MİT’te üst düzey görevler alan, emekli olmasının üzerinden yaklaşık 25 yıl geçen Nuri Gündeş bu kez de Ergenekon ile gündeme geldi.
Harp Okulu mezunu ve 23 yıl boyunca MİT’te üst düzey görevler alan Gündeş son yıllarda yaptığı her açıklama ile olay yarattı. 1984 yılında TBMM’de Kemal Horzum ve hayali ihracat ile ilgili kurulan komisyona gelen, verdiği ifadelerle günlerce gündemde kalan Gündeş, 1986 yılında MİT’ten emekli olduktan sonra uzun süre sessiz kaldı. Ancak Gündeş’in sessizliği Türkiye gündemini sarsan Susurluk kazası ile bozuldu. Gündeş olayla birlikte televizyonlara çıkarak, röportajlar vererek yorum ve değerlendirmeler yapmaya başladı.
SUSURLUK’TA ÇİLLER İTİRAFI
Mehmet Eymür’ün kaleme aldığı 1. MİT Raporunda Dündar Kılıç ve İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı ile yasa dışı bazı işlere karıştığı iddia edilen Gündeş, Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde Başbakanlık İstihbarat Müsteşarlığına getirildi. O dönem adı “Çiller’in istihbaratçısı”na çıkan Gündeş, TBMM’de Susurluk ile ilgili kurulan Araştırma Komisyonu’na Tansu Çiller’in eşi Özer Çiller ile ilgili bilgiler verdi. Gündeş’in ifadeleri Meclis tutanaklarına şöyle yansıdı:
“.Sayın başbakanın eşini (Özer Çiller’i) tanır mısınız?
-Tanırım...Zaman zaman görürdüm kendisini. Bazı şeyleri zarf içerisinde oraya götürüp veriyordum hanımına verilmek üzere... Yani bir irtibat kanalı oluyordu. Kapalı zarfla gönderip veriyorduk.
.Başbakanın eşinin bir sıfatı var mıydı?
-Özel Kalem gibi çalışıyordu. Özel Kalem’e de veriyoruz biz...
. Ulaşma kanalı olarak Özer Bey’e zarf teslim ettiniz mi?
- Evet.
.Bunun içinde ne vardı?
-Genelde teşkilatın (MİT’in) Hanımefendi’nin istediği aktiviteyi sağlamak için teşkilatın nasıl kimlerle, ne şekilde bir şeyde... Eğer ben rahatsızlık duymasaydım (o görevden) zaten ayrılmazdım. Ben her gün birkaç defa görmem gereken bağlı olduğum kişiyi göremezsem, ona yazılı ulaşamazsam, ben orada vazifemi yapamıyorum demektir.
.Rahatsızlık duyduğunuz konu Sayın Başbakan’ı görememiş olmanız mıdır?
-Tabii, tabii…”
ÇAKICI’YA ÖPÜCÜKLER
Sert mizacıyla bilinen Gündeş, Abdullah Çatlıyla ilgili bir soruya verdiği “Ortada bir yangın varsa ve biri dört kova su da ben atayım dese itiraz mı edecektik” cevabıyla da tartışıldı. Panter Güvenlik adını taşıyan bir güvenlik şirketi sahibi de olan Gündeş, şiir kitabı da yazdı. Bir televizyon programında MHP ve Ülkü Ocakları’ndan bazı kişilerin devlete yardımcı olduğunu ama bunların zamanla devletten aldıkları güçle çek-senet mafyasına dönüştüklerini söyleyen Gündeş, aynı programda Abdullah Çatlı ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de sözü Alaattin Çakıcı’ya getirerek Çakıcı’nın cezaevinden kendisine mektup yazdığını ifade etmiş ve “Şimdi dinliyorsa beni, yanaklarından öperim, eğer devlete hizmeti varsa...” demişti. Gündeş’in bu sözleri de günlerce tartışılmıştı.
SUSURLUK’TAN ERGENEKON’A
MİT’in önemli bir dönemine hakim olan Gündeş, son yıllarda Ergenekon soruşturması konusunda yaptığı değerlendirmeler ile gündeme gelmeyi bildi. Tuncay Güney’in MİT mensubu olduğunu iddia eden belgeyle ilgili açıklamalar yapan Gündeş’in telefonlarının Ergenekon soruşturması kapsamında dinlendiği de ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında ifade veren Gündeş’e Ergenekon sanıkları ve şüpheliler isim isim soruldu. Gündeş’e sorulan kişiler arasında 27 Mayıs’tan sonra idam edilen Adnan Menderes ve Hasan Polatkan da yer alırken, sorgunun en çarpıcı bölümünü ise gizli tanık Zeytindalı’nın iddiaları oluşturdu.
(Yusuf SAHİCİ/Gazeteport)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.