 40'a yaklaşmış. İspanyolca'dan Rusça'ya, Çince'den İbranice'ye her dil var aralarında. Kimi daha yaygın konuşulan, kimi daha dar coğrafyalarda. Lakin bir tek dil yok aralarında: "Kürtçe." Kendi ülkemde, benimle aynı pasaportu taşıyan vatandaşlarımızın konuştuğu ve beşikten itibaren öğrendiği bir dilde romanlarımı bulamıyorum.
MARDİNLİ BİRİ BENİM KİTABIMI OKUMAK İSTESE..
Sadece ben değil, Türk edebiyatında kaç romancı, şair, öykü/deneme ustası Kürtçe'ye çevrilmiş? Kendini en iyi Kürtçe ifade eden ve bu dilde hayal kuran, rüya gören Mardinli bir ev hanımı herhangi bir kitabımı okumak istese Kürtçe'sini bulamayacak. O kadar kanıksamışız ki bu durumu sormuyoruz bile, neden?
ANA DİLDE EĞİTİM TÜRKİYE'Yİ ZAYIFLATMAZ
(...) Araştırmalar ve nabız yoklamaları gösteriyor ki en çok önemsenen, dile getirilen talep anadilde eğitim. Türkiye'de çocukların birden fazla dil konuşarak büyümesi bu ülkeyi geriye götürmez. Kürt çocukları, hem anadilleri olan Kürtçe'yi, hem ortak dilimiz olan Türkçe'yi, hem dünya dilleri olan İngilizce, Fransızca yahut İspanyolca'yı öğrenerek büyüyebilirler. Bu bizi zayıflatmaz. Aksine güçlendirir. Kendi dilinde şiir okumak, roman yazmak, hayal kurmak, hikâyeler yaratmak gayet temel ve insani bir talep. Ekmek gibi. Su gibi elzem.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.