• BIST 9338.58
  • Altın 3934.18
  • Dolar 38.0329
  • Euro 42.8748
  • İstanbul 4 °C
  • Diyarbakır 7 °C
  • Ankara 3 °C
  • İzmir 9 °C
  • Berlin 7 °C

Ekmeleddin İhsanoğlu Kürtçe'den özür dilemeli

Ekmeleddin İhsanoğlu Kürtçe'den özür dilemeli
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Taraf gazetesindeki röportajında Kürtçe ile ilgili söylediği sözler trajikomik bir durumu yansıtıyor. Nevzat Eminoğlu yazdı.

Ekmeleddin bey Kürtçeye ve Kürtlere ayıp etti
Cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu üç gün önce Taraf gazetesindeki röportajında Kürtçe ile ilgili söylediği sözler hangi taraftan bakılırsa bakılsın trajikomik bir durumu yansıtıyor. Çünkü bu sözler cumhurbaşkanı adayı olan bir kişinin bırakın dünyayı, kendi ülkesini dahi tanımadığını gösteriyor. Sayın İhsanoğlu Kürtçe anadilde eğitim yapılamayacağını örneklemek için “Değişik etnik yapısı olan tek ülke biz değiliz. İngiltere’de İngilizler Welsch’ler, İskoçyalılar, İrlandalılar var. Ama devletin bir resmi dili var, eğitim dili ülkenin her yerinde İngilizce” diyor. Halbuki İngiltere’de Welsch’ler, İskoçyalılar, İrlandalılar kendi anadillerinde eğitim yapıyorlar ve İngiltere’de sadece İngilizce eğitim yok. Ülkelerin eğitim politikalarından ve özellikle Avrupa devletlerinin hukuki mevzuatından ve siyasi/idari teamüllerinden az-çok haberdar olan biri bunu bilir.    

Ekmeleddin Bey’in asıl yaralayıcı ve kendisine yakışmayan ifadeleri, Kürtçe hakkında sarf ettiği sözleri olmuştur. Zira insan bir konuda bilgisiz olabilir. Bu insani olarak normaldir,  sonradan öğrenilerek telafi edilebilir. Ama “saygın bir bilim adamı”, “nazik, beyefendi” bir insan olarak kamuoyuna takdim edilen birinin, kendi ülkesinin en çok konuşulan ikinci diline (veya herhangi bir dile)-bu dili bilmediği ve bu dil hakkında bir araştırması da bulunmadığı halde- “bu dil (Kürtçe) bilim dili değil” demesi, gerçekten ne bilime ve ne de nezakete sığar. Buna olsa olsa “bilgisizlik” ve başka dil ve kimlikleri hor görme demek olan “ırkçılık” kokan bir ifade denilebilir.

Bilgisizliktir; çünkü Kürtçe’nin yazılı ürün verme tarihi ve bilim alanında kullanılma geçmişi Türkçeden çok farklı değildir. Anadolu Ajansı’nın yaptığı, Muş ve Mardin Üniversitelerinden akademisyenlerin katıldığı 29 Mayıs 2014 tarihli Kürtçe Habercilik Çalıştayına sunduğum tebliğde de belirttiğim gibi “Kürtçedeki ilk yazılı eserlerin tarihini İslam öncesi döneme kadar geri götürmek mümkündür. Biz bu ilk Kürtçe yazılı eserler hakkındaki bilgileri Endülüs Emevi dönemi Dilbilimcisi İbn-i Vahşiyya adlı Keldani bir alimin 856 yılında eski alfabeler üzerine yazdığı Arapça “Şewqu’l Musteham Fi marifeti Rumûzi’l-Eqlam”adlı eserinden öğreniyoruz. Bu dilbilimci Kürtlerin kendilerine özgü bir Alfabeyle yazmış olduğu 30 adet Kürtçe kitaptan söz etmektedir.  

Kürt ve Türk edebiyatı ile ilgili basit bir karşılaştırmalı araştırmada bulunan biri hemen görecektir ki tarihte ilk Kürtçe ve Türkçe eserler birbirine yakın dönemlerde çıkmıştır. Kaşgarlı Mahmut’un Türkçe Divanı(1073) ile Tahir- i Uryan’ ın Kürtçe divanı(1010) birbirine yakın tarihlerdedir. Hakeza ilk Türkçe ve Kürtçe gazeteler, piyesler, romanlar v.s modern edebiyat ürünleri de aynı yüzyılda, yani 19. yüzyılda ortaya çıkmaya başlamıştır.”

