• BIST 9379.83
  • Altın 3707.979
  • Dolar 37.8409
  • Euro 41.3004
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 19 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 9 °C

Bülent Arınç: Temsilcilerle görüşeceğim!

Bülent Arınç: Temsilcilerle görüşeceğim!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Polisimiz tarafından gösterilerin ilk zamanlarında ortaya konan aşırı tedbir, haklı olarak tepki toplamıştır' dedi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le görüştükten sonra açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Polisin Gezi Parkı’nda yapılan haklı eylemlere gazla müdahale etmesinin olayları çığrından çıkardığını" söyledi.

Çankaya Köşkü'nde saat 10.30'da başlayan ve 45 dakika süren görüşme sonrası kısa bir açıklama yapan Bülent Arınç, şunları söyledi: 

''Türkiye'nin son günlerde yaşadığı olayları, bunların sebepleri ve bu konuda yapabileceğimiz konuları kendileri bize söylediler. Başbakanvekili sıfatıyla bendenizi davet ettiler. Faydalı, verimli bir görüşme oldu. Talimatlarını aldık, düşüncelerimizi paylaştık. 

Devlette nezaket dili vardır. Talimat almak emirlerini almak kullanılan bir lisandır. Bunları başka maksatlarla düşünmemek gerekir. 

Cumhurbaşkanı devletimizin başı en yüce makam. Bu önemli bir görevdir. Bir cumhurbaşkanı üstlendiği görev itibarıyla bütün kurumlara talimatlar verebilir. Talimat kelimesinden saygıdan başka bir anlam çıkartmayın lütfen.''

Biz empati kurarak bize oy vermeyen seçmenimizin yerine kendimizi koyduk. onları anlamaya çalıştıkPolisimiz tarafından gösterilerin ilk zamanlarında ortaya konan aşırı tedbir, haklı olarak tepki toplamıştır. Bununla ilgili incelemeler de idari yoldan başlatılmıştır. Ancak son 5 gündür polis, büyük bir fedakarlık içinde, vakar ve sağduyu içinde bu milletin bir evladı olarak, milletin kendi evlatlarına karşı son derece hassas bir konumdadır."

Bülent Arınç, daha sonra yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

"Bu görüşmeye olağanüstülük yüklememek gerekir. Görevim başbakan vekilliğidir, görevimi biliyorum. Hepimizin, toplumun ortak arzusu sokaklara huzur ve güvenin, en önemlisi de sağduyunun hakim olmasıdır. Şiddet içeren gösteriler azalmaya başladı. 

Polisimiz tarafından gösterilerin ilk zamanlarında ortaya konan aşırı tedbir, haklı olarak tepki toplamıştır. Bununla ilgili incelemeler de idari yoldan başlatılmıştır. Ancak son 5 gündür polis, büyük bir fedakarlık içinde, vakar ve sağduyu içinde bu milletin bir evladı olarak, milletin kendi evlatlarına karşı son derece hassas bir konumdadır. 

İllegal örgütlerin kışkırtmalarına karşı polis üzerine düşeni yapıyor. Bu Cumhuriyeti hep birlikte kurduk. Türkiye’nin zenginliği farklılıkları hoşgörü ile tutmasıdır. Farklılıkların hepsine saygı duyduk, toplumun bütün kesimlerine eşit mesafede durduk. Bize oy vermeyen vatandaşlarımızı her zaman anlamaya çalıştık. Toplumla inatlaşacak bir anlayışın içinde olmadık, olmayacağız. Bize oy vermek zorunda değil ama bize oy vermeyenlerin de talebini dinleriz. Her vatandaşımızın özgürlüğü bizim teminatımız altındadır. 

Bütün taleplere açığız, yeter ki şiddet bir ifade diline dönmesin. Çevre duyarlılığı ile başlayan tepkiler artık farklı bir hal aldı. Masum tepkiler illegal gruplar tarafından kullanılmaktadır. Türkiye’nin itibarına zarar vermektedir. Maalesef istenmeyen bir olay oldu, Abdullah Cömert hayatını kaybetti. Üzgünüz. Ateşli silahla ölmedi, belki başına sert bir cisim ölümüne sebebiyet vermiş olabilir. Ölümüne yol açan olayın fail veya faillerin bulunmasını arzu ediyoruz. Ailesine tekrar başsağlığı diliyorum. 

