‘2023 vizyonu’ndan söz eden Başbakan, Kürt milletvekillerinin 1994’te Meclis’ten yaka paça atıldıkları görüntüleri akıllara getiren bir çağrı yaptı. Erdoğan’ın BDP’li vekilleri kastederek söylediği, “O zevatla ilgili kararı dokunulmazlıkları kaldırmak suretiyle vereceğiz. Ondan sonrası yargıya aittir” sözlerinin ardından, BDP’li milletvekilleri ile ilgili fezleke jet hızıyla Meclis Başkanlığına gönderildi. Gazetemize konuşan BDP Grup Başkanvekili Buldan “Hodri meydan, bütün dokunulmazlıkları kaldıralım” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu da CHP olarak kürsü dokunulmazlığı dışında dokunulmazlıklara karşı olduklarını ifade etti. Tanrıkulu, şu anda yaşananları 1994’te yaşananlara benzetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanya’ya hareketinden önce Ankara Esenboğa Havaalanında, yine ortalığı karıştıracak bir konuşma yaptı. “Zevat” diye bahsettiği BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılacağını savundu. Yargıya da “gereğini yapar” talimatı verdi Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının ardından Başbakanlıkta bekleyen ve BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak’ı da içeren 10 ayrı fezleke Meclis Başkanlığı’na jet hızıyla gönderildi.
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise bu konuda net konuştu. Buldan gazetemize yaptığı açıklamada, gündemlerinde dokunulmazlıkların olmadığının altını çizerek, “Türkiye’nin gündemi bu değil. Türkiye’nin gündemi Suriye konusudur, anayasa konusudur” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın bu sözlerini çok kaale almadıklarını da belirten Buldan, “Başbakan arada bir gündemi değiştirmek için bu tür çıkışlar yapıyor. Agresif tutumları nedeniyle, idam, dokunulmazlıklar gibi özel konular olduğunda, gündemi değiştirmek için, özellikle de yurt dışına çıkarken bir şeyler söylüyor. Ortalığı karıştırıyor, sonra da çıkıp gidiyor” diye konuştu.
BÜTÜN DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRALIM
Bu tür konuşmaların artık Başbakan Erdoğan’ın sıradan gündemleri olduğunu belirten Buldan, “Bizim gündemimizde dokunulmazlıklar yok” dedi.
Sadece kendilerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına şiddetle karşı çıkacaklarının da altını çizen Buldan, “Dokunulmazlıkları kaldırıyorlarsa bütün milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırsınlar. Hodri meydan. Bize zaten dokunuluyor. Dokunulmayan milletvekilleri değiliz ki. Ama bütün milletvekillerinin dokunulmazlık dosyaları, fezlekeleri var. Hepsini kaldırıyorlarsa kaldırsınlar. Bir itirazımız olmaz. Ama sadece bizim dokunulmazlıklarımızı kaldırmaya kalkarlarsa şiddetle karşı çıkarız.
Bütün vekillerin fezlekeleri var, üstelik genelde yüz kızartıcı suçlardan. Bizimkiler sadece ifade özgürlüğü” dedi.
TANRIKULU: TÜRKİYE 94’Ü UNUTMUŞ DEĞİL
Başbakan Erdoğan’ın sözlerine bir tepki de CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’ndan geldi. Tanrıkulu gazetemize yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın dokunulmazlıklar üzerinden siyaset yapmasını doğru bulmadıklarını söyledi. CHP olarak dokunulmazlık konusuna ilkesel yaklaştıklarını belirten Tanrıkulu, “Bir bütün olarak kürsü dokunulmazlığı dışında milletvekili dokunulmazlıklarına karşıyız” dedi.
Tanrıkulu, “Ancak bir vakadan hareketle dokunulmazlıkların gündeme getirilmesinin de parlamento geleneklerine uygun değil” dedi. 1994 yılında DEP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak, Meclis’ten yaka paça gözaltına alınmalarına atıf yapan Tanrıkulu, “Ayrıca Türkiye henüz 94 yılındaki dokunulmazlıkların kaldırılması ve getirdiği ağır sonuçları unutmuş değil” dedi. Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan’ın bu siyaset üslubu ve dilinden vazgeçmesini de istedi.
Başbakan Erdoğan’ın “yargı gereğini yapar” sözlerine da atıf yapan CHP’li milletvekili, “Başbakan’ın sürekli yargıya talimat verir gibi konuşması da hukuk devleti bakımından son derece olumsuz sonuçlar yaratmaktadır” diye konuştu.
MİLLETVEKİLLİKLERİ DÜŞMEYECEK
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bazı BDP’lilere ait dokunulmazlık dosyalarının TBMM’ye sunulmasına ilişkin, ”Eğer dokunulmazlıkları kaldırılırsa milletvekilliği düşmeyecek. Yargılama ve soruşturma engelleri kalkacak. Bu durum milletvekillerinin yasama faaliyetlerini engellemeyecek” dedi.
KAPLAN: BİZE DOKUNAN YOK OLUR
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise kaldırılacağı söylenen dokunulmazlıkların zaten bulunmadığını, seçilmişleri atanmışlara ezdiren bir yönetim anlayışı olduğunu belirterek, “Arkamızda bizi seçen irade, halkın gücü olmasa bir saniye nefes aldırmazlar. Ama bize dokunanlar, siyasetten hep yandılar yok oldular” dedi.
KUZU: DOSYALARI ÖNE ALMAK MÜMKÜN
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, “Dosyaları elbette kamuoyunda ciddi anlamda yankı bulduğu için öne almak mümkün” diye konuştu. Kuzu, kucaklaşma dosyalarının hala kamuoyunu meşgul ettiğini ileri sürerek, “Bir ara unutulur gibi olmuştu ama BDP’den bir milletvekilinin silahlanın gibi densizce, ipe sapa gelmez ifadesi, olayın tekrar gündeme gelmesine sebep oldu” şeklinde konuştu.
DEP DEPREMİ
TBMM Genel Kurulu’nda Demokrasi Partisi’li (DEP) Leyla Zana, Ahmet Türk, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Sırrı Sakık ile bağımsız Mahmut Alınak’ın dokunulmazlıkları kaldırıldı. Genel Başkan Hatip Dicle ve Orhan Doğan gözaltına alındı. Kürt milletvekillerinin polis zoruyla Meclis’te yaka paça çıkarılarak gözaltına alınması hafızalara kazınırken, bu görüntüler siyasi tarihimizde “DEP depremi”, “2 Mart darmesi” gibi isimlerle anıldı.
DEP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına giden süreçte, DEP’in genel merkezi de dahil olmak üzere çok sayıda binası bombalandı. Bu saldırıda, bir kişi öldü, 2’si ağır 16 kişi yaralandı. Bu saldırıların öncesinde de, 4 Eylül 1993’te DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar katledilmişti. (evrensel)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.