Ekmeleddin bey “Kürtçede bilim terminolojisi yok” diyerek yine bir bilgisizlik ve bilmediği bir alanda cesurca konuşma örneği göstererek bilim adamlığı kimliğine de haksızlık ediyor. Halbuki bilim terminolojisi neredeyse bütün dünya dillerinde ortaktır. Klasik dönemde Avrupa’daki diller daha çok Latin dilinin ve Ortadoğu’daki diller de daha çok Arap dilinin terminolojisinden yararlanıyordu. Modern dönemde ise İngiliz dilinin bilim terminolojisi tüm dilleri etkilemekte. Dilcilerin ortak tespiti şudur ki her dilin kendine göre bir terminolojisi vardır ve dil terminolojide eksiklik hissettiği yerde ortak terminolojiden yararlanır. Bu durum, Türkçe ve Kürtçe dahil, bütün diller için geçerlidir. Kaldı ki dil bilimi literatüründe “bilim dili” “bilim dili olmayan dil” ve ya “terminolojisi olan dil ve ya olmayan dil” diye bir kategori yok. Anadilde eğitimden yararlanmak için, ne hukukta, ne eğitim biliminde ve ne de din de  böyle bir şart yok. Maalesef bazı insanlar kendi uzmanlık alanları olmadıkları halde önüne gelen her konuda düşünmeden konuşuyorlar. Bir nevi “cehl-i mürekkep” durumunu yaşıyorlar. Yani bilmiyorlar. Bilmediklerinin de bilmiyorlar. Trajikomik durumlara düşüyorlar.

Kaldı ki Kürtçe, Kürtlerin Müslüman oluşundan beri, yani 1398 yıldır (Diyarbakır ve çevresinin Müslüman oluşu Hz. Ömer devrinde Hicri 37 yılında olmuştur) Kürt medreselerinde eğitim dili olarak kullanılmaktadır. Bu medreselerde okutulan 30 civarındaki ders kitabının üçte biri Kürtçedir. Bu medreselerde din dersleri ile beraber işlenilen Mantık, Felsefe, Kozmografya gibi beşeri bilimler de Kürtçe olarak verilir. Hatta yine Molla Muhammed Arwasî isminde bir Kürt Medrese bilginin 200 yıl önce Kürtçe olarak yazdığı bir Tıp Bilimi kitabını Mardin Artuklu Üniversitesinden Prof.Dr.Kadri Yıldırım hocamız yeniden bastı. Kürtçe dili cumhuriyetin kuruluşundan başlayarak ta birkaç yıl öncesine kadar oldukça amansız ve imansız bir inkâr ve yok edilme politikası ile karşı karşıya kalmasına rağmen Osmanlının son döneminde İstanbul’da, 1920’ler den şimdiye kadar Kafkasya’da, Şam’da, Irak Kürdistan’ında ve demokratik açılımla beraber Türkiye’mizde de ilkokuldan Üniversiteye kadar eğitim ve bilim alanında kullanılagelmiştir. Aslında biz dilciler bu dayanıklılığı Kürtçenin köklülüğünün ve zenginliğinin bir göstergesi olarak değerlendiriyoruz. “Allah başka bir dilin başına getirmesin böyle bir dayanıklılık imtihanını!” diyoruz.  

Dolayısıyla hiç araştırıp ehline sormadan “Kürtçede bilim terminolojisi yok, Kürtçe bilim dili değil” demek en hafif tabirle bilgisizlik örneğidir. Kürt kimliğini-dilini, ırkçı ve faşizan bir zihniyetle inkâr edip yok etmek isteyen ve bunun için bu ülkeye büyük acılar yaşatan ve iflas etmiş-tarihin çöp sepetinde müstahak olduğu yerini almış eski Türkiye zihniyetinin nakaratlarının tekrarıdır bu.

Bu anlayış dindarlara da “gerici”, “yobaz”, “örümcek kafalılar” derdi. Şimdi sayın İhsanoğlu siz bir dindar olarak dindarlar hakkında eski Türkiye zihniyetlilerinin söylediği bu yafta ve hezeyanları kabul ediyor musunuz? Eğer gerçek dindar iseniz tabi ki kabul etmezsiniz. Her vicdan sahibi insan da kabul etmez bu hakaretli yalanları. Çünkü iftira olduğu ortada. O halde cumhuriyetin kuruluşundan beri ırkçı ve asimilasyoncuların Kürtçe ve Kürtler için söylediği “Kürtçe bir dil değil, Kürtçe yazı yoktur, Kürtçe dil olsa da bilim, medeniyet dili değil...” gibi kurgulanmış ırkçı söylemleri ve yalan olduğu ortaya çıkan ve çöken bu bilim dışı, hakaret dolu iddia ve iftiraları neden tekrarlayıp duruyorsunuz? Bu size yakışır mı? Bilinçaltındaki eski resmi eğitim bilgi/sizliği sonucu ve gayr-i ihtiyari olarak o sözleri sarf ettiğinize inanmak istiyoruz. Bunun da en basit ve medeni göstergesi bir özür beyanıdır.       

