ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "ifade özgürlüğünün, ibadeti kısıtlamaya yönelik yeni çabalarca tehlikeye düşürüldüğünü" ifade ederek, İsviçre'deki minare yasağını örnek verdi.
Georgetown Üniversitesi'nde "21. Yüzyılda Obama Yönetimi'nin İnsan Hakları Gündemi" başlıklı konferans veren Clinton, "demokrasinin, insan haklarının korunması için en iyi sistem olduğunu" söyledi.
Clinton, "Bu yönetim (ABD yönetimi), öncekilerde olduğu gibi, demokrasiyi teşvik edecek, destekleyecek ve savunacak. Demokrasi, insan haklarının uzun vadede bir gerçeklik haline gelmesi için en iyi siyasi sistem olduğunu kanıtladı" dedi.
Başkan Barack Obama'nın insan hakları konusundaki eylem planının 4 maddelik stratejiden oluştuğunu kaydeden Clinton, bunları "hesap verebilirlik, ilkeli faydacılık (pragmatizm), aynı amaçlar için çalışan örgütlerle ortaklık kurma ve insan hakları konusunda büyük zorluklar yaşayan ülkelere odaklanma" olarak sıraladı.
Clinton, evrensel standartların tüm ülkelere uygulanması ve insan hakları örgütlerinin, hükümetlere, insan hakları konusundaki sözlerini yerine getirmeleri için çağrıda bulunmaları gereğini dile getirdi.
İnsan hakları raporu yayımlanacak
ABD'nin gelecek yıl hem yurt içi hem yurt dışında insan kaçakçılığı konusunda bir rapor yayımlayacağını duyuran Clinton, "Ayrıca BM'nin, kendi insan hakları karnemizle ilgili gözden geçirme çalışmasına katılacağız, tıpkı diğer ülkelerin de aynısını yapmasını desteklediğimiz gibi" diye konuştu.
Clinton, ABD yönetiminin insan hakları konusuna yaklaşımının "pragmatik ve faal" olacağını vurgulayarak, "Eski yaklaşımlar işe yaramadığında yenilerini denemekten korkmayacağız" dedi.
Bakan Clinton, "İnsan haklarını gerçekliğe dönüştürme projesi, sadece hükümetlerin projesi olamaz, bireyler ve örgütler arasında da işbirliği gerekiyor" ifadesini kullandı.
ABD'nin BM İnsan Hakları Konseyi'ne yeniden girdiğini de hatırlatan Clinton, konseyde ifade özgürlüğü konusundaki bir karara destek verdiklerini belirtti.
Clinton, "İlk oturumumuzda, son dönemde İsviçre'de olduğu gibi, ifade özgürlüğünün, ibadeti kısıtlamaya yönelik yeni çabalarla tehlikeye düşürüldüğü bir zamanda güçlü bir deklarasyon niteliği taşıyan bu karara destek verdik" diye konuştu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.