• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 7 °C
  • Diyarbakır 5 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 2 °C

Cemaat, BDP'ye el mi uzatıyor?

Cemaat, BDP'ye el mi uzatıyor?
Hüseyin Gülerce "Başbakan'dan beklenen BDP jesti..." başlıklı makalesinde Erdoğandan ilginç bir istekte bulundu.

Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce "Başbakan'dan beklenen BDP jesti..." balıklı makalesinde Başbakan Erdoğandan ilginç bir istekte bulundu. İşte o yazı...

Başbakan'dan beklenen BDP jesti... 

Kürt sorununun çözümü, terörle mücadele ve Türkiye'nin demokratikleşmesi konularında, BDP'nin denklem dışı bırakılmaması gerektiğini kabul edenlerdenim.

BDP'nin; PKK vesayeti altında kaldığı, terörle arasına mesafe koyamadığı, demokratikleşme konusunda tezatlar sergilediği, "Kürtçülük" siyaseti yaptığı, güven vermediği gibi bir yığın eleştiri yapılsa da, BDP'ye ihtiyaç var. Çünkü terörle mücadelede ve asıl itibarıyla Kürt sorununun çözümünde öldürerek, imha ederek sonuç alınması mümkün değildir. İş eninde sonunda siyaset ve akıl planında çözülecektir. 

BDP'nin ve teröre destek verenlerin anlaması gereken ilk şey şudur: Terörle, bu topraklarda hiçbir güç, odak asla hedefe ulaşamayacaktır. Temel yanılgı, bu milleti tanımamaktan kaynaklanıyor. Bir zamanlar ihtilalci solcular, Leninciler, Maocular da aynı hatayı işlediler. İşçileri, köylüleri halk isyanına davet ettiler. Fabrika, toprak işgalleri ile Rusya'da, Çin'de yapılanların, Anadolu'da da geçerli olabileceğini zannettiler. Hataları, içinde yaşadıkları milleti tanımamalarıydı. Üstelik, mana köklerine bizim kadar balta yemiş, darbelenmiş, başka bir millet yoktur bu dünyada. Buna rağmen şimdi kendimize gelmiş, hamle heyecanı ile ayağa kalkmış, dünyalara açılmış, yerimizde duramaz olmuşken, terör bizi yıkamaz. Yüreğimizi yakar, anaları gözyaşına boğabilir amma terörle kimse netice alamaz... 

Aynı şekilde, devlet de, kaba kuvvetle bir çözüm bulamaz. Yıllardır da bulamıyoruz. Güvenlik tedbirleri ile demokratik çözümün dengelenmesi gerekir. Terörle mücadele edilirken, insan hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmaması, hukuk dışına çıkılmaması, intikam duygusuyla hareket edilmemesi çok önemlidir. 

Bunun yanında, sivil çözüm arayışlarının hızlandırılması gerekir. Güneydoğu'nun bir cazibe merkezi haline getirilmesi, bölge insanının gönlüne girilmesi, özellikle öğretmen, doktor, imam, vaiz, kamu görevlilerinin sahada fedakârlıklar göstermesi, sivil toplum örgütlerine daha aktif çalışma alanları açılması da çok önemlidir. 

BDP'ye dönecek olursak, yanlıştan vazgeçme adına yeni bir adım var. Üç aydır direnen BDP milletvekilleri, 1 Ekim'de yemin etmeyi düşünüyorlar. Sayın Başbakan bir jest yapmalı ve bunu BDP'lilerin başına kakmamalıdır. Büyüğe büyüklük yakışır. Ne sebeple, ne gerekçeyle olursa olsun, hatadan dönene laf edilmemelidir. Sayın Başbakan BDP'lilerle yeminden sonra görüşmelidir. 

BDP'liler de artık stratejik olarak bir karar vermelidir. Çözümü, demokratikleşmede arayıp aramadıklarını netleştirmelidirler. Bunu neden söylüyorum. BDP, geçen dönem Meclis'te, parti kapatılmasını zorlaştıran anayasa değişikliğine destek vermedi. Referandumu boykot etti. Seçim öncesi çok oy aldığı bölgelerde, şiddeti adeta benimsedi. Bütün stratejisini, AK Parti'nin yıpratılması üzerine kurdu. AK Parti karşısındaki cephenin değirmenine su taşıdı. 

Güven verici bir siyaset anlayışı adına şimdi BDP'nin önünde altın fırsat var: Sivil anayasa çalışmaları... BDP; çözümü, Türkiye'nin demokratikleşmesinde, geniş toplumsal bir mutabakatta gördüğünü ilan etmelidir. Meclis Başkanı Sayın Çiçek'in çabalarını desteklemeli, anayasa komisyonuna, kavgadan, çatışmadan yana değil, diyalog ve uzlaşmadan yana isimler vermelidir. Bu bile, BDP'nin samimiyet testi için bir ölçüdür. 

BDP yöneticileri, "Demokratik özerklik", "Özerk Kürdistan" gibi çıkışların, çözüm adına bir anlam taşımadığını artık görmelidir. Çözümü engelleyen "dediğim dedik" inatlaşmasından vazgeçilmelidir. Hele, "güvenlik güçleri ateşkes sağlasın" deyip, terörle etkili mücadeleden vazgeçilmesini istemek, abesle iştigal etmekten başka bir şey değildir. 

Kaldı ki, yeni dönemde, zaaflarını gideren ve yanlışlarından kurtulan güvenlik güçleri, terörle etkili ve netice alıcı bir mücadele vermeye kararlı görünüyor. Teröre destek veren, himaye sağlayan herkes kaybedecektir. BDP, gerçekten yol ayrımında...

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89