İstanbul'da 3 Haziran 1994 yılında polisler tarafından gözaltına alındıktan bir süre sonra Sakarya ve Bolu'da ölü olarak bulunan Kürt işverenler Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım katledilişlerinin 20'inci yıldönümünde Avcılar Mezarlığı'ndaki mezarları başında anıldı.
Anmaya katledilen Savaş Buldan eşi HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Hacı Karay'ın oğlu Enes Karay, Adnan Yıldırım'ın kardeş i Nihat Yıldırım ve Cumartesi annelerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Katledilen işverenler anısına yapılan saygı duruşu ile başlayan anma etkinliğinde ilk konuşmayı YAKAY-DER yöneticisi Ruknettin Yaviç yaptı. Yaviç, devletin failleri koruyan cezasızlık politikasını eleştirerek, hesap sormak için alanlarda olmaya devem edeceklerini söyledi.
Adnan Yıldırım'ın kardeşi Nihat Yıldırım, devlet tarafından katledilen insanların ortak noktalarının Kürt olduğuna dikkat çekerek, "Hacı Karay, Adnan Yıldırım ve Savaş Buldan'ın özellikle 1980'li yılların ikinci yarısı ile 90'lı yıllarında birinci yarısında devlet tarafından katledilen sivil 17 bin insanlarımızdan sadece üçü. Bazıları sokakta vuruldular, bazıları işkenceler sonucunda yaşamını yitirdi. Öldürenler arasında gazeteciler, yazarlar, bürokratlar sivil vatandaşlar vardı hepsinin ortak noktası da Kürt olmalarıydı" diye belirtti. Hükümette seslenen Yıldırım, faili meçhul cinayetlerde faillerin yargı önüne çıkartılmasını istedi. Yıldırım, "Başlattığı çözüm sürecini tamamlaması devletin kirli geçmişiyle yüzleşip geçmişin hesabını vermesi, katilleri ve işbirlikçileri yargı önüne çıkarıp hesap sormasıdır. Faili meçhuller konusunda sorumlular yargı önüne çıkartılmıyor. Başta Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin gibi dönemin katilleri hakkında açılmış davaya ilişkin ümitli değiliz" dedi.
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise, olayın üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen değişen hiçbir şeyin olmadığını ifade ederek, "Katliamın üzerinde 20 yıl geçmesine rağmen değişen hiçbir şey olmadı. 90'lı yıllarda Kürdistan'da her gün katliamlar yapılıyordu. Ne yazık değişen hiçbir şey olmadı ve katliam yapanlar ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Bu ülkede hala özgülük ve eşitlik demokrasi isteyenlere cezalar kesiliyor. O dönemin başta Başbakanı, Emniyet Genel Müdürü ve bu cinayetlerden sorumlu olan tüm kişiler yargı önüne çıkartılmalı, gerekli cezalar verilmelidir" şeklinde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Türkiye'de cezasızlık geleneğinin sürdüğünün altını çizerek, dönemin Başbakan'ı ve Emniyet Genel Müdürü olmak üzere katliamlarda görev alan herkesin yargı önünde çıkartılmasını istedi. Kürt halkının verdiği mücadele sayesinde bugünlere geldiğini belirten Tuncel, "Kürt halkının mücadelesi oldu. Küt halkı verdiği mücadele ile başarıya ulaştı. Başbakan 'çözüm süreci' diyor ama gereğini yapmıyor sadece sözde kullanıyor. Somut hiçbir adım atmıyor. Çözüm sürecinin sağlık olması için failli meçhul cinayetlerle yüzleşilmeli. Hakikatleri Araştırma Komisyonu derhal kurulmalıdır. Ancak süreç böyle başarıya ulaşır. Geçmişiyle hesaplaşmayan bir ülke demokratikleşemez" dedi
Anmada son olarak söz alan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, onların verdiği mücadele sonucu bugün burada olduklarını belirterek, "Onlar bizim için birer değer ve bu değerlerimize ne pahasına olursa olsun sahip çıkacağız" diye belirti. Erdoğan'ın Berkin Elvan hakkında kullandığı "öldü geçti" ifadelerini eleştiren Demirtaş , "Erdoğan öldü geçti 'diyor bizim için öyle değil onlar birer değer. Erdoğan yarın ölürse biz onun için öldü geçti deriz ama değerlerimiz için söylemeyiz. Ceylalar, Berkinler, Uğurlar bizim için değerdir, onları yaşatacağız" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından anma etkinliği okunan dualarla son buldu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.