• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 7 °C
  • Diyarbakır 5 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 2 °C

Ece Temelkuran: Son iki yazım için kovdular

Ece Temelkuran: Son iki yazım için kovdular
Gazeteci/yazar Ece Temelkuran, Habertürk'teki işine son verilmesinin ardından ilk kez bir Lübnan gazetesine röportaj verdi.

Gazeteci/yazar Ece Temelkuran, Habertürk'teki işine son verilmesinin ardından ilk kez bir Lübnan gazetesine röportaj verdi. El Ekber gazetesinin İngilizce baskısında Matthew Cassel imzasıyla çıkan röportaj, "Türkiye'nin Ece Temelkuran'ını işten çıkarmak: Düşündüğünü açıkça söylemenin bedeli" başlığıyla yayımlandı.

Türkiye'de gazeteciler ve muhalif kesimler üzerindeki baskılara ilişkin bir giriş yazısıyla sunulan röportajda Temelkuran Cassel'e, Habertürk'teki işine son verilmesi hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:

KOVULMAM SÜRPRİZ OLMADI

M.C.: Kovulmanız sürpriz oldu mu?
E.T.: Pek değil, çünkü tutuklu gazeteciler ve [35 Kürt sivilin Türkiye'nin Irak sınırında] katledilmesi hakkındaki duruşum ana akım medyanın kaldıramayacağı kadar keskindi. Çünkü başbakan birkaç gün önce, katliamdan hemen sonra, "katliam" ifadesini kullananları [tehdit etmişti] ve ben, bu ifadeyi twitter ve sosyal medyada kullanmaktaydım.

BAŞBAKAN MEDYAYI SUÇLAMAK İSTİYOR

M.C.: Bu Türkiye'nin, Fransız senatosunun Osmanlı Türklerinin 1915'te Ermenileri kitlesel olarak öldürmesini bir "soykırım" olarak tanımasından sonra Fransa'ya son dönemde yaptığı uyarıyı hatırlatıyor. Neden kullanılan dil Türk hükümeti için bu kadar önemli?
E.T.: Çünkü terminoloji siyasi ve ahlaki sorumluluk yaratır. O halde eğer "katliam" ifadesini kullanırsanız başbakanın katliamdan ötürü özür dilemesi gerekebilir ki o bunu istemiyor. O, daha ziyade, medyayı suçlamak istiyor. Ve o medya da olaydan sonra yaklaşık yarım gün boyunca sessiz kaldı. Hiçbir kanal, başbakanın katliam hakkındaki resmi açıklaması gelene kadar haberleri vermedi, ama bu da yetmedi. Başbakan [gazetelerde] sadece kendi düşüncelerinin [yazıldığını] görmek istiyor.

KOVULMA NEDENİM YAZDIĞIM SON İKİ KÖŞE YAZISI

M.C.: Neden kovuldunuz?
E.T.: Yazdığım son iki köşe yazısı "fazla tartışmalı" olarak algılanmış olabilir. Bir tanesi "Emret komutan" başlığını taşıyor ve başbakana atıfta bulunuyordu. Yazı, "Öyleyse emirleri sen veriyorsun komutan, ama biz artık seni dinlemiyoruz. Biz bu ülkenin geri kalanıyız! Senin emirlerini artık dinlemiyoruz!" şeklinde bitiyordu.

Son yazı ise öldürülenlerden 19 tanesinin yaşları 12 ile 15 arasında olan çocuklar olduğu hakkındaydı. Erdoğan, Uludere katliamı hakkındaki korkunç konuşmasını yaptı ve gazetecileri suçladı. Ben de ölü sayısını tekrar eden, başbakanın zalimce tavrını acı bir şekilde eleştiren bir yazı yazdım.

YAZILARIMIZI HEP SON YAZIMIZ GİBİ YAZIYORUZ

M.C.: Anaakım medyada bunun gibi yazılar yazan tek kişi siz misiniz?
E.T.: Birkaç kişi daha var ve hepsi de bugün, "biz de işsizler diyarına geliyoruz, bekle bizi" demek için beni aradılar. "Yazılarımızı hep son yazımız gibi yazıyoruz" diyorlar. Herkes önümüzdeki günler hakkında kötümser.

Temelkuran Türkiye'nin dış dünyada nasıl olup da "demokratik imajı"nı koryabildiği sorusuna ise şu cevabı veriyor:
"Uluslararası ve ulusal propaganda yoluyla... Anaakım batı medyası kendi devletlerinin dış politika çıkarlarına hizmet ediyor. Bu nedenle de bunu, dışarıdan iyi görünen ve halkın "bon pour l'orient' (Doğu için yeterince iyi) bir Müslüman demokrasi olarak görmek istediler. Ne Türkiye halkı için ne de Ortadoğu'nun geri kalanındaki halklar için yeterince iyi falan değil.

Türkiye, Batı dünyasına demokrat, Doğu tarafına ise Müslüman yönünü göstermek istiyor. Ama açık ki artık bir demokrasi değil. İslam'a gelince, uzman değilim, ama böyle bir zalimlik dinden kaynaklanamaz.

BU DAMGA YÜZÜNDEN HİÇBİR GAZETE BENİ İŞE ALMAZ

Ece Temelkuran, son olarak "Türkiye'ye döndüğünüzde başınıza nelerin gelebileceğini düşünüyorsunuz" diye soran Cassel'e şöyle yanıt veriyor:
"Dehşete düşüyorum; ille de hapse atılmaktan değil ama artık üzerime hükümet tarafından istenmeyen kişi damgasının vurulduğunu hissediyorum. Bir süre işsiz kalacağım endişesini taşıyorum, çünkü bu damga yüzünden hiçbir gazete beni işe almaz. Alırlarsa gerçekten şaşırırım." (soL)

  • Yorumlar 4
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89