Diyarbakır D Tipi Cezaevi önünde bir bank. Bankta gözleri yaşlı üç kadın. Üçünün de çocuğu 12 eylülden beri açlık grevinde. Cemile Demir, Mevlide Alantağ, Mevlide Atsız isimli anneler, grevler başladığından beri cezaevi önündeler. Üç anne de oturma eylemleri ve destek açlık grevleriyle çocuklarına “Buradayız” mesajı vermeye çalışıyor. Anne Mevlide Atsız, “Bir çözüm yolu bulunsun, evlatlarımız kurban olmasın” dedi.
Sabah erken saatlerinde cezaevi önüne gelerek, içeriden gelecek umutlu bir haberi bekleyen anneler Taraf’a konuştu. 48 yaşındaki Cemile Demir’in oğlu Engin bir yılı aşkın süredir KCK’dan tutuklu. Anne Demir, oğlunun açlık grevine başlayan ilk gurupta yer aldığını belirterek, “51 gün oldu, kan kusuyor, ayakta duramıyordur. Başbakan artık bu talepleri bir şekilde çözüme ulaştırsın. Oğluma bir şey olursa, cezaevi önünde kendimi yakarım” diyor.
“Bolu’ya gidecek param yok”
Evlat nöbeti tutan annelerden 45 yaşındaki Mevlide Alantağ’ın oğlu Bilal Alantağ da bir yıldır tutuklu. Alantağ, Diyarbakır’dan Bolu’ya sevkedilmiş. Anne Alantağ, bir aydır oğlundan haber alamadığını söyleyerek, dert yanıyor: “Bolu’ya gidecek maddi durumum yok. İnşallah yine yüreğimize ateş düşmez. Çözüm olsun artık. Bu işin sonu yok. İnsan bir gün oruç tutunca sinirleri bozuluyor, bizim çocuklarımız 51 gündür açlık grevinde. Başbakan çözüm üretmiyor, ‘yiyor içiyorlar’ diyor.”
“Sesimizi duyun”
Mevlide Atsız da oğlu Hasan için cezaevi önünde. Duygularını şöyle dile getiriyor: “Biz evlatlarımızı kurban olsunlar diye doğurmadık. Ölümler, sakat kalmalar yaşanmadan çözüm yolu bulunsun. Kimse zorla müdahale edeceğiz demesin. Sesimizi çığlığımızı duyun, yüreğimize ateş düşürmeyin. Barışı getirmek bu kadar zor mu.” (Taraf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.