Yönetmenlere saygı gösterilir, ama genellikle fazla sevilmez ve tanınmazlar. İnsanlar James Cameron, Steven Spielberg, Francis Ford Coppola ya da Martin Scorsese’ye hayran olabilir, küçük bir grup da belki Woody Allen hayranıdır. Ama genellikle kimse yönetmenlerle duygusal bağ kurmaz. Clint Eastwood’u diğer yönetmenlerden farklı kılan da bu: Kariyerine oyuncu olarak başladığı için insanlar onu tanır, Cary Grant ya da Jimmy Cagney’ye karşı hissettiklerini Eastwood’a karşı da hisseder.
Hem haydut hem bir kovboy
Gelecek ay 80 yaşına girecek olan Eastwood, 1959’dan beri sinemaseverlerin hayatında ve hem yönetmen hem de oyuncu olarak 50’den fazla filme imza attı. Amerikalıların Michael Jordan, Joe DiMaggio ya da Marilyn Monroe’ya olan bağlılığı, Eastwood’da da kendini gösterir. Hatta Amerikan halkı Eastwood’u sevmeyen birini asla affetmez.
Amerika’nın tanrılaştırdığı Eastwood, her ne kadar 30’lu yaşlarının ortalarına kadar parlayamamışsa da, Bir Avuç Dolar, Birkaç Dolar İçin ve İyi, Kötü, Çirkin gibi filmlerin ardından dünyanın en sevilen aktörlerinden biri oldu.
30’dan fazla film çeken Eastwood, oyunculuk kariyerinde de izleyicinin kendini yakın hissedebileceği karakterler yansıttı. Ne bir gangster, ne bir Adonis, ne de domestik Hollywood erkeğiydi. O yalnızca Clint Eastwood’du.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.