Başbakan Erdoğan, günlerdir konuşulan Diyarbakır mitinginde beş yıl önce verdiği yirmi sözü tuttuğunu söyleyip referandumda ‘Evet’ istedi: Darbe anayasası yerine milletin anayasasını yapalım.
Başbakan Erdoğan’ın katıldığı İstasyon Meydanı’ndaki miting için hazırlıklar sabah saatlerinden itibaren başladı. “12 Eylül’de geldiler, 12 Eylül’de gidecekler” ve Kürtçe yazılı “Evet ,evet, evet, bin kere evet” pankartların asıldığı meydan saat 13.00’dan itibaren dolmaya başladı. Özellikle kadınlar yanlarına çocuklarını da alarak Erdoğan’ı dinlemeye geldiler. Mitingde en gür sloganlar da yükseliyordu.
Günlerdir nasıl geçeceği merakla beklenen mitinge katılım beklenenin altındaydı. En iyimser rakamla alandaki sayı 15 ile 20 bin arasındaydı. Buna çevre illerden gelenler de dahil. AKP’li Abdurrahman Kurt, Batman gibi yakın illerden de katılım beklediklerini açıklamıştı. Mitinge katılımın düşük olmasını havanın sıcaklığına bağlayanlar da vardı. Erdoğan’ın “Ankara’da ne konuştuysam Diyarbakır’da da aynısını konuşurum” sözüne bağlayanlar da. BDP’nin “boykot” çağrısının da önemli bir etken olduğu unutulmamalı.
Bu manzara içinde “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin mimarı”, “Demokrasinin teminatı” sloganlarıyla kürsüye davet edilen Başbakan Erdoğan, “Bugün sizlere yüreğimi açmak, gönül diliyle sohbet etmek istiyorum. Diyarbakır’a ayrı bir sevdamız var. Şair Ahmed Arif, ‘Seni bahar gibi, seni Diyarbakır gibi düşünüyorum’ demişti. Biz de işte Diyarbakır’ı böyle seviyoruz, böyle düşünüyoruz” sözleriyle başladığı konuşmasına dört önemli mesaj sığdırdı.
1- Yeni bir Anayasa: “Bu Anayasa değişikliyle her şey bitmiyor. 2011 seçiminden sonra daha geniş tabanlı bir Anayasa’nın temellerini atıyoruz. Şimdi kapıyı açıyoruz” diyen Erdoğan, baştan başa değişmiş sivil bir Anayasa mesajı verdi. Bu mesaj aynı zamanda “Bu paket bizi kapsamıyor” diyerek “boykot” çağrısı yapan ve yeni bir Anayasa isteyen BDP’ye de gitti.
2- Kürt sorununun çözümü: Özellikle Diyarbakır’da silahların susması ve kalıcı barışın sağlanması için Erdoğan’dan adım bekleniyordu. Başbakan, konuşmasında “2005 yılında Diyarbakır’da söylediğim sözlerin, onurla, gururla arkasındayım” diyerek, Kürt sorununun çözümü konusunda kararlı olduklarını dile getirdi. Bugüne kadar atılan adımları da anımsatarak bunları kanıt olarak gösterdi.
3- Diyarbakır Cezaevi: Erdoğan’ın konuşmasının büyük bir bölümünü Diyarbakır Cezaevi’ne ve burada yaşananlara ayırması bekleniyordu ve böyle de oldu. “Diyarbakır Cezaevi’ni kapatıyoruz. Yeni cezaevini yapacağız, mevcut cezaevini yıkacağız. Orası varlığıyla 12 Eylül’ü sürekli hatırlatmasın istiyoruz” diyen Erdoğan, yıllardır bu cezaevinin kapatılmasını isteyenlerin gönlünü aldı.
4- Sivil havaalanı: Diyarbakır’daki havaalanı askerî bölgenin içinde. Bu nedenle kentteki sivil toplum örgütleri sık sık daha büyük ve sivil olan bir havaalanı talep ediyordu. Başbakan Erdoğan, sivil havalimanı için büyük bir araziyi kamulaştırdıklarını, iç ve dış hatların olacağı büyük bir havaalanı yapacaklarını söyledi.
Bütün bunların yanında Erdoğan, konuşmasında oldukça temkinli bir dil kullandı. Bölgede güçlü olan BDP yerine daha çok CHP ve MHP liderlerini hedef aldı. Önceki gün açıklama yapan sivil toplum örgütleri Başbakan Erdoğan’dan, “herkesi kucaklayan yapıcı bir dil” kullanmasını istemişlerdi. Bu mesaj da sivil toplum örgütlerine...
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.