Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde son günlerde artan olaylar ve çocukların katledilmesine ilişkin çok sayıda kurum Diyarbakır'da açıklama yaptı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
" Kürdistan Ve Türkiye Halklarına,
Bizler siyasi parti, hareket ve sivil toplum örgütleri olarak son süreçte başta Cizre olmak üzere bazı sınır il ve ilçelerinde yaşanan olayları ve gelişmeleri çözüm süreci adına ciddi kaygı ve endişe ile karşılamaktayız.
Tam da, yaşanan sıkıntıların ve handikapların aşılarak çözüm sürecinin rayına oturmaya başladığı, umudumuzun güçlendiği bir sırada, Cizre'de yaşananları ve son bir ayda 6 çocuğumuzun katledilmesi olaylarını, çözüm sürecini sabote etme ve sonlandırma amaçlı olduğunu düşünüyoruz.
Toplumsal barışın maruz kaldığı tüm sıkıntılara ve provokasyonlara rağmen, Sayın Abdullah Öcalan'ın büyük sabrı, gayreti ve çabası ile önemli bir aşamaya gelen, kamuoyunun da büyük desteğini kazanan çözüm süreci bu provokasyonlar nedeniyle büyük bir tehdit altındadır.
Devletin ve hükümetin ağırdan alan, zamana yayan, somut projelerle güçlendirmeyen tüm yaklaşımlarına rağmen; Çözüm sürecinde ısrar eden Kürdistan ve Türkiye halkları olarak akan kanın durması, barışın, kardeşliğin, adaletin ve özgürlüğün gerçekleşmesi için büyük bir toplumsal iradenin ortaya çıktığını hep birlikte görüyoruz. Tüm bu provokasyonların, toplumsal iradeye, halklarımızın birliğine ve kardeşliğine yönelik olduğu açıktır.
Polis baskısına, şiddetine devletin ve AKP hükümetinin anti-demokratik uygulamalarına karşı en demokratik tepki ve muhalefetini dile getirmek isteyen tüm demokrasi güçleri polisin aşırı güç kullanması, gazları, panzerleri ve kurşunları altında sindirilmek, bastırılmak istenmekte, siyasi soykırım operasyonları, gözaltıları ve tutuklamaları uç noktaya tırmandırarak, meşru ve demokratik mücadele zemini ortadan kaldırılmak istenmektedir.
Son süreçte Cizre'de yaşanan olaylar gerek devlet yetkilileri, gerekse de basın tarafından Kürtler arası bir çatışma olarak gösterilmekte olup, devletin yaşanan olaylardaki rolü ve sorumluluğunun üstü örtülmek istenmektedir. Somut dolarak bilinmektedir ki, katledilen çocuklar polis kurşunları ile katledilmiştir. Ayrıca, kolluk görevlilerinin Cizre'de yapmış oldukları provakatif eylemler de herkesin malumudur.
Özellikle DTK eşbaşkanlarının, Sayın Öcalan'ın Cizre'deki olayların durulması amacıyla verdiği mesajı Cizre halkına iletmelerinden iki saat sonra 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ın polis kurşunu ile katledilmesini Öcalan'ın Toplumsal barışın sağlanmasına yönelik mesajına provakatif bir cevap olarak değerlendiriyoruz.
Yaşadığı haksızlıklara, adaletsizliklere, baskı ve şiddete karşı tepkisini demokratik bir biçimde ortaya koyan gençlerimiz, çocuklarımız polis ve kontra güçlerin kurşunları ile katledilmekte, 90'lı yılların o karanlık, vahşet günlerini çağrıştıran uygulamalar yeniden hortlatılmaktadır.
Başta Başbakan, içişleri bakanı ve yetkililerin bu katliam karşısındaki açıklamalarını, duyarsızlıklarını ve devlet güçlerinin olaydaki sorumluluğunu görmezden gelen açıklamalarını olayın üstünü örten sorumsuzca açıklamalar olarak değerlendiriyoruz. Bu nedenle, Vali, Emniyet müdürü ve kaymakamı istifaya davet ediyoruz.
Bizler, siyasi parti, hareket ve sivil toplum örgütleri olarak, Cizre'de yaşananlara karşı kayıtsız kalmayacağımızı ve Cizre halkının yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Tüm kamuoyunu yaşanan olaylar ve gelişmeler karşısında duyarlı olmaya ve Cizre halkını yalnız bırakmamaya çağırıyoruz.
Saygılarımızla.
DTK, DBP, ÖSP, KADEP, DDKD, Hareketa Azadi, HDP, EMEP, ESP, Diyarbakır Barosu,TMMOB, KESK, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi odası, Diyarbakır Tabip odası, Kürt Yazarlar Derneği, Pir Sultan abdal Kültür Derneği, 78'ler derneği, Meya-Der, Tuhad-Fed, Tuhad-Der, Göç Der, Diyarbakır Belediye iş sendikası, DİSK, Rojava ile Dayanışma Derneği, İHD, Barış Anneleri, Bel-Çad, BTS, Engelliler Derneği, Kürt-Pen, Kürdi-Der, Maper "
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.