Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP Heyeti ile yapılan ortak açıklamaya dair konuştu. Davutoğlu, Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın söylediklerinin aksine kendilerine ulaşan metnin okunan metin olduğunu söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün akşam özel bir TV kanalında soruları yanıtladı.
Davutoğlu, Bülent Arınç’ın “Bizim önümüze gelen ve kabul edilmesi gereken metin okunan metin değildir” açıklamasına ilişkin, “Okunan metin bizim de çözüm süreci kuralları içinde tartışılarak geçmiş bir metindir. Herhalde yanlış bir özet çıkarmadır” ifadelerini kullandı.
Ahmet Davutoğlu programda şunları söyledi:
“Orada, bir ön şart yok. Yani ’10 madde konuşulacak, sonra silah bırakma görüşülecek’ diye bir husus yok. Aksine, silah bırakma iradesi, çağrısı ve bunun tarihi bir adım olduğu vurgusu var. Daha sonra da 10 madde etrafında Türkiye’nin genel siyaseti ile ilgili tartışmalar yapılabileceği, bu on maddenin bu süreçte önemli olduğu hususu var.
Bu, silahları bırakma çağrısıdır, niyet beyanı, irade beyanıdır. Yoksa, eğer öyle olmamış olsa çözüm sürecinde atılan bu adımın içeriği, muhtevası boşaltılmış olur. Bu açıklamanın özü, silahları bırakma kararıdır ve orada çok açık bir şekilde bu karar beyan ediliyor ve kongre daveti yapılıyor. Burada, silahları bırakmanın bir ön şartı gibi takdim edilmesi, açıklamanın özünü, muhtevasını, odaklandığı noktayı saptırmak anlamına geliyor.
Pervin Hanım ve bu görüşmeleri yapan arkadaşlar bilirler ki burada önce karar, irade ve niyet beyan ediliyor; bu çağrı yapılıyor sonra bu çözüm sürecinin ana unsurları olarak bazı maddeler zikrediliyor. Bu maddeler de bir taraftan HDP bu açıklamayı yaptıktan sonra maalesef bazı yorumlar getiriyor, bir taraftan da MHP ilginç bir şekilde bu açıklamanın içini boşaltmak için 10 maddeye dikkati çekiyor.
Bu on maddede, demokratik siyaset var, özgür vatandaşlık ilkesi var, özgürlüklerin korunması var, kamu düzeni var, kavram olarak var. Çözüm süreci sosyoekonomik yani kalkınma boyutu var. Bu on maddenin içinde TBMM’de veya herhangi bir entelektüel ortamda tartışılması abes teşkil edecek hiçbir husus yok.
SİLAH BIRAKMA
2014’te bence en kritik aşamalarından biri. 2013’teki açıklama sonrasındaki geri çekilmeyle ilgili taahhütler yerine getirilmedi ama bizim irademiz devam etti ve Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde yasal çerçeve çıktı.
Dolayısıyla bu metin bize geldiğinde üzerinde tek tek üzerinde durduk. Silah bırakma çağrısı burada esas olarak bu 10 maddeden önce zikredilmektedir. Silah, bırakılması zaten demokratik siyasetin önünü açar.”
ARINÇ’IN AÇIKLAMASI
“Sayın Bülent Arınç’ın basın toplantısı vardı. Şöyle bir ifade gördüm: ‘Dolmabahçe toplantısıyla ilgili olarak okunan metin, kabul edilen metin değildi’ dedi. Nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine Davutoğlu, “Herhalde yanlış bir özet çıkarmadır, öyle değil” dedi.
Davutoğlu, “Bir mutabakata varılan metinden farklı bir şeyler mi okundu” sorusuna ise “Hayır, mutabakata varılan metin. Ben, Bakanlar Kurulu’ndan hemen çıkıp buraya geldim, Bülent Bey’i dinleme imkanım olmadı. Dolayısıyla ne kastedildiğini bilmiyorum ama bu okunan metin bizim de çözüm süreci kuralları içinde tartışılarak geçmiş bir metindir” yanıtını verdi.
