AİHM, geçen yılın kasım ayında açıkladığı kararında, Kasım 2016’dan bu yana Edirne Cezaevi’nde bulunan Demirtaş için hak ihlali kararı vererek tahliyesine hükmetmişti. HDP’li siyasetçiye bir davadan verilen dört yıl sekiz aylık ceza da daha sonra istinaf mahkemesinde kesinleşmişti. Cezanın kesinleşmesinin ardından AİHM’in kararı boşa düşürülmüştü.
Demirtaş’ın avukatlarının yazılı açıklamasında AİHM’in ilgili dairesinin kabul edilemez bulduğu ve ihlal kararı vermediği bazı konulara, AİHM Büyük Daire nezdinde itiraz edildiği belirtildi.
Avukatların konuyla ilgili detaylı açıklaması şöyle:
Sayın Selahattin Demirtaş adına; tutukluluğuna son verilmesi gerektiğine hükmeden 20 Kasım 2018 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Daire kararında, davada incelenmeyen, kabul edilemez bulunan ve ihlal bulunmayan hakların, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire tarafından yeniden incelenmesi talebiyle 19 Şubat 2019 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yapılmıştır.
Hatırlanacağı üzere AİHM’in 20 Kasım 2018’de verdiği ihlal kararının ardından, Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı davada Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, AİHM kararı üzerine yaptığımız üç tahliye talebini de reddetmiş, AİHM kararının kesinleşmediği sürece bağlayıcı olmadığı yargısına varmıştı. İstanbul 2. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi ise başka bir dava sebebiyle Demirtaş hakkında verilen mahkumiyet kararını 4 Aralık 2018 tarihinde onayarak Selahattin Demirtaş’ı hükümlü statüsüne sokmuş ve böylece yargılanmasının tutuksuz devam etmesini talep eden AİHM Daire kararını fiilen uygulanamaz hale getirmişti.
Bilindiği gibi AİHM 2. Dairesi, Selahattin Demirtaş’ın başvurusu hakkında verdiği kararda, başvurucu hakkında uygulanan tutuklama kararının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5 (3), 5 (3) ile beraber 18 ve 1. Protokolün 3. maddelerini ihlal ettiğine karar vermişti.
AİHM Demirtaş kararının, iç hukukta uygulanamaz hale gelmesinin ardından söz konusu kararın, (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) yorumlanmasına ve uygulanmasına dair ciddi ve genel nitelikte en az beş temel sorun doğurduğu savıyla, kararın Büyük Daire tarafından incelenmesi talebiyle, 19 Şubat 2019 tarihinde Büyük Daireye başvurmuştur.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.