Doğan Hızlan, "Kültür"ün kendisine yönelttiği, "Sol'u, sol düşünceyi tüm etki ve sonuçlarıyla Türk edebiyat ve sanat dünyasından çekip alırsak, geriye ne kalır? Dikkate değer bir edebiyat kalır mı gerçekten?" sorusunu şöyle cevapladı:
"Kalmasını isterdim, ama ne yazık ki kalmıyor. Çünkü Türk edebiyatının ve sanatının önemli adları solda. Ancak solda veya sağda olduklarını söyleyemeyeceğimiz birtakım ustaları da çekip alırsak, Türk edebiyatı kalmaz. Yalnız ince bir ayar yapalım. Bu ilave ettiğimiz ikinci gruba girenler, solda olmadıkları gibi sağda da değillerdi. Ayrıca solcu edebiyatçılarla bir arada bulundular, onlarla dostluk ettiler. Sözgelimi 1940 Toplumcu Gerçekçi Kuşağı yazarken toplumcu olmayan ama toplumsala değinen iyi edebiyatçılar da vardı. Köy Enstitülerini, burada yetişen yazarları da özellikle anmak gerekir.
Bir de eziyet çeken, işlerini kaybeden, aç kalan edebiyatçılar soldandı. Bu gerekçeleri, edebiyat tarihimizi düşündüğümde size hak veriyorum. Zaten siz de yazılarımdan bu izlenimin çıktığını söylüyorsunuz. Ancak bir hataya düşmemek gerektiğinin da altını çizmeliyim; bu tamamen farazi bir örnek ve açıklamadır. Zira öyle bir durumda yetişecek farklı isimlerin neler yapacağını bilemiyoruz. Belki daha etkili isimler de çıkabilirdi."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.