CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, "Suriye ve Iraklıların yaşadıklarını dokularına kadar hisseden birisi olarak Türkiye'den endişe ediyorum. İç savaştan endişeliyim. Türkiye bu kutuplaşmayı taşıyamaz. Türkiye'nin bunu sürdürmesi mümkün değil" dedi.
Bekaroğlu'nun açıklamaları özetle şöyle:
“AKP'deki eski arkadaşlarımız bir mağduriyet siyaseti ile işi devam ettiriyorlar. Hâlâ mağdurlar. 13 seneden beri bu ülkeyi yönetiyorsun, din üzerinden başörtüsü, imam hatip üzerinden her şekilde sen mağdursun! AKP'nin bu iddiaları ve tarzı inandırıcı değil.
CHP'nin imam hatip, başörtüsü veya katsıyı gibi bir takıntısı yok. Zaten Kılıçdaroğlu'nun CHP genel başkanı olmasından bu yana CHP'de radikal değişiklikler var. Bütün başörtüsü gibi dini özgürlüklerle ilgili düzenlemeleri engellemedi, teşvik etti. CHP Genel Başkanı diyor ki, ‘İmam hatipleri biz açtık, ihtiyaçtı, niye kapatalım?' Kim çocuklarını hangi okula göndermek istiyorsa o okula gönderecek.
"AKP'nin 40'ın altına düşmesi..."
Bizim anketlerimizde MHP 13-14 bandında görülüyor. HDP 12 civarında, Adalet ve Kalkınma Partisi 38-39, CHP de 28-29 bandında görünüyor. Şu andaki tablo bu. 8 puan kadar seçmen ne yapacağını söylemiyor. Benim tahminim ve Türkiye için iyi olduğunu düşündüğüm şey, CHP'nin 30'ları geçmesi, AKP'nin 40'ın altına düşmesi.
1 Kasım seçimlerinin Türkiye'yi normalleştireceğini düşünüyorum. Seçimler AKP'nin bu büyüklenme ve kibrini kıracak. Ya gerçekten 2002- 2003'lerdeki gibi demokrat bir noktaya gelecek ya da dağılacak. Ama çok daha önemlisi CHP ve AKP ülkenin iki ana akım partisi olacak.
"Sen gönülleri yıktın, bitirdin…"
Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Haziran öncesi seçimi zehirledi, 7 Haziran sonrasında da koalisyon görüşmelerini zehirledi. Kendisine de, Türkiye'ye de, AKP'ye de zarar verdi. Terör filan. Elbette Cumhurbaşkanı yaptı demiyorum ama bu noktaya gelmesinde çok büyük katkıları var. Tayyip Erdoğan artık Türkiye iç barışı için de risk teşkil ediyor.
Bu dünya kimseye kalmaz. Tayyip Erdoğan'a da kalmaz. O saray da orada kalmaz. Nice saraylar gelip gitti. Kur'an-ı Kerim okuyor bunlar değil mi? Bize Kur'an sallıyorlar, açsın okusunlar. ‘Gezip görün.' diyor, ‘Evlerini saraylarını taşların içine oymuşlar.' diyor. ‘Onlardan bir şey kaldı mı, ders almayacak mısınız?' diyor. Mesele saray yapmak değil! Sen gönülleri yıktın, bitirdin… Ülkeyi kutuplaştırdın, insanları birbirine düşman ettin, buradan sana bir şey çıkmaz. Daha sonra insanlar seni lanetle anar. Şimdi Beşar Esad'ı nasıl anacaklar? Tayyip Erdoğan eşittir Beşar Esad anlamında söylemiyorum bunu. Ama ihmallerle buraya doğru gidiyor.
Tek başına iktidara geleceklerini düşünmüyorum ama gelseler bile böyle bir ülkeyi yönetemezler. Devlet geleneği kalmadı. Devletin kurumsal kimliği gitti. Adam, öyle işler yapıyor ki, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş. Kurumlar yok oldu. Eski Türkiye yeni Türkiye filan, bırakın, Türkiye kalmadı ya!
Eski Türkiye yeni Türkiye diyorlar. Yaptıkları işlere bakın, eskilerin yaptıklarının aynısını yapıyorlar. Bütün kötülükleri yapıyorlar. 28 Şubat ne yaptıysa hepsini yapıyor adım adım. Bunlar mı yeni Türkiye? Benim 7 tane çocuğum, 5 torunum var. Ben bu ülkede yaşıyorum, gelecekle ilgili endişelerim, kaygılarım var. Medeniyet inşa edeceğiz diyorlar ya böyle medeniyet olmaz. Bir tane güzel yaptıkları bir şey yok ya! Milyonlarca bina yaptılar, medeniyet sanat estetik adına bir şey yok. Yollar da çok kötü. Saray da rezil, taklit, hiçbir orijinalliği yok.
Yeni değil onlarca yıldan beri bölgeyi izleyen, Irak ve Suriye'yi gören, Suriye ve Iraklıların yaşadıklarını dokularına kadar hisseden birisi olarak Türkiye'den endişe ediyorum. İç savaştan endişeliyim. Türkiye bu kutuplaşmayı taşıyamaz. Türkiye'nin bunu sürdürmesi mümkün değil. Türkiye'yi AKP, özellikle Sayın Cumhurbaşkanı'nın kutuplaştırıcı siyaseti buraya taşımıştır. Dışarıda Ortadoğu'da yaşanan bütün kavgaları Türkiye'ye taşımıştır. Bugünün siyasetçilerine düşen en büyük şey Türkiye'deki böyle bir kavganın önüne geçmektir.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.