Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, düzenlediği basın toplantısında hükümetin yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına müdahale ettiğini savundu.
İktidarın yargıyı kontrol altına almaya çalıştığını söyleyen Mustafa Yeşil, "İfade özgürlüğünün sınırlandırılması, özel hayatın dokunulmazlığını ihlâl eden yasa dışı dinlemeler, anayasal suç olan fişlemeler, yargısız infaz niteliğindeki kitlesel tasfiyeler, medyaya yapılan baskılar, gazetecilerin susturulması ülkemizi demokratik hukuk devleti olmaktan çıkaracaktır" dedi.
"Tarihte acı olaylar tekerrür etti"
Yeşil, Gülen hareketine karşı linç kampanyası yürütüldüğünü söyledi:
"En üst düzeydeki yetkililer ve hükümete yakın medya tarafından sıkça zikredilen 'paralel yapı, ananas cumhuriyeti, örgüt, çete, darbeci, casus, in, Haşhaşi, âlim müsveddesi, içi boş veli, sahte peygamber, kula kulluk yapanlar' gibi öfke ve nefret içeren itham, hakaret ve iftiralarla nefret suçu işlenmektedir. Dikkatleri yolsuzluk soruşturmalarından uzaklaştırmayı amaçlayan bu tür şeytanlaştırmalar, kışkırtmalar ve linçlerin yakın tarihimizde nasıl acı sonuçlar doğurduğu açıktır."
Cumhurbaşkanı'na çağrı
Hükümet ve Gülen Cemaati arasında yolsuzluk soruşturmasından bu yana karşılıklı sert açıklamalar yapılıyor. Mustafa Yeşil'e göre, bu noktada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'yapıcı' yaklaşımına acil ihtiyaç var. Yeşil'in sözleri şöyle:
"Anayasal düzen, güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün riske girmemesi adına Sayın Cumhurbaşkanını göreve çağırıyoruz. Kendilerinin yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında yaşanan hukukun işlevsiz hale getirilmesi yönündeki müdahaleleri araştırmak üzere anayasanın verdiği tüm yetkileri kullanması kamuoyunun beklentisidir. Ülkenin ve devletin birliğini temsil eden Sayın Cumhurbaşkanının bu süreçte sergileyeceği yapıcı ve proaktif yaklaşım, toplumsal barışın dinamitlenmemesi, ülkenin bir kaosa sürüklenmemesi, ülkenin önemli bir kesiminin siyasi, medyatik ve toplumsal bir linçe tabi tutulmaması ve hepsinden öte adaletin temini adına elzemdir ve aciliyet kesbetmektedir."
Mustafa Yeşil, "Cumhurbaşkanı'ndan ne yapmasını istiyorsunuz?" sorusunu, "Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirebilir" diye cevapladı.
Gül'ün AK Parti'nin kurucuları arasında olduğu hatırlatılınca da, "Biz makama hitap ediyoruz. AKP içinde herkesin bu konuda aynı durduğunu söylemek mümkün değil. Sayın Gül'ün yapıcı, kucaklayıcı içten dili bizi böyle bir çağrı için heveslendirdi" dedi.
Mustafa Yeşil, "Gül ile temas ettiniz mi?" sorusuna ise, "Bizim değil ama dostlarımızın, arkadaşlarımızın görüşmeleri olmuştur" cevabını verdi.
"Terör örgütü kapsamına alınması..."
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Gülen hareketiyle ilgili hükümetin dolaylı olarak söylediği, 'paralel yapı, çete, örgüt' gibi nitelendirmelerle ilgili delil varsa incelenmesini istedi.
GYV, Gülen hareketinin 'terör örgütü' kapsamına alınması yönünde çabalar olduğunu da şöyle savundu:
"Kasten artırılan gerginlikle toplumsal tahriklere zemin hazırlanmaktadır. Bu provokatif yollarla birilerinin, bizce asla tasvip edilmeyecek tepkiler vermesi sağlanarak, Hizmet Camiasının terör örgütü kapsamına alınması yönünde 'şartların olgunlaştırılmak' istendiğine dair şüpheler güç kazanmaktadır. Camianın gönüllülerinden böyle bir tepki gelmesi beklenmeyeceğine göre, suni olarak provokatif eylem ya da eylemlerin organize edilmesinden ülkemiz adına endişe duyuyoruz."
İçişleri Bakanı'na tepki
Erzurum'da dolaylı sözlerle Fethullah Gülen'e 'Kimsin sen?' diye seslenen ve bu nedenle Gülen'in dava açtığı İçişleri Bakanı Efkan Âlâ da cemaatin tepkisini çekmiş durumda. Mustafa Yeşil, Âlâ için, "İftirası ile dikkat çekmiş olan İçişleri Bakanı'nın devlet terbiyesi ve nezaket sınırlarını aşıp hakaret ve nefret diliyle kullandığı ifadeler siyasi tarihimizin en talihsiz beyanlarından biri olarak hatırlanacaktır" diye konuştu. (Al Jazeera)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.