Medyascope, Davutoğlu’na hafta sonu katıldığı toplantının basına kapalı bölümünde sorulan sorulara ve Davutoğlu’nun cevaplarına ulaştı.
Medyascope muhabirinin çeşitli kaynaklardan aldığı bilgilere göre Davutoğlu’na çözüm sürecinin bitmesi, yaptığı Sur-Toledo benzetmesi, Cizre’de yaşananlar, Tahir Elçi soruşturması, kayyumlar soruldu. Başbakanlığı döneminde yaşananlara ilişkin özeleştiri verip vermeyeceği de Davutoğlu’na sorulan sorular arasındaydı.
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (DİTAM) düzenlediği çevrimiçi toplantının basına kapalı bölümünde Davutoğlu’na yöneltilen sorulardan bazıları şunlar:
- Cizre’de 10 yaşındaki bir çocuğun cesedinin günlerce derin dondurucuda saklanması ve insanların diri diri yakılmasında başbakan olarak sorumluluğunuz yok mu? Vicdanınız rahat mı?
- Sur’u Toledo yapacaktınız. Ne oldu? Sur’un bu hale gelmesinde sorumluluğunuz yok mu?
- Kürtçe eğitim konusunda ne düşünüyorsunuz? Ana dilde eğitime karşı mısınız?
- Çözüm süreci niye bitti? Sorumluluk kime aitti?
- HDP ile masaya oturur musunuz?
- Tahir Elçi soruşturması ile ilgili verdiğiniz sözleri niye yerine getirmediniz?
- IŞİD için kullandığınız “öfkeli gençler” sözü konusunda neler söylemek istersiniz?
- Türkiye’de siyasal İslam’ın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
- Kayyum atamaları konusunda ne diyeceksiniz? Kayyum atamalarını desteklediniz mi?
- Federasyon ve özerklik konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Başbakanlığınız döneminde Sur ve Cizre başta olmak üzere bölgede yaşananlar ile ilgili özeleştiri verecek misiniz?
Davutoğlu, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi, akademisyen ve aydının sorularını ayrıntılı olarak cevapladı. Bu sebeple iki saat olarak planlanan toplantı dört saatten fazla sürdü.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, Cizre’de hayatını kaybettikten sonra çatışmalar sebebiyle cenazesi derin dondurucuda günlerce saklanan 10 yaşındaki Cemile Çağırga’yla ilgili soruya cevap vermedi.
Başbakanlığı döneminde başta Sur ve Cizre’de yaşananların kamu siyasetinin sonucu olduğunu, hatası varsa özeleştiri verebileceğini söyleyen Davutoğlu “Günah çıkarmam, çünkü inancımızda günah çıkarma yok” dedi.
Davutoğlu Diyarbakır’ın Sur ilçesi için kullandığı “Toledo yapacağız” sözünün farklı yerlere çekildiğini, amaçlarının ilçenin tarihi dokusunu korumak olduğunu anlattı. Davutoğlu daha sonra işlerin rayından çıktığını ve tarihi ilçenin harap edildiğini söyledi.
Davutoğlu anadilde eğitim ile ilgili ise Kürtçe’nin eğitim ve öğretimde kullanılmasının bir sakıncasının olmadığını belirtti, başka ayrıntıya girmedi.
Davutoğlu, Çözüm sürecinin psikolojik sıkıntılar, güvensizlik ve asıl muhatap olmaması nedeniyle bittiğini söyledi.
Kimlik siyaseti yapmadığı sürece HDP ile görüşüp masaya da oturacaklarını söyleyen Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri sonrasında HDP’ye yaptığı ziyareti hatırlatarak “O zaman partinin içindeki bazı arkadaşların eleştirisine rağmen gidip HDP eş genel başkanları ile uzun bir görüşme yaptık” dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesinden sonra yürütülen soruşturma konusunda eksik kaldıklarını belirten Davutoğlu, bir gün Elçi’nin vurulduğu yere gideceğini söyledi.
Davutoğlu, IŞİD için kullandığı, “öfkeli gençler” tanımlaması konusunda ise Irak’ta Şii yönetimin büyük haksızlıklar ve zulüm yaptığını, Irak’ın Sünni bölgesinde insanların patlama noktasına geldiğini ve bu öfke patlamasından IŞİD’in ortaya çıktığını belirtti.
Davutoğlu, kayyum atamalarına karşı olduğunu söyledi. Kayyum atamalarının kendi başbakanlığı döneminde de gündeme getirildiğini anlatan Davutoğlu dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın da kayyumlara karşı olduğunu belirtti.
Davutoğlu, federasyon ve özerklik konusunda ise yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden yana olduğunu ve bunun sadece bir bölge için değil, bütün ülke için geçerli olması gerektiğini söyledi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.