NTV televizyonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, gündemdeki konularla ilgili soruları yanıtladı.
Davutoğlu, şunları söyledi:
- Suriye'deki zulme karşı bir tavır alıyoruz. Ortadoğu'daki politikamızdan vazgeçmeyiz.
- Biz Suriye ile ilgili toplantıların Türkiye'de yapılmasını isteriz. İsteriz ki Ermenistan'la Azerbaycan İstanbul'da görüşsün. Sırplarla Boşnaklar İstanbul'da buluşsun. Dış politikamız da bu yönde süreklilik gösteriyor. Hedefimiz Türkiye'nin bölgede diplomasinin merkezi olmasını sağlamak.
Türkiye'nin muhaliflere silah verdiği iddiası
- Türkiye'nin Suriyeli muhaliflere silah verdiğine yönelik iddialar, delillendirilmiş iddialar değildir.
- Biz diplomasinin bütün imkanlarını Suriye'de kullandık. Krizin bu boyuta ulaşmaması için her şey yapıldı. Muhalefet de bütün yolları denedi çözüm için ama Şam'dan sertlikle cevap aldı.
- Suriye konusunda yapılacak 3 politika var: Birincisi statüko adına Esad'ın yanında olmak, ikinci tutum Suriye'de yaşananlarla ilgilenmemek, üçüncüsü ise bizim yürüttüğümüz politika yani Esad'la ilişkimizi yürütemediğimiz için halkın yanında olmak.
- Suriye'deki rejimden kaçarak ülkemize sığınan insanlara kapımızı açmamak devlet geleneğimize aykırıdır. Biz Bosnalı kardeşlerimize de Kürt kardeşlerimize de zamanında kapılarımızı açtık.
"Oradaki halka yardım ediyoruz, edeceğiz"
- Yanımızda zulüm varsa biz 'bize ne' demeyiz. Bu coğrafyada yaşayanlar 'bize ne' deme hakkına sahip değildir. Oradaki halka yardım ediyoruz, edeceğiz.
- Esad'ın reformları gerçekleştirmesi için tüm girişimleri yaptık. Emperyalistçe değil, dostça yaptık girişimleri. Demokrasinin gelişmesi için uğraştık.
- Beşşar Esad, bizimle beraber bir yolda yürümek yerine babasının yoluna geri dönünce bir tercihte bulunmak zorunda kaldık ve saydığım 3 politikadan birine karar verdik. Kendi halkına zulüm yapmaya karar verince biz Suriye'nin geleceğine yatırım yaptık.
- Esad'ın ne zaman gideceğine yönelik bir zaman tayin etmedim ama kendi halkına yabancılaşan rejim ayakta kalamaz. Bu Irak'ta 2 yıl, Bosna'da 3 yıl, Mısır'da 1 yıl sürdü.
- Eğer bu dış politika yerine Esad'ın statükosunu destekleyen bir politika yürütseydik, Türkiye'nin bölgede itibarı kalmazdı.
- Biz Suriye'de bütün alternatifi deneyerek bugünlere geldik ama bu acılı sürecin çok uzun süreceğini düşünmüyorum. Artık bu süreci yıllarla ifade etmek yerine aylar veya haftalarla ifade etmek gerekir.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.