• BIST 9368.07
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 9 °C
  • Diyarbakır 9 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 2 °C

Cuntacılar ordudan ayıklansın!

Cuntacılar ordudan ayıklansın!
Türkiye, Adli Tıp'ın raporuyla Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı kesinleşen 'millete komplo' belgesinin orijinalinin ortaya çıkmasını tartışıyor.

STK temsilcileri ve toplumun büyük kesimi, cuntacıların ordudan atılmasını istedi.

Gazeteciler, siyasetçiler, emekli askerî yargı mensupları, baro başkanları, sivil toplum örgütleri, Alevî dernekleri, sendikalar ve iş dünyası başta olmak üzere toplumun büyük kesimi skandal planın sorumlularının ortaya çıkarılmasını bekliyor. Genelkurmay'ın beş ay önce 'kâğıt parçası' diyerek reddettiği belgenin doğruluğunun netleşmesi, köşe yazarları tarafından 'vahim' olarak yorumlandı.

Oktay Ekşi (Hürriyet): "Topun tüfeğin yenemeyeceği tek güç vardır. Ona 'gerçek' derler. O güç döner dolaşır bir gün kendisini kabul ettirir. Galiba Albay Dursun Çiçek imzalı belge konusunda döndük dolaştık, 'gerçeğin kabul edilmesi gereken noktaya' geldik. Ortaya çıkan gerçeklerin yasal ve ahlaki sonuçları ne ise herkes, onun gereğini yapmalıdır. Silahlı Kuvvetlerimiz, Türkiye'nin 1946'dan beri içinde bulunduğu 'demokratik sistem'in gereklerine kendini artık uydurmalı ve 'hesap sorulamazlık'tan, 'hesap sorulabilirlik' zeminine geldiğini kabul etmelidir.

Ertuğrul Özkök: (Hürriyet): Acaba bütün bunlar "Nasılsa kimse bize bir şey yapamaz" duygusunun verdiği pervasızlık ve cüretle mi gerçekleştiriliyor? Hangisi olursa olsun, ortada Türk Ordusu açısından çok vahim ve marazi bir durum var demektir. Art arda gelen şu hatalara bakın. Cezalandırmak istediği erin eline, pimi çekilmiş el bombası verip 4 kişinin ölümüne yol açan subay kamuoyundan saklanmak isteniyor. Bir kız çocuğu tarlada ölüyor, suçlamalar yapılıyor. Bunun açıklaması günlerce sonra geliyor. Bir albayın hazırladığı darbe belgesi için komutan kendini angaje edip 'kâğıt parçası' diyor veya dedirtiliyor. Sonra belgenin aslı ortaya çıkıyor. Hangi ordu bu kadar üst üste vahim hatayı kaldırabilir?

Ahmet Altan (Taraf): Bizim ordu disiplinden tamamen kopmuş. Kendini "her türlü hukuksuz eylemi yapma hakkına sahip" sanıyor. Bizim ordunun her yanından "hukuksuzluk" fışkırıyor. Türkiye'nin yolunun açılması, gelişmesi ve çağdaşlaşması için ordunun siyasetten çekilmesi, askerlerin hukuk tarafından denetlenebilmesi gerekiyor.

Oral Çalışlar (Radikal): Belge, ordudaki yasadışı bir yapılanmayı, seçilmiş meşru iktidarları zor yoluyla devirmeyi amaçlayan bir komployu kanıtlar nitelikte bir belgedir. (...) Bu belgenin sorumluları yargıya hesap verecekler. TSK, ülkemiz demokrasisinin sınırları içine çekilecek ve asli görevine dönecektir.

Cengiz Çandar (Radikal): TSK'yı yıpratma kampanyası yok. TSK içindeki hukuksuzluk halinin böyle örtülmeye kalkışılmasıyla TSK yıpratılmış oluyor. TSK'yı yıpratmanın ve TSK'nın yıpranmasının önüne geçmek, hukukun önüne geçmemekle mümkün olacak. Mızrak çuvala sığmıyor...

Taha Akyol (Milliyet): Hukuk sonuna kadar işlemeli, bir daha kimse böyle şeylere cesaret edememelidir. Bu, demokrasi için de TSK'nın itibarı için de zorunludur. Askerler bir de şunu düşünmeli: Niye öyle birkaç yıldır değil, en azından yarım yüzyıldan beri darbeler, cuntalar, müdahaleler, provokasyonlar, andıçlar söz konusudur? Bu problem, "bilgi sızmasını önlemek" gibi teknik bir sorun değil, "askerî ideoloji" ile ilgili ciddi bir sorundur: TSK artık 'toplum mühendisliği'nin çağının geçtiğini görmeli; Harbiye'den itibaren eğitimini buna göre gözden geçirmelidir.

Ali Bayramoğlu (Yeni Şafak): Böyle bir skandal herhangi bir hukuk devleti düzeninde ordu komutanını derhal görevden alma ve ordunun içini hallaç pamuğu gibi atmakla sonuçlanırdı. Bir gün Türkiye de bunları görecek... Şu aşamada en azından Genelkurmay Başkanı'nın görevden alınması ya da istifa etmesi çok kişinin aklına geliyor ve çok kişiye meşru geliyor.