İZLEME HEYETİ
Yurt dışından geldikten sonra çözüm süreci kurulundaki kişilerle toplanacaklarını bildiren Davutoğlu, atılması gereken adımlar konusunda ciddi işaretler görüldüğünde bunu takip edeceklerini söyledi. Davutoğlu konuyla ilgili şöyle konuştu:
“Öncelikle izleme komitesi anlamında üçüncü göz değil, Akil İnsanlar Heyeti’nden belki daha küçük bir grubun, silahsızlanma dahil olmak üzere verilen taahhütlerin nasıl yürümekte olduğunu izleyebilecekleri veya takip edebilecekleri bir mekanizma üzerinde düşünülebilir.”
Akil İnsanlar Heyeti’nin böyle bir misyonu olduğunu ve son derece de etkin bir şekilde yerine getirdiklerinin altını çizen Davutoğlu, son yapılan toplantıda hepsini dinlediğini belirtti.
“HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan’ın izleme komitesi ilk olarak 5-6 daha sonra 10-15 kişi olabilir” şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine Davutoğlu şunları söyledi:
“Yok, hayır. Bunları şimdiden zikretmek doğru değil. Pervin Hanım kendi düşüncelerini ifade edebilir ama bunlar konuşularak nihai noktaya geleceğimiz hususlar.
Ortadoğu’da tek hayırlı haber budur. Suriye, Yemen, Irak etnik ve mezhebi temelde parçalanırken, Türkiye’de bir başarı hikayesi yazılıyor. Herkesin buna odaklanması lazım. Bu başarı hikayesini, nihai sonuca götürülecek şekilde davranması lazım. Bazı açıklamalarla eylemlerle çözüm sürecini provoke edebilirsiniz ama çözüm sürecinde gelinen yeri tekrar inşa etmek çok zordur.
Buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Sadece HDP’ye değil. Sayın Demirtaş’ın açıklamalarıyla orada yapılan açıklamanın içi boşaltılmaya çalışıldı. Doğru değil. Sahiplenin bu süreci, korkmayın. Türkiye’de Kürt vatandaşlarımızı, bu sahiplenme konusunda kimse suçlamayacak, aksine kredi kazanacaksınız.
MHP’Yİ DE ELEŞTİRDİ
Öyle bir şey ki MHP’nin dili de bir şüpheden bir tehdit oluşturuyor. Tehditten çatışma ortamı. Hayır. Kimse artık şehit cenazesi görmek istemiyor, kimse Türkiye’nin birliği beraberliği üzerinde spekülasyon yapılmasını istemiyor.
HDP ve MHP’liler son olarak bize karşı iyi işbirliği yaptılar. Demek istediklerinde yapıyorlar, negatif olduğunda yapabiliyorlar. Gelin, pozitif de işbirliği yapın. Sadece bir şeyleri engellemek için işbirliği yapmayın. Şu güzel ülkeyi birlikte inşa etmek için işbirliği yapın.
Bir taraftan çok memnun oluyorum HDP ile MHP’yi Meclis’te yan yana otururken gördüğümde. Bu Meclis’in temsil kabiliyeti açısından önemlidir ama sanki görünmez bir psikolojik duvar varmış gibi konuşmadan yan yana oturmak yerine, konuşun, paylaşın. Bundan hiç kimsenin zararı olmaz. Olumlu süreçte de iş birliği yapın.
Biz, herkesle konuşur, kanaatlerimizi paylaşırız ama şimdi, 10 madde üzerinden, sanki bu 10 madde son yüzyılın bölünme deklarasyonuymuş Sayın Bahçeli’nin açıklaması. Nereden çıkarıyorsunuz? Aksine, biz 100 yıllık yaraları sararak geliyoruz.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.