Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in konuya ilişkin bir soruya cevabında şu ifadeleri kullandı:
"Uyguladığı baskıcı, ayrımcı ve dışlayıcı politikalarla, Irak’ın bugün içinde bulunduğu kriz ortamının başmimarı olan eski Başbakan Maliki’nin, Tahran’daki bir konferansta yaptığı konuşmada ülkemizi DEAŞ'a destek olmakla itham eden akıl dışı sözlerinin ciddiye alınacak hiçbir yönü bulunmamaktadır.
Adıgeçenin Musul’un DEAŞ tarafından ele geçirilmesi sırasında Başbakan olduğunu, emrindeki 70.000 kişilik Irak ordusu ve güvenlik güçlerinin, sayısı 1.500 olduğu ifade edilen DEAŞ'a bir gün içinde Musul'u teslim ederek kaçtığını, Musul’un kaybedilmesinin sorumluları arasında en ön sırada bu Zatın gösterildiğini bu vesileyle hatırlamakta fayda vardır.
Türkiye’nin uluslararası koalisyonla birlikte DEAŞ’la mücadelesi ve bu çerçevede Irak’a siyasi, askeri ve insani mecralarda sunduğu giderek artan katkıları apaçık ortadayken, Irak'ın üçte birinin DEAŞ tarafından ele geçirilmesi, onbinlerce kişinin ölümü ve milyonlarcasının da evsiz kalmasında büyük rolü bulunan Maliki'nin suçluluk duygusu içindeki hezeyanlarının ciddiye alınması sözkonusu dahi olamaz.
Öte yandan, Musul’un DEAŞ’ın eline geçmesinin sorumlularına ilişkin olarak Irak Ulusal Meclisi Savunma ve Güvenlik Komisyonu tarafından hazırlanan ve Meclisin 17 Ağustos tarihli oturumunda kabul edilen raporda mesai arkadaşlarıyla birlikte 101 gün süreyle DEAŞ tarafından rehin tutulan Musul Başkonsolosumuza ilişkin olarak yeralan ifadelerin de kabul edilemez olduğu ve tarafımızdan şiddetle protesto edildiği, bugün Bakanlığımıza davet edilen Irak’ın Ankara Büyükelçisine iletilmiştir."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.