TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu’nun üyeleri Ali Haydar Hakverdi ve Sevda Erdan Kılıç, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nde ziyaret etti.
Komisyonun CHP’li üyeleri Hakverdi ve Erdan Kılıç ziyaret sonrası yaptıkları açıklamada, “Biz İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ve Cezaevi komisyonu üyesi milletvekilleri olarak, tutuklu ve hükümlülerin yaşadığı her türlü ihlali ve hukuk dışı uygulamaları araştırmaya ve kamuoyunun gündemine getirmeye çalışıyoruz” dedi ve ekledi:
Bu bağlamda bugün Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ederek cezaevi koşullarına, tutukluluğuna ve yargılama sürecine dair bir görüşme gerçekleştirdik.
CHP’li vekiller, Demirtaş’ın uzun tutukluluk halinin ceza hukukuna, Anayasa’ya ve uluslararası hukuk kurallarına aykırı olduğuna vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:
Bu yargılama ve maalesef buna benzer birçok yargılama tamamen siyasi bir hal almış durumdadır. Demirtaş’a dair yargının bağımsız bir karar vermesi, hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmamasına rağmen; Erdoğan ve Soylu tarafından mütemadiyen terörist olarak hedef gösteren açıklamaları nedeni ile engellenmektedir. Ne yazık ki, başta Demirtaş ve Kavala yargılamaları olmak üzere, birçok yargılama iktidarın muhalefete baskı aracı haline dönüşmüş durumdadır. Bu durum birçok ihlali de beraberinde getirmekte, ülkemizi dünyada hukuk ve demokrasi alanında her geçen gün daha geriye götürmektedir. Siyasi yargılamalar ve uzun tutukluluk halleri her şeyden önce insan hakkı ihlalidir. En son geçtiğimiz günlerde AİHM’nin verdiği karar uyarınca Demirtaş’a yönelik insan hakkı ihlaline son verilmeli ve mahkemenin verdiği karar uygulanarak tutukluğun sonlanması gerekmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire, 22 Aralık’ta açıkladığı kararında, Selahattin Demirtaş’ın “derhal tahliye edilmesi” yönünde hüküm kurmuştu.
Kararın ardından Demirtaş’ın avukatları yeniden tahliye talebinde bulunmuştu.
Başvuruyu değerlendiren Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği ise kararın Türkçe tercümesinin gelmemesini gerekçe göstererek talebi reddetmişti.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.