Guardian Türkiye saati ile 15:00'te röportajın başlayacağını açıklamasına rağmen, yoğun ilgi nedeniyle site çöktü. Yaklaşık yarım saat açık kalan sayfadaki okur görüşleri bölümü, editörlerin soruları Assange'a iletileceği notunun eşliğinde yeni sorulara kapatıldı. ardında da Assange'dan gelen cevaplar yayınlandı.
İşte gelen sorular ve Assange'nin verdiği cevaplar
Soru: Öncelikle siz Avusturalya pasaportu taşıyorsunuz? Ülkenize dönecek misiniz yoksa Avusturalyalı diplomat ve polisleri hakkında açıkladığınız bilgiler sebebiyle tutuklanma riskinden dolayı böyle bir durum söz konusu değil mi?
Cevap: Ben bir Avusturalya vatandaşıyım ve ülkemi çok özledim. Ama geçtiğimiz haftalarda hem Avusturalya Başbakanı Julia Gillard hem de Adalet Bakanı Robert McClelland dönüşümün imkansız olduğunu söylemekle kalmayıp, Amerika Birleşik Devletlerinin bana karşı saldırılarına (hamle de denebilir) aktif bir şekilde çalışarak yardım edeceklerini açıkladı. Bu da bir Avusturalya vatandaşı olmanın ne demek olduğu sorusunu beraberinde getirdi.Bu hiç bir şey ifade etmiyor mu?
Soru: ABD'ye göre siz bir gazeteci değilsiniz. Nesiniz?
Cevap: Ben kurgusal olmayan düz yazı türündeki ilk kitabımı, başka bir yazarla birlikte 25 yaşımda yayımladım. O tarihten bu yana, kurgusal olmayan belgesellere katkıda bulundum, gazetelerde yazılar yazdım ve televizyon programlarında yer aldım. Bana göre, benim gazeteci olup olmadığımın tartışılması ya da insanların bazı kuruluşlar hakkında yazmaya başlamasının ardından bu olayın gazetecilikle olan bağlarının araştırılması son derece gereksiz. Hala bir şeyler yazıyor, araştırıyor ve inceliyor olsam da, aslen yayıncı ve diğer gazetecileri organize edip, yönlendiren bir yayın yönetmeniyim.
Soru: Wikileaks bu "megasızıntı"yı yayımlamadan önce Wikileaks'in sitesinde bulunan diğer belgelere ne oldu? "Teknik aksaklıklar"ı aşıp bu belgeleri yeniden internette yayımlayacak mısınız?
Cevap: Belgelerin çoğunluğu mirror.wikileaks.info adresinde yayında, geri kalanını da mühendislik sorunlarını hallettikçe siteye yükleyeceğiz. Bu yılın Nisan ayından bu yana kendi takvimimizi kendimiz belirlemiyoruz. Adımlarımız ABD hükümetinin bize karşı şiddet uygulamalarına odaklanıyor. Ancak benim ve diğerlerinin üç buçuk yıllık çalışmasının kamuoyu tarafından erişilebilir olmadığını görmek beni mutsuz ediyor.
Soru: Yayınladığınız belgelerin dünyada bu kadar etki uyandırmasını bekliyor muydunuz? Güvenliğinizden endişe ediyor musunuz?
Cevap: Her zaman Wikileaks'in küresel bir rol oynayacağını ve 2007'de Kenya seçimlerinin sonuçlarını değiştirdiğinden bu yana bir dereceye kadar bunu yapabildiğini düşündüm. Ancak Wikileaks'in öneminin ben iki yılda fark edileceğini düşünürken bu süre 4 yıl oldu. Demek ki programımızın gerisindeyiz ve yapacak çok işimiz var. Hayatlarımıza yönelik tehditler herkesin gözünün önünde kayıt altına alınıyor ancak bir süpergüçle başa çıkmamız gerektiğinde mümkün olan bütün önlemleri alıyoruz.
Soru: Size karşı intikam almasından korkmanız nedeniyle herhangi bir ismi sansürlediniz mi?
Cevap: Wikileaks'in 4 yıllık bir yayın tarihi var. Bu süre boyunca hiçbir ciddi suçlamayla karşılaşmadık. Pentagon bile bizim faaliyetlerimizden bir ismin zarar gördüğünü söyleyememiştir. Birçok manipülasyon ve fırıldağa karşı bu durum değişmedi. Değişmesini de beklemiyoruz.
Soru:Dünya'da yaşananları nasıl değiştirdiğnizi düşünüyorsunuz? Tüm dikkatler sizin üzerinizdeyken, bu bilgileri size sağlayan köstebek de övülmeyi haketmiyor mu?
Cevap: Eğer Pentagon'un iddia ettiği gibi sızıntıların arkasındaki isim gibi konu genç asker Bradley manning ise o zaman o tam bir kahramandır
Soru:UFO'lar ya da dünya dışı varlıklarla ilgili belgeler var mı?
Cevap: Bize UFOlar hakkında pek çok email geliyor. Ancak bu mailler iki konudaki yayın ilkelerimize uymuyor; Birincisi ilk ağızdan olma, ikincisi ise orjinallik. Yayınlananlar arasında UFO'lara referans veren belge yok.
Soru:XXX gibi kimlikleri sansürlemenizi nasıl açıklıyorsunuz? Bazı belgelerin de sadece belirli bölümleri yayınlandı. Bu kadar önemli kararları kim veriyor yoksa ABD hükümeti mi?
Cevap: Haberlere konu olan belgeler bizim basın ortaklarımız ve kendimiz tarafından açıklanıyor. Haberler, onları hazırlayan gazeteciler tarafından redakte ediliyor. Basına hazırlanan bu haberler de en azından bir editör tarafından, sürecin doğru işleyip işlemediğinden emin olmak için bir kez daha gözden geçiriliyor.
Soru:Batılı hükümetler basın özgürlüğünü garanti altına aldıklarından hareketle ahlaki otorite iddialarında bulunuyor. Onların Wikileaks'e saldırarak bu ahlaki otoriteyi kaybetme riskine girdiğini düşünüyor musunuz?
Cevap: Batı temel güç ilişkilerini bir bağlantılar, krediler, hisseler ve holdingler ağı üzerinden malileştirdi. Böyle bir ortamda sözün "özgür" olabilmesi kolaylaşır çünkü siyasi iradedeki bir değişim çok nadiren bu temel araçlarda değişimi getirir. Batı'da söz, gücü olmadığı için kuşlar kadar özgürdür. Ancak Çin gibi sansürün ağır olduğu ülkelerde, sözün hala gücü vardır ve bu güçten korkulur. Her zaman için sansürü sözün gücüne işaret eden bir ekonomik ilişki olarak görmeliyiz. ABD'nin büze yönelik saldırıları çok büyük bir umuda işaret ediyor; sözün mali duvarı yıkabilecek kadar güçlü olması umuduna.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.