Columbia Üniversitesi Barış ve İnsan Hakları Enstitüsü Direktörü David Phillips, “Irak Kürdistanı, yani dünyada bundan sonra ilan edilecek ilk bağımsız devlet olacak" dedi.
City University Of New York'a bağlı City College of NY Anthropology Bölümü öğrencilerine extra kredi niteliğinde Kobani konulu iki saatlik ders verildi. The Anthropology Club ile New York Rojava İnisiyatifi işbirliğinde ve Colin Powell School for Cıvıc and Global Leadership sponsorluğunda gerçekleştirilen konferansa, öğrencilerin yanı sıra dışardan davetliler de katıldı.
Kobani konulu eğitim amaçlı konferans David Phillips moderatörlüğünde gerçekleşti. Konferansta PYD lideri Salih Müslim, gazeteci Mutlu Çiviroğlu ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazan Üstündağ konuşmacı olarak yer aldı.
Evsahibi olarak açış konuşmasını yapan Antropooji Bölümü profesörü Stan Thangaraj'dan sonra söz alan Phillips, ABD yönetiminin Kürt politikalarında bir an önce değişime gitmesi gerektiğini ifade etti. PKK'nin “terör örgütü” listesinden çıkartılmasını isteyen Phillips, PYD ile ilişki geliştirilmesi ve Irak Kürdistan Bölgesi'nin (KRG) bağımsızlığına destek verilmesini istedi.
Kobani'den sonraki gelişmeleri sıralayan Phillips, ABD'nin YPG'ye silah yardımı ve PYD ile görüşmesini önemine işaret ett. Phillips. "Bu süreçte yaşanan gelişmeler Suriye Kürtleri ile PKK'yi bir araya getirdiği gibi, Irak Kürtleri ile bir araya gelmelerini ve dolayısıyla Kürt birliğini de sağladı" diye konuştu.
Bölgede yaşanan gelişmelerin yakın gelecekte ciddi sonuçları olacağına dikkat çeken Phillips, şunları söyledi:
"Türk tankları, Kobani'de İŞİD'le sokak çatışmalarını Türkiye sınırındaki tepelerden izledi. Türk güvenlik güçleri, Kobani'ye destek için sınıra gelenlere saldırdı. Tam da böyle bir ortamda Erdoğan dedi ki 'PYD, PKK terör örgütü ile eşittir. İŞİD neyse PKK de odur. İkisini birbirinden ayırmak hatadır.' Bizler gibi demokrasiyi ve batı değerlerini benimseyen Kürtleri İŞİD ile bir tutmak bana göre büyük bir hakarettir. Erdoğan aynı zamanda ABD'nin Kobanı için verdiği mücadeleye yönelik suçlamalarda da bulundu. Oysa bizler çok iyi biliyoruz ki, Türkiye'nin 2012'den sonra İŞİD ve cihatçı gruplarla ilişkileri hakkında yeterince kanıt var"
Müslim: ABD ile devam etmek istiyoruz
Konferansa Skype ile katılan PYD lideri Salih Müslim, İŞİD'in yalnızca yıkmayı, tahrip etmeyi ve katletmeyi hedef alan bir örgüt olduğunu belirterek, "İŞİD yalnızca yıkma işlevini gören bir araçtır' dedi. YPG'nin İŞİD terörüne karşı uzmanlaştığına dikkat çeken Müslim, "Bizler, demokrasiyi ve insan haklarını savunuyoruz. İŞİD ise insanlık düşmanı" diye konuştu.
ABD yönetiminin PYD ile işbirliği yapmasını isteyen Müslim, uluslararası ölçekte desteğe ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.
Müslim, kendisine yöneltilen sorular üzerine Kobani'de bulunan Özgür Suriye Ordusu üyeleri ve peşmergelerin YPG ile koordineli olarak çalıştığını ifade ederek, şöyle dedi:
"ÖSO içindeki bazı kesimlere güvenmiyoruz. O yüzden onları istemedik. Çünkü ÖSO içinde bazı oluşumlar İŞİD zihniyetini paylaşıyor. Kobani'deki peşmergeler ise etkili silahları ile birlikte önemli bir işlev görüyor. Şu anda Kobani'de durum iyiye gidiyor."
Müslim, ABD ile temaslarına devam etmek istediklerini de kaydetti. "ABD ile ilişki geliştirme konusunda çok ciddiyiz. Yüz yüze görüşmemiz gayet yararlı oldu. Bunun devam etmesi gerekir" dedi.
Durum Kürtler’in lehine dönüyor
Rojava konusunda yaptığı haberlerle tanınan gazeteci Mutlu Çiviroğlu, bölgedeki gelişmeleri aktardı. Kobani'deki durumun giderek Kürtler’in lehine döndüğünü vurgulayan Çiviroğlu, İŞİD'in ağır kayıplar verdiğini söyledi.
Çiviroğlu, Kürt kaynaklarına göre İŞİD'in Kobani'de binden fazla kayıp verdiğini bildirdi. Kürtler’in yalnıza kendileri için değil insanlık için de savaş verdiğini ifade eden Çiviroğlu, uluslararası toplumun Kürtlere destek vermesini istedi.
Konferansa Skype ile katılan Nazan Üstündağ ise YPJ'nin önemine dikkat çekti. Üstündağ, Kürt kadınlarını verdiği mücadelenin dünyanın ilgisini bölgeye çektiğini ve Rojava devriminin dünyada sempati ile karşılandığını kaydetti.
Barack Obama'yı eleştirdi
İkinci oturumda tekrar söz alan David Philips, ABD Başkanı barack Obama'nın bir süre önce "Suriye'de bir stratejimiz yok" sözlerini eleştirdi. Phillips, şöyle konuştu:
"Bir hedefiniz yoksa bir stratejiniz de olamaz. Ve bu hedef de yeni bir devleti tanımak olmalı. Ve bana göre nihayetinde bu kaçınılmaz devlet Irak Kürdistanı, yani dünyada bundan sonra ilan edilecek ilk bağımsız devlet olacak. Bu devlet de Rojava ile ilişki kurup, bölgedeki Kürtler’i birbirine bağlayacak. Bu da yeni bölgede yeni bir Kürt muhiti doğuracak. Bu nedenle özellikle Kobani'nin ardından, tarihte Kürtlere yapılan adaletsizliğin de telafi edilmesi için kritik bir dönemece gelmiş bulunmaktayız. İleriki süreçte, bu gelişmelere daha fazla kayıtsız kalmanın aksine katkı sağlamak çok daha önemli hale gelecek. Bu yüzden, Kürtler’in haklarını savunmak, onları İŞİD'den ve diğer tehditlerden korumak için silahlandırma arayışlarını başlatacaktır."
Sürpriz telefon bağlantısı
ABD'li tanınmış diplomat ve yazar Peter W. Galbraith da telefonla konferansa katılarak Salih Müslim'e sorular yöneltti. KRG'ye de geçmişte danışmanlık yapan ve bağımsız Kürdistan fikrine destek veren Galbraith, "Kak Salih" diye hitap ettiği Salih Müslim ile her gün konuştuğunu söyledi.
Galbraith, ABD yönetiminin bir an önce Salih Müslim'e vize vermesini ve Müslim'le en yakın zamanda ABD'de yüz yüze görüşmeyi umduğunu söyledi. Galbraith, Müslim'in ABD yönetiminden ne gibi beklentileri olduğunu sordu.
Müslim de Kürtler’in hiçbir yerde ABD karşıtlığı yapmadığını ve ABD ve Kürtler’in Ortadoğu'da birbirine ihtiyaç duyduğunu söyledi. (Rudaw)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.