BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "AKP ve CHP, bize bir çağrı yapmadılar. Oysa yapılması gerekirdi. Bu sürece bizim de katılmamız sağlansaydı, mutabakat metnine bizim de görüşlerimiz yansısaydı, o zaman biz de yemin eder ve Meclis’teki muhalefet görevimize başlardık" dedi.
Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila'nın "Çağırsalardı, yemin ederdik" başlığıyla yayımlanan (10 Temmuz 2011) yazısı şöyle:
"Çağırsalardı, yemin ederdik"
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in girişimiyle başlayan süreç, CHP’nin yemin etmesiyle sonuçlanacak gibi görünüyor.
AKP ve CHP’nin grup başkanvekilleri ilk toplantıdan olumlu izlenimlerle ayrıldılar. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da iki partinin mutabakatla bir irade beyanında bulunmasının yemin etmeleri için yeterli olacağını söyledi.
BDP ne yapacak?
CHP için yeterli olan irade beyanı BDP için de yeterli olacak mı? CHP ile birlikte BDP’liler de yemin edecekler mi?
BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, yönelttiğim bu soruya şu karşılığı verdi:
“AKP ve CHP ortak deklarasyonu bizi bağlamaz. Bizi bu sürece katmadılar ve dışladılar. CHP için yeterli olanı biz yeterli görmüyoruz.”
“Sürece katsalardı”
BDP Grup Başkanı Demirtaş, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i ziyaret ettiklerini, ancak deklarasyon hazırlıklarıyla ilgili olarak BDP’ye bir çağrı yapılmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“AKP ve CHP, bize bir çağrı yapmadılar. Oysa yapılması gerekirdi. Bu sürece bizim de katılmamız sağlansaydı, mutabakat metnine bizim de görüşlerimiz yansısaydı, o zaman biz de yemin eder ve Meclis’teki muhalefet görevimize başlardık. Ancak bizi görmek istemediler. 35 milletvekilini yok saymayı yeğlediler. Bu 35 milletvekili milli irade değil mi? Bize göre her milletvekili milli iradeyi temsil eder. Buna rağmen siz 35 milletvekilini yok sayarak, sadece iki partinin anlaşmasıyla sorunu çözmeye çalışırsanız, sorunun bütünü çözülmüş olmaz. Eğer bizimle de diyalog içinde olsalar ve bu sürece bizi de katsalardı, sorunun bütünü için bir çözüm yolu bulunmuş olurdu. Bizi çözüm sürecine katmayan bir anlayışla aynı şekilde davranmamız beklenmemeli.”
“Birlikte yemin edelim demiyoruz”
Demirtaş, “Biz, tutuklu arkadaşlarımız serbest bırakılsın beraber yemin edelim de demiyoruz” vurgusunu yaptıktan sonra şöyle devam etti:
“Biz, görüşlerimizin yansıdığı bir mutabakat sağlansın istiyorduk. Bu, yemin etmemiz için yeterli olacaktı, ama sürece dahil edilmedik. Bu mutabakat sağlansaydı ondan sonra yeni anayasa çalışmalarına biz de aktif katkı verirdik ve çözüm için çaba harcardık. Biz sadece bu sorunla değil daha geniş bir mutabakat arayışı içinde olurduk. Yüzde 10 barajından tutun da demokratikleşmeye ilişkin tüm soruları kapsayan bir bütünlük içinde mutabakat arardık.”
“Yemin etmeyiz”
BDP Grup Başkanı Demirtaş, AKP ve CHP’nin varacağı mutabakatın bu iki partiyi bağlayacağını da belirtti ve şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu süreçte ve mutabakatta biz olmadığımıza göre yemin etmemiz de söz konusu olmaz. Bizim dışlanmamız hoş bir görüntü değil. Bu koşullarda biz yemin etmeyiz ve Meclis bu şekilde tatile girer.”
“Ötekileştiriyorlar”
Demirtaş, AKP ve CHP’yi sorunu sadece CHP’nin yemin etmemesi gibi görüp göstermeye çalıştıkları eleştirisinde bulunarak şöyle devam etti:
“35 milletvekili söz konusu. Bu milletvekilleri de Türkiye’nin milletvekilleridir. TBMM’nin seçilmiş üyeleridir. Buna karşın AKP ve CHP’nin takındığı tutum ötekileştirme tutumudur. Biz sorunu çözmeye, diyaloğa açık olmaya özen gösterirken, ötekileştirme tutumuyla karşılaşmış olduk. Bu yaklaşım değişmedikçe bizim için yemin edecek koşullar olgunlaşmamış demektir.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.