CHP’deki gruplar, Baykal’ın istifasından sonra farklı senaryolar üzerinde çalışmayı sürdürüyor. Baykal’ın yakın çalışma arkadaşı olan Genel Sekreter Önder Sav’dan sonra “Diğer cepheyi” oluşturan Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş arasında partiyi geleceğe kimin taşıyacağı konusunda görüş ayrılığı da belirginleşmeye başladı. Dinamik bir kadronun parti yönetimini üstlenmesini istenirken, bir dönem Erdal İnönü’nün gündeminde olan “Alman Modeli” de dahil, kulislerde değişik senaryolar dile getirilmeye başlandı. Öne çıkmaya başlayan görüşler şöyle:
Alman Modeli: Hem Baykal’ın dönüşüne yeşil ışık yakan hem de Kılıçdaroğlu’na Genel başkanlık yolu açacak bu modele göre, genel başkan ile başbakan adayı farklı kişilerden oluşacak. Bu model daha önce Almanya’da uygulandı. Alman SDP partisinde Oscar Lafontaine Genel başkanlığı yürütürken, Gerhard Schröder Başbakan adayı olarak seçim kazandı. Aynı model, Tarhan Erdem ve Yiğit Gülöksüz tarafından hazırlanan sosyal demokrat parti tüzük taslağı sırasında öngörülmüş ve Erdal İnönü’ye sunulmuştu. CHP kulislerinde bu model ile hem anayasa süreci ve referandum kampanyası sırasında ve seçim kampanyalarında üzerine düşeni yapabileceğini söyleyen Baykal’ın önü açılacak, hem de CHP yönetiminde yenilik sağlanabilecek. Bu modelde Baykal’ın Genel Başkan, Kılıçdaroğlu’nun ise Başbakan, ya da tam tersi bir koltık formülü üzerinde duruluyor.
Katılmasa da seçelim: Baykal’ın “Aday değilim” ısrarına rağmen, bütün beklentilerini ve siyasi olarak duruşlarını Baykal’a bağlayan yöneticiler, Baykal’ın dönmesini istiyor. Bu görüşü hararetle savunanların başında ise Genel Başkan Yardımcıları Yılmaz Ateş ve Onur Öymen geliyor. Bu görüşü destekleyenler, kurultayın gerçekleşeceği 22 Mayıs’ta örgütlerin Ankara’ya gelerek “Baykal’ı yeniden göreve davet etmeyi, delegelerin ezici çoğunluyla yeniden başkan seçtirtmeyi” planlıyor.
“Abi” Senaryosu: Genel Sekreter Sav ise 53 yıldır birlikte çalıştığı Baykal’ın şimdilik dönmeyeceğini düşünüyor. Baykal’ın yeniden aday olması halinde partinin daha çok yıpranacağını düşünen bu çevreler, “Ağabey” formülüne yakın bulunuyor. Daha sonraki süreçte gidilecek olağanüstü kurultayda ise tekrar Baykal’ın dönüşü isteniyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.