Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Gönül Köprüsü Platformu” adlı bir kuruluşun düzenlediği iftar programının konuğu olarak Diyarbakır’daydı.
Kentin Sur ilçesinde yapılan ve AKP’li eski milletvekillerinin de katıldığı programda konuşan Davutoğlu, Diyarbakır’a gelişi üzerinden çok yorumlar yapıldığını ama buraya gelmek için herhangi bir bahaneye ihtiyacının olmadığını belirterek, “Diyarbekir bizim yüreğimizde her zaman mevcuttur, bu gelişe özel anlam yüklemeye çalışanlar bilsinler Diyarbekir bizim ta yüreğimizin içindedir” dedi.
BBC Türkçe’den Hatice Kamer’in haberine göre bir süredir adı yeni parti girişimiyle gündeme gelen Davutoğlu, bir yerde kamu düzeni yoksa orada güvenlik ve özgürlüğün olmayacağını öne sürdü:
“Türkiye’nin bir taraftan 12 Eylüllerden kalan özgürlüğü feda eden bir güvenlikçi anlayış ile diğer taraftan hendek ve çukurlar ile illegal mahkemeler ile kamu düzenini yok sayanların yarattığı bir kaos ortamında gerilip durdu. Şimdi kısır döngüyü kırmanın vaktidir.”
Kürt sorununa değinmekten kaçınan Davutoğlu, Kürt ve Türklerin “tarihdaş” olduğunu söyledi, dönemin başbakanı olduğu dönemde Sur ile ilgili söylediği “Sur’u Toledo yapacağız” sözü nedeniyle yapılan eleştirilere de şu yanıtı verdi:
“Dikkat ediniz bir kesim güvenlikçi politikalarla özgürlüğü daraltmaya çalışır bir başka kesim de özgürlük söylemleri ile hayatlarınızı ve güvenliğinizi yok eden bir kaosa yol açar. Bu iki kesimin de en çok hedef aldığı kişi ben oluyorum açık söyleyeyim bundan gurur duyuyorum, madem onlar rahatsız oluyor demek ki doğru yoldayız çünkü biz kamu düzenini yok eden özgürlüğe de özgürlüğü yok eden güvenlikçi politikalara da bir insan olarak hep karşı çıktık.
“Toledo’yu da, terörle mücadele günlerinde Sur’daki çarpık yapılaşma dışındaki bütün tarihi yapının korunması, geri kalanın Diyarbekir’e has mimari ile inşa edilmesi amacıyla anlatmıştım, yoksa Diyarbekir başlı başına insanlıktır.”
Diğer yandan Ahmet Davutoğlu, yeni bir parti oluşumuna değinmedi ancak “Milletimizin üzerine, bölgenin üzerine çöken kara bulutları dağıtmak için ne yapmak gerekirse, hangi fedakarlık gerekiyorsa, kınayanın kınamasından, tehdit edenin tehdit etmesinden yılmaksızın gereğini yapmakta bir an bile tereddüt etmeyiz” sözleri dikkat çekti.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.