Açıklamaya HDP milletvekillerinden Ömer Faruk Gergerlioğlu, Serpil Kemalbay, Hüda Kaya, Züleyha Gülüm, Garo Paylan ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu katıldı.
Açıklamada ilk olarak konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülserek Yoleri, 701. haftada yine Galatasaray meydanında bir araya geleceklerini söyledi. “Gözaltında kayıplara karşı mücadelenin her koşullarda süreceğini biliyoruz” diyen Yoleri, “İnsan hakları savunucuları olarak Cumartesi Anneleri’nin bu haklı talepleri gerçekleşinceye kadar yanlarında olacağımızın altını çiziyoruz. Aynı zamanda 700. haftada Cumartesi Anneleri çok ciddi bir dayanışma görmüştür. Bu mücadeleyi destekleyen herkese teşekkür ediyoruz. O meydanın şiddetle anılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
CUMHURBAŞKANINDAN RANDEVU TALEP EDİLDİ
Daha sonra Cumartesi Anneleri adına ortak açıklamayı okuyan gözaltında kayıp yakını Maside Ocak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan randevu talep ettiklerini, 701'nci haftada da Galatasaray meydanındaki eylemlerine devam edeceklerini söyledi: “Kayıplarınızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Ceza adaleti sağlansın bir daha hiç kimse gözaltında kaybedilmesin” dedi. “Taleplerimiz meşru taleplerdir” diyen Ocak, “700 haftada 16 hükümet değişti. Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle yaptığımız görüşmenin ardından 7 yıl 8 ay geçti. Burada ilk defa devleti yönetenler tarafından bir açıklama yapılmış oldu. 2011 tarihinde Cemil Kırbayır’ın gözaltında işkenceyle öldüğü raporda yer aldı. Ancak aradan 7 yıl geçmesine rağmen dava açılmadı. O günden bugüne gözaltında kaybedilen yakınlarımızı sağ olarak bulma ümitlerimiz tükendi. Son buluşmamızın engellenmesi ve ailelerimizin gözaltına alınması ise adalete olan inancımızı bir kez daha sarstı” ifadelerini kullandı.
Ocak, “Ortaya koyduğumuz talepler temel bir hukuk ve demokrasi sorununa işaret ediyor. Devlet politikası hukukun üstünlüğüne ve barışa giden yola barikat kuruyor. Bu barikatı aşmak yurttaşlık görevimizdir” ifadelerini kullandı.
‘KAYIPLAR OLMASIN DİYE OTURUYORUZ’
Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise şunları söyledi: “Benim çocuğumu benden kandırarak aldılar. Kandırmak sizin güvenlik güçlerinizin işidir. Ben anne olarak çocuğumun hakkını aramazsam benim anneliğimin ne anlamı var. Bütün annelere sesleniyorum çocuklarınız kayıp olmasın diye biz orada oturuyoruz. Devlet bizleri polisle karşı karşıya getireceğine, polisi üstümüze salacağına önce yargıyı ve savcıyı harekete geçirin. Bizi burada görmek istemiyorsanız, emir verirseniz adalet yerini bulur”
Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak ise “Hasan bana telefon açtı, ‘Anne ben geleceğim, arkadaşımla yemek yemeye gideceğim’ dedi. Ben bekledim oğlum gelmedi. Ben hırsızlık yapmadım, adam öldürmedim niçin bunu bana yaptılar? Cumhurbaşkanına söylüyorum senin de oğlun var, torunun var. Senin acıman yok mu? Herkesin canı acıyor. Benim canım çok açıyor, vicdanim açıyor?” dedi. (evrensel)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.