Duruşmaya yine avukatlara ve davayı takip edenlere yönelik mahkemenin sert tutumu damga vurdu.
AVUKATLARIN SÖZÜ KESİLDİ
Avukatların, iddianamede müvekkillerine yöneltilen suçlamalarla ilgili söz alarak savunma yaptığı duruşmada, mahkeme başkanı bir süre sonra avukatlara söz vermedi. “Savunma hakkı ihlal ediliyor” sözleriyle itirazlarda bulanan avukatların itirazları ise dikkate alınmadı.
İZLEYİCİSİZ DURUŞMA
Duruşmanın sabahki bölümü biterken izleyicilerin alkışlı protestosu üzerine bu sefer de mahkeme başkanı, öğleden sonraki bölümün izleyicisiz olmasına karar verdi.
Avukatlar söz aldıklarında iddianamedeki iddiaların mesnetsiz ve dayanaksız olduğunu ifade etti. Müvekkillerinin BDP Siyaset Akademisi’ne katılmaları nedeniyle bugün tutuklu olduklarını ifade eden avukatlar, akademideki derslerin ve ders içeriklerinin bugün birçok üniversitede okutulan siyaset dersleriyle aynı olduğunun altını çizdi.
BDP YARGI YOLUYLA GERİLETİLMEK İSTENİYOR
Avukatların dikkat çektiği diğer bir nokta da, siyaseten geriletilemeyen BDP’nin, yargı yoluyla geriletilmek istendiğini ortaya koymaları oldu. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın KCK operasyonlarının planlı bir şekilde yürütüldüğü yönündeki sözlerini hatırlatan avukatlar, davanın siyasi bir operasyon olduğunu kaydetti. Savunmalarında mahkemeden cesur bir karar almasını beklediklerini belirten avukatlar, müvekkilleri için tahliye talebinde bulundu.
SAVCI BİRÇOK TALEBİ REDDETTİ
Savcıya mütalaa için söz verildiğinde de yine avukatların birçok talebi reddedildi. Reddedilen talepler arasında; Kürtçe tercüman talebi, 3. Yargı Paketi’ye özel yetkili mahkemelerin kapatılması nedeniyle dosyanın Yargıtaya gönderilmesi ve kuvvetli suç şüphesi nedeniyle adil kontrol ve tutuksuz yargılanma talepleri de bulunuyor.
Davayı çok sayıda avukat ve sanık yakını takip etti. BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Güven Gerçek’in yanı sıra çok sayıda siyasi parti temsilcisi de duruşmaya katılan isimler arasındaydı.
ERSANLI DAHİL 16 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ
KCK İstanbul davasının görüldüğü 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Prof. Dr. Büşra Ersanlı ile birlikte 16 kişinin tahliyesine karar verdi. Silivri'de görülen mahkemede heyet, "tutukluluk sürelerini göz önünde bulundurarak" 16 kişi hakkında tahliye kararı verdi. Tahliye olan 16 kişinin isimleri şöyle: Kazım Şeker, Kemal Karagöz, Büşra Ersanlı, Büşra Beste Önder, Can Şah Çelik, Erdoğan Baysan, Medeni Demirkapu, Zekiye Ayık, Cüneyt Özil, Birgül Arvaz, Suna Varsat, İbrahim Esenyıldız, Mehmet Sıddık Umek, Uğur Taşdemir, Nizamettin Özmen, Mustafa İpek.
ZARAKOLU SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Dava kapsamında yargılanan Yayıncı Ragıp Zarakolu, duruşma salonu ve çevresindeki yüzlerce askerin ‘güvenlik’ gerekçesiyle ailelere ve avukatlara saldırdığını, ancak yine bu askerlerin ve MOBESE kameralarının bulunduğu alanda mahkemeyi izlemeye gelen uluslararası gözlemcilerin eşyalarının çalınmasının kimler tarafından yapıldığının ortaya çıkarılmasını istedi. Zarakolu bunun için mahkemeye suç duyurusu dilekçesi sundu.
GİZLİ TANIK HEM GERÇEK HEM TAKMA ADIYLA İDDİANAMEDE
Avukatlar davanın ilk gününden bu yana yargılamanın hukuki olmadığını, siyasi bir dava olduğunu, savcının kopyala-yapıştır yöntemiyle iddianameyi hazırladığını ve delil olarak sunulanların ise hukuksuz olduğunu ifade ediyordu. Duruşma süresince iddianameye ve davaya ilişkin ilginç detaylar ortaya çıkarken, dosyada bir kişinin iki ayrı kişi olarak ifadesinin alındığı ortaya çıktı.
Davada savcının, 2 bin 400 sayfalık iddianamede sanıklar aleyhine ifadelerde bulunan ‘Haydar’ isimli gizli tanığı iki ayrı kişi gibi göstererek, hem açık kimliğiyle hem de gizli tanık olarak farklı ifadeleri olduğu ortaya çıktı.
İddianamede gizli tanık ‘Haydar’ olarak geçen ve yargılananlar aleyhine ifade veren kişi, Esenler’de 1 yıl gazete dağıtımcılığı yaptığını ve BDP üyesi olduğunu belirten gizli tanığın aslında Erkan Yanıt olduğu ve hem Erkan Yanıt olarak hem de Haydar olarak ayrı ayrı kişiler gibi 5 defa ifade verdirildiği ortaya çıktı.
Avukatların anlatımına göre, Yanıt, 2010’da iki kız kardeşi ‘Dağa götürülmek üzere alıkonuldu’ gerekçesiyle şikayetçi olarak savcılığa gitti. Burada ifade veren Yanıt, 2 gün sonra savcılık tarafından yeniden ifadeye çağrıldı. 1 gün sonra ise Yanıt emniyette gizli tanık Haydar olarak daha önce söylediklerinden alakasız ifadeler verdi.
Kürtçe ifade verenler bırakılmadı mı?
Taraf gazetesi muhabiri Fırat Alkaç'ın twitter'da yer alan mesajı serbest bırakılanlan 16 KCK tutuklusu hakkında yeni bir iddiayı gündeme getirdi. Alkaç, "KCK'da serbest bırakılanlar türkçe ifade vermişti. kürtçe verenler anadillerini konuştukları için içerideler" tezi doğru sanırım....'' dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.