Nevzat Eminoğlu
Muş Alparslan Üniversitesi
Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim görevlisi

Kaynak: Haber Kaynağı
  • Yorumlar 10
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • ADİL ATSIZ21 Temmuz 2014 Pazartesi 14:37 Ekmeleddin İhsanoğlu Kürtçeden özür dilemeli

      Söylecek bişeyim yok hocam yüreğinize ve bilginize sağlık çok güzel sade bir dille anlatmışsınız. tebrik ediyorum

      Yanıtla (0) (0)
    • Nacif21 Temmuz 2014 Pazartesi 15:06Mükemmel bir makale

      Bu yazıya eklenecek te bir virgül bile yok; harika bir makale, eline yöreğine sağlık Nevzat Eminoğlu.

      Yanıtla (0) (0)
    • İlimdar21 Temmuz 2014 Pazartesi 15:06Ekmelettin efendi

      Bu Ekmelettin denen kişi eğer bilim adamı ise söylediklerini bilimsel olarak destelemesi gerekmiyor mu? Öyle yapmadığına göre boş konuşuyor. Aslında tam da CHP ve MHP adına aday olacak kadar geri kafalıymış bu zevat....

      Yanıtla (0) (0)
    • şakir çetin21 Temmuz 2014 Pazartesi 16:11her beji

      Yaklaşık yüz yıldır kürdü ve kürtçeyi yok sayan zihniyetin adayı ancak bu kadar olur. ama özüldüğüm nokta bir ilim insanının bu kadar aciz kalması, sanki dünyada yaşamıyormuş havası olması,
      Yinede sayın Nevzat hocam cevabınız taktire şayan olmuş
      kendi adıma ve halkım adına teşekür ederim.

      Yanıtla (0) (0)
    • bırındar21 Temmuz 2014 Pazartesi 18:02Aslına rücü

      Ekmelleddin arapça olup türkçeye kemal olarak geçmiştir kurd- kurdi sözkonusu olunca islami kimlik terkedilerek aslına rücü etmesi şaşırtıcı gelmemeli

      Yanıtla (0) (0)
    • Cesaret22 Temmuz 2014 Salı 11:22Herkese Karşı

      Mamoste merhaba güzel bir konuya değinmişsin söylediklerin hepsi doğru lakin aynı cümleleri daha önce Bülent arınç ta söyledi niye ona da bir cevap yazmadınız. Ve yazının bir yerinde konuyla ilgisi olmamakla beraber İslamcılara işin içine katmışsınız ki iktidardan bir aferin alasınız. Biraz daha cesaret...

      Yanıtla (0) (1)
    • Medya terazi21 Temmuz 2014 Pazartesi 23:13Cuntacı ewrenle ayni fkirdedir

      Cuntacı ewren sağı, sola kışkırtarak ortalığı halkların boğazlaşmasına hazır hale getirdikden sonra,sırf Kurdlerin warlığını inkara dayalı bir amaçla bahane zeminini oluşturarak,önce KURDİ'ye cuntacı darbeyi indirdi sonrada KURD yokdur dedi bunlar dağ kartkurtleridir diyen bir zihniyetin ikiz yetişmesidir ekmelettin.İro Kurdi yi hiçleştirme emelini ortaya adtı sıbe Kurd yokdur diyebilecek bir kafa yapısına sahib biridir.Yarısı tüırk islam senteziyle harmanlanmış yarısıda kemalizm tüırkçılığıyla

      Yanıtla (0) (0)
    • Metîn K.D.22 Temmuz 2014 Salı 00:28Spas mamoste

      Mamosteyê me Nevzat Eminoğlu re gelek spas ku pexşanek hêja ji bo amade kiriye. Careke din spas mamoste.
      MKD

      Yanıtla (0) (0)
    • eski kafa22 Temmuz 2014 Salı 11:01eski zihniyet

      Suc biz kurtlerde de var..niyemi? Biri bzm dilimize hakaret mi etti.tepkimizi hemen ortaya koymuyoruz..turkiyedeki bir cokinsan da bukafadadir hala cünkü turkler kurtleri tanimiyor..

      Yanıtla (0) (0)
    • gımgım22 Temmuz 2014 Salı 11:24bilim insanı değil. cehalet

      Başta Nevzat hocay ve onun bigilerine Allah bin defa razı olsun. Şükür ki böyle kürd düşünürleri vardır.
      Ekmeleddin bey sözde bilim insanı olmuş. ama insani değerlerden yoksun kalmış. bey efendi bu çağda en büyük potu kırdımı yoksa bunlar zaten bu zihniyetedirler deyip önemsememek lazım diye düşünelim. yüz yıllaraca beraber sözde yaşadığı KÜRD halkını görmrmezlikten ancak bu zihniyette olanlar böyle zırvalarlar.

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89