Çevreci duyarlılığını istismar edenler özellikle Ankara’da ağır hasar verdi. Bu olaylardan turizmin de yara aldığını söylemek istiyorum. Dış basının abartılı yayınları itibara zarar verdi. 

Biz kendimizi hesaba çekeriz, çekiyoruz. Biz herkesin hükümetiyiz, bu gösterileri doğru okumak için hassasiyet içindeyiz. MHP ve BDP’ye tutumları nedeniyle teşekkür ediyoruz. CHP Genel Başkanı’nın cümlelerine teşekkür ederiz. Yaşanan pek çok olayda CHP’li vekillerin, teşkilatlarının etkisi var. Olayları hiçbir şekilde tasvip etmediği, olayların yatışması olumlu bir dil kullanmasını bekliyoruz. 

Gösterileri sabırla izleyen vatandaşlarımızdan daha fazla sabır, sağduyu bekliyoruz. 

Her şey devletin kontrolü altındadır. Haklı tepkilerini gösteren vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. 

Gözaltında olan çok fazla kişi yok. Alınanlar 1 saat sonra serbest bırakılıyor. Hiçbir vatandaşımızın gözaltında fazla kalmasını istemiyoruz. 

Yayalaştırma çalışmasına kimsenin tepkisi olmadı. Burada AVM yapılacağı bilgisini edinen, ağaçların yerlerinin değiştirilmesiyle vatanseverliğin gereği olarak eylem yapıldı. Eylemler, meşrudur, haklıdır, doğrudur. Emniyet güçlerimizin gaz kullanmaya başlaması olayları çığrından çıkarmıştır."

"TEMSİLCİLERLE GÖRÜŞECEĞİM"

Dava açan, dernek yetkilileriyle bugün yada yarın görüşeceğim. Yine bu konuda ilk eylemleri başlatan arkadaşlardan da dinleme imkanı bulacağım. Ağaçların kesilip kesilmeyeceği konusunda bir itiraz bir şikayet endişe var. Bunları gidermek zorundayız. Taksim'deki gezi parkıyla yada şikayetlerle ilgili yeni gelecek kanunda bazı maddeler varsa buna rıza göstermeyeceğimizi bilmenizi isterim. Peşinen karşı çıkmayalım, bu kanun ne getiriyor ne getirmiyor kamuoyunu aydınlatma görevidir.

  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • hebun avaşin04 Haziran 2013 Salı 13:36palavra

      sormak lazım acaba ne dediğinizi biliyrmsunuz diye.Roboski üzerinden 2 yıl geçti.nerde failleri. dün yaşanan polis baskısınımı ortaya çıkaracaksınız.buna ancak gülünür.birde polis sadece gezi parkında şiddet uygulamadı ki. yıllardır bunu yaptırmıyormusunuz.Kürtler bu baskıyı 30 yıldır görüyor sayın arınç.kürtlere bir özür borcunuz yok mudur acaba?

      Yanıtla (0) (0)
    • Sabri Ayçiçek04 Haziran 2013 Salı 13:58Türkiye'nin liberalleşmeye ihtiyacı var.

      Gezi Parkına AVM veya bir başka yapının yapılması merkezi hükümetin değil, İstanbul halkının dolayısıyla da İstanbul yerel yönetiminin kararında olduğu ortaya çıkmıştır. Daha 1902'de Osmanlı Hürriyetperveran Cemiyetini kurarak,"adem-i merkeziyetçiliği" savunan Osmanlı aydınlarının neredeyse bir asır öncesinden söylediklerini yeni yeni keşfediyoruz.

      Bunu konuşmada geç kaldık çok, geç... Böyle bir yol/yöntem o şehirde yaşayanları daha saygın ve sorumlu kılacaktır. Hem de karara katılmak aynı zamanda işi takip etmek demektir de. İşte bu zaman, o zamandır!

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89