Vatandaşların deprem gerçeğine uygun yaşamayı öğrenmesi gerektiğine dikkat çeken Işıkara, 15 milyona yakın insanın yaşadığı İstanbul'da depremin ardından daimi konutlar konusunda sıkıntı yaşanmaması için zorunlu deprem sigortası yapılması gerektiğini vurguladı.
Bir gazetecinin ''Geçmiş dönemlerde 2010-2014 yılları arasında İstanbul'da olası bir deprem olma olasılığının halen geçerli olduğunu söylemiştiniz. Bu halen geçerli mi?'' sorusu üzerine Işıkara, şunları söyledi:
2010-2014 YILLARI ARASINDA
''İstanbul depreminin, 2010-2014 yılları arasında meydana gelebilme olasılığı halen geçerli. 'Deprem olacak mı?' sualini sormak yerine, olacak gerçeğini kabul edip, depremle birlikte yaşamak zorundayız. Depremle birlikte yasamamın bir yolu da malımızı güvence altına almaktır. Burada güvenli yapı çok önemli. Malımızı da zorunlu deprem sigortası yaptırarak koruyabiliriz'' dedi.
Etkinlikte yer alan DASK Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar ise amaçlarının bu etkinlik aracılığı ile deprem konusunda 'halkı bilinçlendirmek ve hazırlıklı hale getirmek, bunun yanı sıra DASK'ın sunduğu zorunlu deprem sigortasını halka tanıtmak ve sigortayı yapmaya teşvik etmek' olduğunu söyledi.
Depremden sonra hayatın devam edeceğini sözlerine ekleyen Serdar, konutların zorunlu deprem sigortası güvencesi altına alınmasını önerdi.
Serdar, bu şekilde konutlarını koruma altına almayanların, deprem sonrası bu tür baraka tarzı yapılara geçebileceklerine dikkat çekerek, ''Bu sigortayı yaptıranların, DASK'tan alacakları tazminatla hayatlarını belirli bir noktadan sonra daha modern bir şekilde devam ettireceklerinin önemini vurgulamak istiyoruz'' dedi.
Mahalle Afet Gönüllüleri, etkinlik nedeniyle inşa edilen barakada, dönüşümlü olarak 3 gün boyunca yaşayacak.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.