Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, TRT 1, TRT Haber ve TRT Türk’te yayınlanan konuşmasında,”TRT gibi son derece tarafsız, hele hele bana karşı adalet ve nezaket örneğinin en muhteşemini sergileyen bu nadide kurumun ekranlarından sizlere seslenmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı adaylarının TRT ekranlarında yapacakları seçim konuşma programı başladı. Cumhurbaşkanı Adayı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ilk konuşan oldu.
Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş seçim kampanyalarında eşitsiz yayın yapmakla eleştirdiği TRT’de konuştu.
“Cumhurbaşkanı seçimlerine kısa bir süre kala hepinizin de yakından takip ettiği gibi TRT gibi son derece tarafsız, objektif, bütün adaylara eşit yaklaşım sergileyen, hele hele bana karşı adalet ve nezaket örneğinin en muhteşemini sergileyen bu nadide kurumun ekranlarından sizlere seslenmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorum.”
Demirtaş’ın TRT’deki konuşmalarından satır başları şöyle:
“Biz bu süreci sadece bir cumhurbaşkanı seçimi olarak görmüyoruz. Aynı zamanda özgür ve demokratik geleceğimizin, kardeşlik hukukumuzun yeniden tesis edilmesi konusunda bir aşama olarak değerlendiriyoruz.
“Bir yanda Türkiye toplumundaki demokratik değişim ve dönüşüm talepleri var. Türkiye toplumu kendi içinde o kadar kamplaşmış, o kadar kutuplaşmış ki, esas sorunlarımızı konuşmaya fırsat bulamıyoruz. Bu seçimde vereceğiniz kararla demokratik bir değişimin önünü açabilirsiniz.
“Hali hazırdaki katılımdan uzak, demokrasiyle ilişkisi olmayan bu devlet sistemi Türkiye’yi ileriye taşıyamaz. Toplumun ve yurttaşların büyüdüğü, devletin ve iktidar alanının küçüldüğü bir demokratik düzene geçiş artık kaçınılmazdır.
“Bizim hedefimiz devleti ele geçirmek değil, ele geçirilen devleti halkın hizmetine sunmaktır. Devletin çıkarlarını değil, yurttaşın hak ve hukukunu esas alan bir sistemi inşa etmektir.
“Çankaya’da engelli, gençlik, kadın ve inanç meclisleri, emek ve çevre meclisleri, köylü-çiftçi-esnaf meclisleri ile halkın yönetime katılmasını istiyoruz. ‘İleri demokrasi’ kılıfı altında ceberrut bir devlet değil, radikal demokrasi anlayışıyla demokratik bir cumhuriyet yaratmak istiyoruz.
“Yeni yaşam çağrımız, inanç özgürlüğünedir. Tek din, tek mezhep, tek dil anlayışının Ortadoğu topraklarını, Gazze’yi, Rojava’yı, Irak ve Suriye’yi nasıl bir cehenneme çevirdiğini acı içinde izliyoruz. Dinler, mezhepler ve kimlikler arası gerilimin ve çatışmanın yol açtığı felaketleri durdurmamız gerekiyor.
“Herkesin özgürce ibadet hakkından yanayız, bugüne kadar devletin resmi din ideolojisine hizmet eden Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması gerektiğine inanıyoruz.
“Cemevleri, farklı din ve inançlara ait tüm mekânlar yasal statüye kavuşturulmalıdır.
“Güvencesiz, taşeronlaşmış, sigortasız çalışma koşullarının ne derece vahim sonuçlar doğurduğunu Soma’da ve Şırnak’ta yaşadık. Tersanelerde, inşaatlarda, tekstil fabrikalarında ve diğer işkollarında yaşanan iş cinayetleri sonucunda bu gerçekle her gün yüzleşiyoruz.
“Bugün kadına söz ve iktidar alanı bırakmayan, kadın düşmanlığını kışkırtanlar, iktidar sahipleridir.
“Kadına yönelik her türlü şiddetin ve ayrımcılığın karşısında, eşitlikçi bir dünya için kadınların öncülüğünde çok uzun bir yol yürümemiz gerekiyor.
“Yok sayılan, üç çocuk yapın onun dışında başka bir şeye de karışmayın, karşınıza ilk çıkan kısmete de fazla uzatmadan evet deyin, dayatmasında bulunan bir anlayışa karşı en güzel cevabı siz verebilirsiniz.
“Eşitlik lafta değil, gerçek hayatta yaşanmalıdır.
*Gençliğin sorunlarıyla uğraşmak yerine gençliği bir asayiş sorunu olarak tanımlayarak zapt etmeye çalışan zihniyete karşı, yeni yaşam gençliğin sesi olacak.Yeni yaşamı bizlere gençler müjdeliyor. Çünkü bizim istediğimiz yeni dünyada, gençlik başa çıkılacak değil, başa çıkarılacak kesimdir.
“Çocuklarını koruyamayan, her yıl onlarcasını serseri mayınlara, savaşa, açlığa, yoksulluğa kurban eden, onları tekmeleyen, tecavüz ettiren, kelepçeleyen, köle gibi çalıştıran bu düzene karşıyız. Çocukları gülmeyen bir ülke, mutsuzdur.
“Biz, on yıllardır büyük acılar, büyük kayıplarla yaralanmış halklarımızın adil barışından yanayız. Müzakere demek aynı zamanda demokratik mücadele demektir. Egemenleri onurlu bir barışa zorlarken, sizden, yani halkların barış arzusundan güç alıyoruz.
“Şu an itibariyle zaten kazandığımızı ilan etmekte bir sakınca görmüyorum. Çünkü bir araya gelerek yıpranmış olan kardeşlik hukukumuzu yenilemek konusunda ilk defa birbirimize bu kadar sevgiyle ve güvenle sarıldık. Bizim için bin tane Çankaya koltuğundan daha kıymetli bir kazanımdır bu.
“Birbirimize ses olduk. Taşıdığımız yeni yaşam mesajına Karadeniz’den de, Ege’den de, Trakya ve Marmara’dan da, Doğu’dan, Orta Anadolu ve Akdeniz’den de aynı içtenlikle cevaplar aldık.
“Bugün Türkiye’nin her yerinde inanın ki büyük bir heyecan var. Paradan başka hiçbir gücü olmayan, aslında içten içe korkuyu yaşayan, panik haliyle hareket eden muktedirlere bir ders verme zamanıdır.
“Siz hazırsanız biz de hazırız. Şimdi demokratik değişim, barışçı Türkiye zamanıdır.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.