BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, hükümetin Kürt sorununda diyalog ve müzakereye devam etmesi gerektiğini bildirdi. Sakık bir de ilginç benzetme yaptı: "Diyarbakır kanarsa tüm Türkiye kanar"
NTV'de Banu Güven'in sunduğu Artı programının canlı yayın konuğu olan BDP Milletvekili Sırrı Sakık, PKK'nın 'eylemsizliğin sonu' kararını değerlendirdi. PKK'nın geçmişten bugüne 8 kez 'eylemsizlik' kararı aldığına dikkat çeken Sakık şöyle konuştu: "PKK daha önceki eylemsizlik kararını büyük riskler alarak verdiler. Üst düzey komutanlarını feda ettiler. Bu süreçte tuzaklar kuruldu ve pusuya düşürülerek öldürüldüler. PKK böyle riskler alarak son eylemsizlik kararını başlattı. Dikkat ederseniz çok da çatışma olmadı."
Sakık'ın yaptığı çarpıcı açıklamaların satır başlıkları şöyle:
PKK İLE BDP'NİN TALEPLERİ ÖRTÜŞEBİLİR
İmralı ile görüşmeler ete kemiğe bürünseydi bu aşamaya gelinmezdi. PKK'nın bazı talepleri vardı. İlk günden beri biz diyalog ve müzakere sürecinin başlaması gerektiğini söyledik. PKK'nın talebiyle BDP'nin talepleri zaman zaman örtüştüğünü söyledik.
SEÇİM BARAJININ DÜŞÜRÜLMESİ ŞART OLDU
Türkiye yeniden bir seçime giderken operasyonlar ve tutuklamalar devam ediyor. Seçim barajının düşürülmesi konusunda gereken yapılmadı. Bu seçim barajından ötürü halkın iradesi parlamentoya yansımıyor. Ben 12 Eylül'den hesap soracağım diyen Başbakan, faşist generallerin getirdiği Anayasa'nın o maddesini koruyor. Sadece Kürtler açısından değil tüm partiler için seçim barajının düşürülmesi şart.
ÖCALAN KATKI SUNACAKSA İYİLEŞTİRME YAPILMALI
Sayın Öcalan bu süreçte çok önemli bir aktör. Biz bunu çok çok önemsiyoruz. Sayın Öcalan sürece katkı sunacaksa onun alanı açılmalıdır.
Sakık, Banu Güven'in "Orada bir kişinin koşullarına bütün bir süreci bağlamak ne kadar hakça acaba sorusu da gündeme gelebilir" sorusuna şu yanıtı verdi:
Sorunu çözecekse çok da çetele tutmamıza gerek yok.
Banu Güven'in "Öcalan için evde olmak ya da İmralı'da olmak neyi ifade eder?" sorusuna Sakık'ın karşılığı şöyle oldu:
Bu devasa bir sorun. 90 yıllık Cumhuriyet'ten bu yana çözülmeyen bir sorun. 3 ayda 5 ayda çözmek hayalcilik olur. Sürecin aktörleri sürece müdahale edeceksek bunların koşullarının da düzeltilmesi gerekir.
ZAFER ÜSKÜL HOCA'DAN KORKAR HALE GELDİK!
Cumartesi Anneleri Komisyonu kuruluyor, biz davet edilmiyoruz. İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Akın Birdal'ı bile yok sayıyor. Bunları söyleyince suçlanıyoruz. Komisyon Başkanı Zafer Üskül Hoca soldan, gelenekten gelen bir isim. Biz kendisine görünmekten korkar hale geldik....
DİYARBAKIR KANARSA TÜM TÜRKİYE KANAR!
Biz Kürtlerin ve demokrasi güçlerinin bütün talihsizliği acımasız siyasetin kurbanıyız. Son bütçe konuşmasında sayın Başbakanın konuşmasının 40 dakikası bize saldırıdır. Sayın Başbakan Mısır'da, Yemen'de, Tunus'ta olanlar için 'Halkın sesine kulak verin' diyor ama parlamentoda bizim sesimize kulak vermiyor.
Hükümet Kürt sorununda diyalog sürecine devam ederse çok iyi olur. Diyarbakır kanarsa tüm Türkiye kanar...
ERBAKAN ŞİDDETİN ÇÖZÜM OLMADIĞINI GÖRMÜŞTÜ!
Sağken herkes sümenaltı ölünce övgüler diziliyor. Rahmetli Erbakan meselenin şiddetle çözülmeyeceğini biliyordu. Kürt sorununu ilk konuşan rahmetli Erbakan'dı. Dağlara 'Ne mutlu Türküm' derseniz bu işi çözemezsiniz diyordu. 28 Şubat'ın da, 27 Nisan'ın da hesabı henüz görülmedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.