Toplantı öncesinde Blok sekretaryası adına basına açıklama yapan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, seçimlerden 17 siyasal bileşenin bir araya gelerek oluşturduğu Blok’un, seçimlere hazırladığı manifesto ile girdiğini kaydetti.
O zaman da bu birlikteliğin sadece seçim işbirliği olmadığını ifade ettiklerini belirten Önder, “Seçim sonrasını da hedefleyen stratejik bir ortaklaşma çabası olduğu bütün kamuoyuna duyurduk. Seçim süreci biraz sıkıntılı geçti. Bu bir araya geliş çabasının egemenlerde yarattığı huzursuzluk ve sıkıntı seçim sürecine dönük birkaç provakasyon ve sabotaj çabası ile ortaya çıktı. YSK vetoları, Blok adaylarının seçim kampanyasını yürütmesine dönük oluşturulan engeller, seçim kampanyasında yer alan 3200 kişinin tutuklanmaları gerçekleşti. Seçimlerden sonra da Hatip Dicle arkadaşımızın milletvekilliğinin aleni olarak gasp edilmesiyle sonuçlandı” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE UMUT OLDU
Seçimlerden zafer denecek bir rakamla çıktıklarını dile getiren Önder, Blok’un ilk defa, oy vermeyenler, desteklemeyenler için bile umut haline geldiğini dile getirdi. Bu umudun doğmasında en önemli etkinin ülkedeki muhalefet eksikliği ve en yaygın kesimlerin temsiliyetini bir nebze olsun gidermiş olması olduğunu vurgulayan Önder, “Bu baskılar ve tuktuklamalar bir yandan devam ederken Blok bileşenleri olarak bizler de seçimler sonrasına dönük stratejik ortaklık işbirliği deklarasyonumuzu yürütme konusunda çabalarımızı yükseltmeye karar verdik. Bu toplantı bunun sonucudur. Blok’un seçim manifestosunu sadece bir başlangıç metni kabul ettik, bunun ötesinde Blok’a destek vermeyen ya da kendi şartları neticesinde Blok yapılanmasının içinde yer almayan, siyasal parti ve kümelerle görüşmelere başladık. Blok bileşenlerinin niyet ortaklaşmasını teyit ettikten sonra bir sekreteryasını oluşturduk. Blok dışında kalanlarla da görüştük” diye konuştu.
ÇÖZÜMÜ DE YANIMIZDA TAŞIYORUZ
“Görüştüğümüz siyasi partiler ve emek örgütleri bu sürecin adına çatı partisi dediğimiz daha sonra bir kongre, bir meclis ve onu takip edecek bir parti denklemine oturtuğumuz ama bununla kendimizi bağlamadığımız bu sürecin içinde olma arzusunu beyan ettiler. Bu davetimize karşılık veren bütün siyasa partilerin ve emek örgütlerinin temsilcileri de burada” diyen Önder, seçim öncesinde başlayan zehirli, tekleştirici dilin, baskıcı yöntemlerin savaş tam tamları çalmaya başladığına dikkat çekti.
YÜRÜYÜŞ BAŞLIYOR
Savaşın sebebi sayılabilecek meselenin gerisindeki kronikleşmiş sıkıntılara köklü çözümler önermesi itibarıyla barışı da hedefleyen, akabinde bugünden itibaren bir meclis olarak bir araya geldiklerini ifade eden Önder, “Sürecin mimarisi, oluşturulacak kurullar, tüzüğü, etiği, karar alma biçimleri, bu kararların bağlayıcılıkları, bunun alt uzantısı birçok meseleye dair hiçbir tüzük ya da bir çerçeve oluşturma ihtiyacı hissetmedik. Hepimizin kafasında belli çerçeveler var fakat altın bir anahtar olduğunu düşündüğümüz bir perspektifle yola çıkmayı daha uygun gördük. Bunu hep birlikte yapalım, içini hep birlikte dolduralım. Bu yürüyüş bir gün bile geçikmeye tahammülü olmayan gündemin ve şartların içerisinden başlatılan bir yürüyüştür. Bunun aciliyetini, gerekliliğini ve gücünü çok iyi biliyoruz. Yeni bir ülkeye, yeni bir yapısal sisteme dönük önermelerde bulunmak bizatihi bunun belirleyici aktörlerinden birisi olmak üzere bu yürüyüşü başlatıyoruz. Bütün Türkiye halklarına, mağdurlarına, mazlumlarına hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu. Önder’in konuşmasının ardından toplantı basına kapatıldı. (Evrensel)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.