Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rusya’yla yaşanan ‘hava sahası ihlali krizi’yle ilgili, “Bizim uluslararası hava sahamızı kimse ihlal edemez. Süper güç diye bir kavram Soğuk Savaş’ta vardı. Şu anda herkes birbirine karşı saygı içinde olacak, herkes hukukunu gözetecek” diye konuştu.
Davutoğlu, Türkiye’nin elindeki askeri istihbarat bilgilerine göre Rusya’nın 57 hava harekatının 55 tanesinin muhaliflere, ikisinin ise IŞİD’e karşı yapıldığını kaydetti.
Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“Rusya ile görüş ayrılıklarımız olabilir, farklı kanaatlere sahip olabiliriz. Ukrayna konusunda biz Kırım’ın ilhakını tanımadık, tanımayacağımızı da Rusya’ya dostça söyledik. Suriye konusunda onların rejimi desteklemesi karşısında biz de açık tutumumuzu sergiledik. Bu ilişkilerin hiçbir zaman Türkiye-Rusya krizine dönüşmemesi için elimizden gelen çabayı gösterdik. Maalesef Rusya, son müdahalesiyle özellikle de sınırlarımızı ihlal ederek Suriye içinde olan bir krizi Türkiye’yi de içine alacak şekilde tırmandırma yönünde ciddi bir takım yanlışlar içinde.
Bizim angajman kurallarımızın sınırlarını herkes biliyor. Bundan sonra ümit ederiz tekrarı olmaz. Ama böyle bir durumda Türkiye, kendi sınırlarını ve hava sahasını korur. Biz iyi niyetimizi gösterdik. Rusya’nın Suriye’de bir yabancı güç olarak Suriye savaşına taraf olmamasını beklerdik.
Bizim uluslararası hava sahamızı kimse ihlal edemez. Süper güç diye bir kavram Soğuk Savaş’ta vardı. Şu anda herkes birbirine karşı saygı içinde olacak, herkes hukukunu gözetecek. Biz Rusya’nın şu anda rahatsız olacağı hiçbir tutum içinde olmadık, ilişkilerimize özel önem gösterdik. Rusya’nın da bizim bu özenimize karşı aynı özende bulunmasını beklemek en tabii hakkımız, dost olarak komşu olarak. Yoğun ticari, ekonomik ilişkilerimiz var.
Bu, artık Türkiye’nin kapasitesini aşan bir durum. Sadece bir kişi iktidarda kalacak diye, bir ülkenin Suriye gibi onurlu bir halkın bütün geleceğini karartmak kimin hakkı?
Biz hiçbir zaman herhangi bir savaşın tarafı ya da parçası olmak istemeyiz ama bize dönük bir durum olduğunda gerekli tedbirleri almak da bizim vazifemiz.
Esad’la bir geçişi biz kabul etsek Suriye halkı kabul eder mi? Şu benim Çarşamba’da gördüğüm ya da şu anda kamplarda yaşayan insanlar, Esad’lı geçişi kabul ederler mi, inanırlar mı? Tepelerinden bomba yağdıran birinin barış getireceğine inanırlar mı?”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.