Diyarbakır’daki yaklaşık 90 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek kurduğu ’Adalet ve Çözüm Girişimi’ son dönemde kanlı saldırılarını artıran PKK’ya karşı ’kuvvetli’ bir bildiri hazırladı. Sendika, Oda, ve Birlik temsilcilerinin hazırladığı bildiride PKK’ya “Tek taraflı ve koşulsuz silah bırak” çağrısı yapılacak.
Son dönemde tırmanan terör başta Diyarbakır olmak üzere Doğu ve Güneydoğu halkını da harekete geçirdi. Diyarbakır Barosu’nun öncülüğünde 90 STK’nın bir araya gelerek kurduğu Adalet ve Çözüm Girişimi temsilcileri bugün ortak bildiri yayınlamak üzere Diyarbakır’da toplanıyor. En geniş katılımla bölge halkının görüşünü yansıtacak metin üzerinde son düzeltmeler yapıldıktan sonra kamuoyuna açıklanacak.
Bildirinin, 2008 yılında Diyarbakır’daki dershane saldırısı sonrası yayınlanan bildiri gibi kuvvetli ifadeler içermesi ve PKK’ya karşı “koşulsuz olarak silah bırak” mesajı içermesi bekleniyor. Tüm temsilciler, “PKK bizim adımıza silah kullanmasın, Kürtlerin haklarını demokratik yollardan talep etsin” noktasında birleşiyor.
İLK ÇIKIŞ, 2.5 YIL ÖNCEYDİ
PKK’nIn 3 Ocak 2008’de Diyarbakır’da bir dershane önünde park halindeki servise koyduğu bombanın patlaması sonucu 6 kişi ölmüştü. “Adalet ve Çözüm Girişimi” üyesi STK’lar bu saldırı sonrası olayı kınamış ve yürüyüş gerçekleştirmişlerdi. Dönemin Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu saldırıyı: “Saldırıyı unutmadıklarını, andıklarını, saldırıyı kınadıklarını” beliren bir açıklama yapmıştı.
NE DEDİLER?
Emin Aktar:Diyarbakır Barosu Başkanı: Her ölüm bizi birbirimizden ve insanlığımızdan uzaklaştırıyor. 30 yılda 60 bin kişi öldüyse 60 bin kişinin daha ölümüne seyirci kalmanın vicdanen ve ahlaken doğru olmadığına ve birilerinin bunun karşında durması gerektiğine inanıyoruz. Toplum vicdanını harekete geçirmek istiyoruz. Bu kanın durması için Kandil’e gitmek gerekiyorsa Kandil’e, İmralı’ya gitmek gerekiyorsa İmralı’ya gitmeye nereye gitmek gerekiyorsa gideriz. Devlet yapmayacaksa, siyasetçiler yapmayacaksa sivil toplum bunu yapsın. Yıllardır söylüyoruz PKK mutlaka silah bırakmalı. PKK bizim adımıza silah kullanmasın, Kürtlerin haklarını demokratik yollardan talep etsin. Kürt meselesi silahla 3 günde, silahsız 50 yılda çözülecekse ben 50 yılda çözülmesini tercih ederim, yeter ki bir tek insan ölmesin. Hükümette bu işin ciddiyetini kavramalı, Kürt meselesinin nedenlerini daha ciddi irdelemeli, bunu yapsaydı bu süreç içinde karşısına çıkacak engelleri görürdü, göremedi. Kürt meselesi şiddet potansiyeli içeren bir mesele ve bu potansiyel harekete geçtiğinde ülkede ayrışmayı hızlandırıyor.
Şahismail Bedirhanoğlu: (GÜNSİAD) Başkanı ve Adalet ve Çözüm Girişimi Sözcüsü:
Bildiri bölgede sık sık yayınlanan klasik bir değerlendirmelerin yapıldığı bir bildiri olmayacaktır. Bu nedenle daha farklı bir vurgu olarak örgüt koşulsuz olarak eylemlere son vermeli ve demokratikleşme sürecine şans vermeli. Hükümette bu şiddet sürecini tetikleyen bir takım nedenlerin ortadan kaldırılması için harekete geçmelidir. Açılımda somut adımlar atmalıdır. Açılım fırsatı yeniden yakalanabilir. Ortak komisyonlar kurulmalı. Bölgeden birileri bunları artık söylemeli, bu çağrıyı örgüt ciddiye alacaktır. Buna karşı çıkan STK’lar olacaktır, ama genel olarak ortak çağrımız koşulsuz silah bırakma yönünde somut bildiri olacağıdır. Ne örgütün eylemleri ne de askeri operasyonlar artık bize bir şey kazandırmaz. 90’lı yıllara dönmek istemiyorsak silahların yerini sağduyu almalı.
