Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış ve TOKİ anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada, Burdurluların ''At ölür eğeri kalır, pehlivan ölür namı kalır'' sözünü hatırlatarak, geride eser bırakabilmek için, gökkubbe altında hoş bir seda bırakabilmek, milletin hayır duasına mazhar olabilmek için gayret ettiklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, perşembe günü 25. Uluslararası Üniversiteler Kış Oyunları'nın başladığını hatırlatarak, açılış töreninin 80 ülkenin televizyonundan canlı yayınlandığını söyledi. 58 ülkeden 3 bini aşkın sporcunun Erzurum'da kış oyunlarında yarıştığını belirten Erdoğan, Erzurum'da bu oyunları gerçekleştirebilmek için 650 trilyonluk yatırım gerçekleştirdiklerini, Erzurum'a uluslararası standartlarda pek çok spor tesisi kazandırdıklarını ifade etti.
Açılışa CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da davet ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''Keşke gelseydi, keşke Erzurum'daki o muhteşem yatırımları görebilseydi. Keşke Erzurum'daki o muhteşem coşkuya, heyecana, sevince, bütün Türkiye ile birlikte o da tanık olabilseydi, oradaki mutluluğu o da paylaşabilseydi. Açılış töreninde ince ince yağan karı görüp, Erzurum'daki bereketi keşke o da hissedebilseydi ama işte görmeye göz gerek, hissetmeye yürek gerek. Sevinci, heyecanı paylaşmaya engin bir gönül gerek. Bunlar, bu muhalefet, hiçbiri, milletin heyecanını, sevincini paylaşmayı beceremezler. Bunlar, hizmeti de, hizmeti takdir etmeyi de beceremezler. Bunların tek yaptığı vardır, o da bozmak. Bunlar ne zaman geldilerse, ne zaman iktidarın bir ucundan tuttularsa bozdular. 5 yıl iktidara tahammül edemediler, 4 yıllık iktidar dönemlerine tahammül edemediler, hemen bırakıp kaçtılar.
"Bildiri dağıtıyorlar"
Bunlar ne zaman koalisyonlarda ortak oldularsa Türkiye'nin tüm dengelerini, istikrarını, huzurunu alt üst ettiler. Bugün de bunu yapıyorlar. Bugün de tahrik siyaseti üretiyorlar. Bugün de huzura, birliğe, bütünlüğe kast ediyorlar. CHP'li milletvekilleri bir araya geliyor bir bildiri yayınlıyor. Dikkatinizi çekiyorum, halkı, sokak sokak, mahalle mahalle direnmeye çağırıyorlar. Böyle bir sorumsuzluk olur mu? Böyle bir düşüncesizlik olur mu? Böyle bir siyasi parti, bir milletvekili bu kadar sağduyudan uzak olabilir mi? Bir genel başkan partisi üzerinde, milletvekilleri üzerinde bu kadar kayıtsız, ilgisiz olabilir mi? Siyasi parti değil, sanki yol geçen hani. Sabah erken kalkan bildiri yayınlıyor, her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Birinin söylediği, diğerininkini tutmuyor.
Partisine sahip çıkamayan, partisinde disiplini, üslup birliğini sağlayamayan bir genel başkan Türkiye'ye ne verebilir? Sokak sokak, mahalle mahalle direnmek ne demek? Eşkıya mısınız siz? Ne zamandan beri eşkıyalık, anarşi CHP'nin politikası haline geldi? Şu anda seçimlere 5 ay kalmış. AK Parti'yi hazmedemiyorsanız, sandıkta mücadele edersiniz. Bunca yıldan sonra CHP yönetimine demokrasi dersi, hukuk dersi mi vereceğiz? CHP yöneticilerinin sorumsuz davranışları başlı başına bir demokrasi sorununa dönüşmektedir.''
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.