BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Newroz kutlamaları sırasında ''keşke olmasaydı, yaşanmasaydı'' dedikleri olayların da yaşandığını belirterek, ''Sayın Tuncel ve Yıldız'ın içinde bulunduğu durum bizler açısından da keşke yaşanmasaydı dediğimiz durumlardı'' dedi.
Demirtaş, BDP il binasında düzenlediği basın toplantısında, Meclis Grubunun yoğunluk nedeniyle toplanmadığını söyledi.
Newroz'un ortaya çıkardığı önemli mesajlar bulunduğunu belirten Demirtaş, ''Yeni bir anayasa ile bütün demokrasi sorunu ve Kürt sorununun barışla çözülmesi, demokratik özerkliğin bir talep olarak halk tarafından sahiplenildiği, anadilde eğitimden vazgeçilmediği ve seçim barajının düşürülmesi gerektiği'' gibi somut taleplerin ortaya çıktığını ileri sürdü.
Hükümetin Newroz'da ortaya çıkan tabloyu görmesi ve buna anlam biçmesi gerektiğini kaydeden Demirtaş, ''Hükümet halen kör ve sağırı oynamaya devam ediyor'' diye konuştu.
Bazı Newroz kutlamalarında sert müdahalelerin olduğunu, doğrudan hükümetten emir alınarak bu müdahalelerin gerçekleştirildiğini iddia eden Demirtaş, şöyle dedi:
''Polis devletin değil, AKP'nin emrinde çalışıyor. Coşkulu Newroz kutlamaları da Türkiye medyasında yer almıyor. 4 gün içerisinde 3 milyondan fazla insan Newroz'u kutluyor. Ama bunlar yer almıyor. Newroz sırasında keşke olmasıydı, keşke yaşanmasaydı dediğimiz olaylar da yaşandı. Özellikle milletvekili arkadaşlarımızın içinde bulundukları durum sayın Tuncel ve Yıldız'ın içinde bulunduğu durum bizler açısından da keşke yaşanmasaydı dediğimiz durumlardı. Ama öncesine yönelik milletvekillerimizin kontrollerini kaybetmelerini, o önceki olaylar yansımayınca onlar Türkiye kamuoyu tarafından bilinmeyince oradaki mesele anlaşılmıyor. Başbakan bu durumla ilgili en hafif deyim olarak 'densizliği' kullanıyor. Orada bir milletin vekili var ve o milletin temsilcisidir. Milletin temsilcisine polis gaz sıkacak, basınçlı su sıkacak, coplayacak, hakaret edecek buna karşı tek bir soruşturma açma ihtiyacı duymayacaksınız. Ama 'milletin temsilcisi, devletin temsilcisine fiili bir durumda bulundu' diye kıyameti koparıp savcıları göreve çağıracaksınız. Bunun adı ikiyüzlülüktür. Dün Şanlıurfa'da Newroz kutlamasında AKP polisi bir partinin genel başkanı olarak beni bile tartakladı. Görüntü polisin elinde, buyursun medyaya aktarsın.''
İBRAHİM TATLISES'E YAPILAN SALDIRI
İstanbul'da yapılan bir operasyonla parti üyeleri Ruşen Mahmutoğlu ve beraberindeki 3 kişinin Tatlıses saldırısı ile ilişkilendirilmeye çalışılarak tutuklandıklarını ifade eden Demirtaş, ''Asla ama asla tutuklanan arkadaşlarımız veya herhangi bir parti yetkilimizin Tatlıses olayı vakasıyla ilgili hiçbir ilişkisi yoktur'' dedi.
Demirtaş, ''öyle bir tezgahın içerisinde asla olmadıklarını ve olmayacaklarını'' belirtti.
Yapılanların komplo olduğunu ve bunun adım adım nasıl gerçekleştiğini önümüzdeki yargılama döneminde avukatları aracılığıyla ortaya koyacaklarını söyleyen Demirtaş, ''kirli tezgahın'' bir şekilde partileri ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını aktardı.
Seçim arifesinde BDP'nin vurulmaya çalışıldığını savunan Demirtaş, bunu kınadıklarını, altında kalmayacaklarını aktardı.
Demirtaş, Libya'ya yönelik operasyona ve Kaddafi'ye karşı sert bir tavır ortaya koyulması gerektiğini dile getirerek, ''Biz ne Kaddafi'ye ne de operasyona yandaş olmak zorunda değiliz. Kaddafi en kısa sürede iktidarı halka teslim etmelidir. Ama bunun yol yöntemi askeri operasyon ve müdahale değildir'' diye konuştu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.