Mehmet Kaya: Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı: Şiddetin oluşmasıyla ilgili hiçbir altyapıyı kabul etmiyoruz, açık bir şekilde PKK’ya şiddete son vermesini aynı zamanda da hükümetin de diyalog kapısını açması gerektiğini söyleyeceğiz. Diyalog süreci başlarsa operasyonlara da gerek kalmaz. Örgüte silah bırakma çağrısı kesinlikle çıkmalı ve şartı da olmamalı. Hükümet bir şeyler yapmalı ve bu insanlar dağdan indirilmeli, sivil hayata geçilmesinden korkulmamalı. Açılım heyecan yaratmıştı. Hükümet açılımla ilgili söylemlerinin biraz ötesine geçmeli ve söylediklerinin altını doldurmalı. Belirsizlik herkese zarar veriyor. Bölgede travma yaratan unsurlar var, son 10 günde tüm ülkenin psikolojisi bozuldu, her yere cenazeler kalkıyor. Hiç düşündünüz mü bu süre içinde öldürülen Kürt gençlerinin cenazeleri nereye gömülüyor?
Sedat Yurttaş: Eski DEP milletvekili: Toplumun ezici çoğunluğu, sivil toplum örgütleri artık bu işin silahla, çatışmayla olmayacağı bilincindeler. Ayrıca herkes aslında bu yangına su dökmek istiyor. Bizler sağduyunun, barışın bu topraklarda hüküm sürmesini ve var olan statükonun da değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu statüko her iki tarafın da statükosudur. PKK’ya açık bir şekilde “silahları sustur” çağrısı yapılıyor. Ayrıca devletin de bu sorunu çözmek için gösterdiği hantallığa da çağrısı da var, bu da dikkate alınmalı. Dipten gelen bir dalga var, halk artık sorunlarının demokratik zeminde barışçıl olarak halledilmesini istiyor. Çözebileceğine de inanıyor. Bunun iyi anlaşılması gerekiyor. Bu çağrıyı onun güçlü bir ifadesi olarak anlamak gerekir.
Altan Tan: Sivil toplum top yekün bir silahı bırak çağrısı yapmazsa PKK bu çağrıyı çok ciddiye almaz. Hükümete etki yapması gerekir ki PKK dinlesin bu çağrıyı. Gerçek netice alınması isteniyorsa Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın bu işin arkasında durması lazım, siyaset öne çıkmazsa bir karşılığı olmaz.
Süleyman Çelebi: DİSK Başkanı: Cumhurbaşkanı Gül bugün bugün sendika başkanlarıyla bir araya gelecek. Gül’ün yapacağı zirveye katılacak olan DİSK Başkanı Çelebi VATAN’a şunları söyledi: OHAL ve sınırötesi hareket kesinlikle olmamalı. Artık gelinen noktada silahlı tedbirler, askeri tedbirler sonuç vermiyor bunu gördük. Yeniden 90’lı yıllara dönmemeliyiz. Ayrıca ekonomik atılımlar yapılmalı, yatırım olmalı. Açılım mutlaka devam etmeli. Demokratikleşme ile ilgili uzlaşmaya ihtiyaç var. PKK muhakkak silah bırakmalı.
Gül de devrede
Diyarbakır’daki STK’ların yayınlayacakları bildiri sonrası önümüzdeki hafta bölge illerinden “PKK’ya angaje olmamış” STK temsilcileri ve kanaat önderleri ile Cumhurbaşkanı Gül’ün bir araya gelebileceği öğrenildi. Gül’ün bu yöndeki talebiyle ilgili bölgede hazırlıkların sürdüğü belirtiliyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.