Kürt sorununun çözümüne yönelik umut ve beklentilerin arttığı bir süreçte hükümet cephesinden iyi işaretler gelmediğini kaydeden Türk, "Aylardır demokratik kamuoyunun yaptığı çağrılar karşısında, harekete geçmesi ve inisiyatif alması beklenen Sayın Başbakan maalesef yine umursamaz bir tavır içerisinde, atıl kalmaya devam ediyor." dedi.
Erdoğan'ın adım atmak yerine 'akla ziyan' açıklamalar yaptığını belirten Türk, "Acaba Başbakan konuşmasa daha iyi mi olacak. Çünkü konuştuğunda her şeyi ters yüz ediyor" diye konuştu.
"Başbakan gölgeye yumruk savuruyor"
DTP'nin çağrısını Başbakan Erdoğan'ın "Devletin silahlı güçlerinin ellerindeki silahları bırakması" olarak yansıttığını kaydeden Türk şunları söyledi:
"Demek ki Sayın Başbakan bizi doğru anlayamamış. Eğer bizimle diyalog kurmayı deneseydi, mesajlarımızı, çağrılarımızı ve önerilerimizi birinci elden daha doğru anlayabilme olanağına da sahip olacaktı. Başbakan 'Devlet silah bırakmaz' diyor. Biz 'Devlet silah bıraksın' demiyoruz ki. O halde bu söylemin bir karşılığı var mı? Yok. Yani Sayın Başbakan amiyane tabirle gölgeye yumruk savuruyor. Başbakan'ın bir diğer ilginç açıklaması da şöyle: ''Taraflar olmaz, taraf olur. PKK silahını bırakmalı' diyor. Bu, sorunu tek taraflı olarak gören geleneksel söylemin bir tekrarıdır. Oysa gerçek öyle değildir."
"Gocunmanın çözüme faydası yok"
Başbakan Erdoğan'ın 2005 yılındaki sözlerini hatırlatan Türk, Başbakan'a "Kabul etseniz de etmeseniz de, devlet ve siyasal iktidarlar sorunun bir tarafıdır. Hükümet olarak siz de bu sorunun çok açık bir tarafısınız. Bu gerçeği ters yüz edemezsiniz" diye seslendi. Kürt sorununda ve yaşanan çatışmalı ortamda taraf değil taraflar olduğunu söyleyen Ahmet Türk bundan 'gocunma'nın çözüme faydası olmadığını kaydetti."DTP'yle görüşecek irade ve cesarette değil"
Teşvik paketi tepkisi
Türkiye'nin en önemli gündemlerinden birinin de ekonomik kriz ve işsizlik sorunu olduğunu dile getiren Türk, Başbakan Erdoğan'ın geçen hafta açıkladığı Teşvik Paketi'ni eleştirdi. Türk "20 yıllık süre zarfında, yaklaşık olarak 17 tane ekonomik paket açıklanmıştır. Eğer bölgenin sosyo ekonomik geri bırakılmışlığına doğru bir yaklaşım gösterilmiş olunsaydı, bu kadar pakete gerek kalmayacaktı. Tek paketle bu iş çözülebilirdi. Çatışmalı ortam devam ederken, her gün ölümlerin yaşandığı bir bölgeye bir takım teşviklerle özel sektörü yatırım yapması için gönderemezsiniz. Çünkü özel sektörü teşvik için, alacağınız her önlemin içine mutlaka savaş-kan-gözyaşı yani barışın tesis edilememesi riskini de katmak zorundasınız. Bu riski hiçbir hükümet özel yatırımcı için parasal boyutta hesaplayamaz. Bu risk tek yolla çözümlenir: Devlet özel sektör eliyle değil bizzat kendisi gidip oraya yatırım yapmalıdır" diye konuştu.
Toplam 49 ili kapsayan teşviğin batı illerine gittiğini, Şırnak, Hakkari ve Ardahan'ın sıfır pay aldığını kaydeden Türk, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin açıkladığı buğday alım fiyatlarını da eleştirdi. Türk "Bu fiyatlar, mazot ve gübre başta olmak üzere girdi maliyetlerinin katlanarak arttığı bir ortamda devlet teşvikinden yeteri kadar yararlanamayan çiftçimizle alay etmek anlamına gelir." dedi.
"Randevuyu biraz daha sabırla bekleyeceğiz"
Türk grup toplantısının ardından gazetecilerin, Başbakan Erdoğan'la randevu talebinden vazgeçip vazgeçmediklerine ilişkin "İptal sözkonusu olabilir mi?" şeklindeki bir sorularına da yanıt verdi. Türk "Bilemiyorum nasıl olur biraz daha sabırla bekleyeceğiz" dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.