Hasan Cemal (Milliyet): Başbuğ, kâğıt parçası derken gerçeği biliyor muydu? (...) Durum vahim. Hem de çok vahim. Türkiye'de demokrasi, hukuk devleti, asker-sivil ilişkileri, askerin demokrasi içindeki konumu yerli yerine oturacaksa, bu planın arkasında yatan gerçeğin, daha doğru deyişle kirli tezgâhın ortaya hızla çıkarılması gerekir.

Ahmet Taşgetiren (Bugün): 'Kâğıt parçası' tanımlaması, çok erken verilmiş bir yargıdır ve kendi kendisini (Başbuğ) çok peşin bir bağlamadır. Kaldı ki ihbar mektubu, Genelkurmay Başkanı'nı dışarıdan belgeyi yargılayabilecek bir konumda değil, bizzat operasyonun içinde göstermektedir.

Yasemin Çongar (Taraf): Öncelikle yanıtlanması gereken çok kritik bir soru var; Genelkurmay karargâhının bulaştığı suç, ne ölçüde Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un bilgisi dahilindedir? (...) Eğer durum böyleyse, Başbuğ, ya paşa paşa istifa etmeli ya da Başbakan tarafından görevden azledilmelidir.

Hikmet Çetinkaya (Cumhuriyet): Orgeneral Başbuğ, kurumsal sorumluluk kapsamında gerekeni yapacaktır ama bu olay bununla noktalanmaz. Türkiye, bir demokratik hukuk devletidir... Olayın bir başka boyutu, demokrasiye ve hukuk devletine aykırı cunta çalışmalarından hesap sorulması gereğidir.

ADNAN DALGAKIRAN (ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ BAŞKANI): Türkiye bir hukuk devletidir, her konunun da bu çerçevede ele alınmasını istiyoruz. Hiç kimse de Türkiye'yi bu yolundan uzaklaştıramaz. Bugünlerde hâlâ darbe konularını konuşmayı kendim adına bir garabet olarak görüyorum. Ülkemizin artık bunları aşması gerekiyor. Bir yandan dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına girmeyi düşüneceksin, bir yandan AB'ye girmeyi düşüneceksin öte yandan hâlâ darbeden bahsedeceksin. Biz işadamları olarak bu girişimlere karşıyız.

ÜMİT KİLER (TÜSİAD ÜYESİ): Bu tür girişimler hem ekonomiye hem de siyasete zarar veriyor. Başbakanımız "Böyle bir ağır bedeli Türkiye Cumhuriyeti devleti kaldıramaz." dedi. Bunun altını irdelemek lazım. Sonuçta 72 milyon insana zarar veriyor. Konu vahim. Hiç kimse istemez ki bir ülkede illegal yapılar olsun. Demek ki geçmişte illegal yapılanmalar varmış. Bu tarz girişimlerin tasfiye edilmesinin olumlu olacağını düşünüyorum. Aksi takdirde ülkemize zarar verecektir.

SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU (DAMAT TWEEN YÖNETİM KURULU BAŞKANI): Türkiye kendi gücünü kendinden alan bir ülke. Bu tür darbe girişimleri Türkiye'nin gerçek gündemi asla olmamalı. Bizim gerçek gündemimiz ekonomi, AB girişimleri ve Türkiye'nin ekonomik büyümesi olmalı. Bu tür girişimler ve konular hem Türkiye'ye hem de iş dünyasına zaman kaybettiriyor.

ENGİN YEŞİL (YEŞİL İNŞAAT YÖNETİM KURULU BAŞKANI): Türkiye'ye siyasî istikrar olduğu için geldim. Ailem, Amerika'da okuyup, gelip şirketin (Yeşil Kundura) başına geçmemi istiyordu. Ben ise Türkiye'de yatırım yapmayı düşünmüyordum. İstikrarlı devlet politikası Türkiye'yi çok iyi noktalara getirdi. Tek partili bir hükümetin olması ve bir sonraki dönem de aynı hükümetin iktidarda olması sistemin daha iyi işlemesini sağlıyor. Son yıllarda artan doğrudan yabancı yatırımlar da bunun göstergesi.

AHMET GÜNDOĞDU (MEMUR-SEN BAŞKANI): Anayasa'da var olan demokratik laik sosyal hukuk devleti ilkesi herkes için bağlayıcı. Bu ilkelerin yaşayabilmesi için darbenin rüyada bile görülmemesi lazım. Gün, yanlış yapanları cezalandırma günü. Yargının da geriye dönük olarak darbe girişimlerini soruşturması lazım. Ancak bu şekilde demokratik laik sosyal hukuk devletinin önündeki engeller kalkar. Artık Türkiye'nin andıçları, darbe belgelerini en ağır şekilde cezalandırması gerekiyor. Bu şekilde gelecek nesillere örnek olabiliriz.

SALİM USLU (HAK-İŞ BAŞKANI): Hukuk devletinde yapılması gerekenler belli. Kimse layüsel (sorumsuz) değildir. Hukuk devletinde herkes eşittir. Üniforması ya da silahı kimseye muafiyet sağlamaz. Kimse yetkisini aşarak kişi ve kurumları töhmet altında bırakamaz. Bu tür haksız eylem ve ithamlarda bulunan kişilerin rütbesine bakılmadan yargı önüne çıkarılması gerekir. Hukuk literatüründe karşılığı olan cezayı görmeli. Bu insanların kamu kurumlarında korunması kurumları da yıpratır.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89