BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Suriye'de Özgür Suriye Ordusu ve Suriye Ulusal Konseyi'ne bağlı güçlerin "çok ağır silahlarla infazlar yaptıklarını" belirterek, PYD'nin siyasi bir parti olduğunu belirterek BDP Kongresi'ne davet edileceğini söyledi. PKK'nin "alan tutma" taktiğinin olabileceğini düşünmediğini ifade eden Demirtaş, çatışma sürecini durdurmak için Abdullah Öcalan "üzerindeki tecridin derhal kaldırılması gerektiği"ni savundu. Demirtaş kendisinin şehit ailelerini ziyaret edebileceğini belirtti, Başbakan Erdoğan'ın da PKK'li ailelerini ziyarete gitmesi gerektiğini söyledi.
Selahattin Demirtaş, BBC Türkçe'ye Kürt sorununda gelinen süreci değerlendirdiği mülakat sırasında PKK'nin "alan tutma stratejisi" olarak tanımlanan yeni stratejisi ile "örgütün kesim çözümün ancak diyalog ve müzakere yoluyla sağlanabileceği yönündeki yaklaşımından saptığını" düşünmediğini söyledi.
PKK'nin silahla tasfiye edilemeyeceğini göstermeye çalıştığını belirten Demirtaş, "Silahla uzun süreli alan tutma, alanı kontrol edip, PKK yönetiminde bir kontrol oluşturma şeklinde bir taktiğinin olabileceğini düşünmüyorum" dedi,
Bir başka soru üzerine "PKK'nin yürüttüğü hiçbir askeri hamlenin BDP'yle hiçbir ilişkisi olmaz, olamaz" diyen "Demirtaş, BDP demokratik, legal siyaset yapan bir siyasi partidir. Dolayısıyla PKK'nin herhangi bir hamlesinin, herhangi girişiminin BDP'yle ortak yapılması mümkün değil. Fakat şunun farkındayız PKK'nin yürüttüğü bütün faaliyetler BDP'nin tabanını doğrudan etkiliyor. Biz tabii ki siyasetimizi oluştururken bütün bu gelişmeleri dikkate alıyoruz" dedi.
Demirtaş, PKK'nin siyasi çözüm yaratmak için askeri olarak gücünü ispatlama şeklinde bir yaklaşıma sahip olabileceğini de söyledi.
"Ölen askerlerin ailelerine taziye ziyaretine gidebiliriz"
BDP Genel Başkanı Demirtaş, "Çatışmalarda ölmüş bir Türk askerinin ailesine taziye ziyaretinde bulunur musunuz?" sorusu karşısında da "Tabii ki. Ölen askerlerin aileleri, BDP'nin karşıtı olduğu, düşmanı olduğu bir aile yapısına sahip değil. Onlar da BDP'yi düşman olarak görmüyor. Bunların hepsi Anadolu'nun yoksul, emekçi çocuklarıdır. Büyük bir kısmı en azından bu şekildedir ve bu aileler aslında bizim ailelerimizdir. Türk veya Kürt, bizim ailelerimizdir. Dolayısıyla onların acısı bizim acımızdır" dedi.
Başbakan, PKK'li ailelere 'taziye ziyaretine gitmeli'
Selahattin Demirtaş, "Bizim tabii ki bu taziyelere gitmemiz önemlidir, anlamlıdır" dedikten sonra "asıl büyük değişimin, sürece katkı sunacak şeyin Başbakan'ın bir PKK'li taziyesine katılması, ailesinin acısını paylaşması" olacağını söyledi.
Kürt sorununun asker aileleriyle Kürtler arasındaki bir sorun olmadığını ifade eden Demirtaş, çocuğu askerlik yapmakta olan ailelerin sesini yükseltmesi gerektiğini, ailelerin haftalarca aylarca çocuklarından haber alamadıklarını belirtti.
"En acil yapılacak şey Öcalan üzerindeki tecridi kaldırmak"
Demirtaş, mülakatta "Hükümetin atacağı hangi güncel adım son günlerdeki çatışma sürecini durdurabilir?" sorusu üzerine "en acil yapılacak şeyin" Öcalan üzerindeki tecridin derhal kaldırması olduğunu iddia etti.
Öcalan'ın, bir yılı aşkın bir süredir ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmediğini söyleyen Demirtaş, "Sağ olup olmadığı, sağlık durumunun ne olup olmadığı bile bilinmiyor. Bu da PKK'de çok büyük bir tepkiye, öfkeye neden oluyor" dedikten sonra " Bence en hızlı adım, İmralı'yla ilgili atılacak adımdır" diye ekledi.
"BDP kongresine PYD'yi çağırırız"
Mülakat sırasında Suriye'deki gelişmelere de değinen Demirtaş, "Bir sonraki kongrenize PYD'yi davet eder misiniz?" sorusuna "Ederiz tabii ki. Biz dünyanın birçok yerinden değişik partileri kongrelerimize davet ediyoruz. Suriye Kürdistanı'ndaki, Irak Kürdistan'ındaki bütün partileri davet edebiliriz" dedikten sonra PYD'yi meşru bir siyasi parti olarak algıladıklarını ifade etti.
"Suriyeli muhalifler de terör estiriyor"
BDP Genel Başkanı Demirtaş, Suriye'de Özgür Suriye Ordusu ve Suriye Ulusal Konseyi'ne bağlı güçlerin "çok ağır silahlarla infazlar yaptıklarını" söylerken "Tamam, Esad rejimine karşı bir savaş yürütüyorlar ama aynı zamanda insanları da infaz ediyorlar. Kendileri de bazen, bazı yerlerde terör estiriyorlar. Şimdi onlar bile meşru görülürken PYD gayrı meşru olur mu? Tek bir mermi bile atmamış, silahlanmamış bir parti gayrimeşru olabilir mi?" diye konuştu.
Esad rejiminin, Türkiye'ye karşı PKK'yi desteklediği yönündeki açıklamalarını değerlendiren Demirtaş, bir buçuk yıl öncesine kadar Esad rejimi ve Ankara'nın Suriye'deki Kürtlere karşı, Kürt hareketine karşı çok sıkı bir işbirliği yürüttüklerini, aynı işbirliğinin Bağdat ve Tahran'la da yapıldığını söyledi ve şöyle devam etti:
"Şimdi Türkiye'de Esad'la ilgili negatif algı güçlendiği için o negatif algıyı Kürt hareketleriyle ilişkilendirerek, Esad'ın gölgesini Kürt hareketinin üzerine de düşürmek istiyorlar. Ben bunun bir gerçekliğinin olabileceğini düşünmüyorum."
Demirtaş, Kürtlerin hiçbir zaman Esad'a destek olan bir politika izlemediklerini Esad'dan büyük zulüm görmüş olan Kürt halkının Esad yanlısı olmasını beklemenin haksızlık olduğunu söylediği mülakatta PKK tarafından kaçırılan Türk askerlerine ilişkin olarak devreye girmeye hazır olduklarını ifade etti.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.