• BIST 9379.83
  • Altın 3707.979
  • Dolar 37.8409
  • Euro 41.3004
  • İstanbul 17 °C
  • Diyarbakır 19 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 9 °C

Bu ülkenin Müslüman aydınları nerede?

Bu ülkenin Müslüman aydınları nerede?
Birgün gazetesi yazarı Akın Olgun'un bugün yayınlanan "Ölüyorlar" başlıklı yazısı...

Bu ülkenin Müslüman aydınları ortada yok?

Bu ülkenin sanatçıları, bilim adamları, demokratları, entelektüelleri utangaçca konuşuyorlar?

Başbakanın dünyanın gözünün içine baka baka, cebine iliştirdiği kebaplı yemek resimleri ile “âlem yapıyorlar” şeklinde pazarladığı ucuzluk hiç mi rahatsız etmiyor kimseyi?

Bu ölü eti yiyiciliğe, bu insansızlığa söyleyecek hiç mi sözünüz yok?

Yüzlerce insan bedenini ölüme yatırmış, yüzlerce insan her gün dirhem dirhem eriyor.

Bilmiyorsunuz elbet bunun ne olduğunu. Açlığın bir bedeni nasıl tükettiğini, etin kemikten ayrışmasını, akan kanın damarlardan çekilmesini ve safranlı kusmaların ölüm habercisi olduğunu, uyuduğunuz ranzanın, yatağın, yorganın nasıl vücudunuzun her yerine batarak acılarla uykusuzluğu harmanladığını bilmezsiniz. Ses’e, ışığa karşı duyuların nasıl isyan ettiğini...

Açlığa yatan bir bedenin en yaşamsal kaynağı olan suyu şekeri bile reddederek kustuğunu ve son nefese tutulan kırık bir aynaya yansımayan yaşamın ölüm haberi olduğunu.

Bir bedenin kendi içine çökerek nasıl ufaldığını bilmezsiniz.

Ama en azından içinizde insani bir kırıntı varsa onunla empati kurabilirsiniz. Bunu deneyebilirsiniz.

Yalan söylüyor Başbakan.

Tıpkı Şevket Kazan, Mehmet Ağar, Hikmet Sami Türk gibi.

Aynı ahlakın, dilin, kültürün temsilcisi olduklarını kanıtlıyor.

“Yaradılanı yaradandan dolayı severiz” diyen Başbakan, yaradılanı yalanlayarak, aşağılayarak, yok sayarak, en iğrenç, en düşkün yöntemle “yiyorlar” diyerek inkâr ediyor.

Neden? Niçin? Ne uğruna bu inkâr?

Müslüman aydınlar susuyorlar.

Mavi Marmara’da katledilenler için avazı çıktığı kadar bağıranlar, söz konusu Kürtler olunca seyrediyorlar. Ana dilde eğitim talebinin şeytanlık olduğuna, Kürtçenin medeni bir dil olmadığına dair tüm söylemleri hasıraltı edip demokrasi tespitleri yapıyorlar.

Sinirleri alınmış et kıvamında, iktidarın ağzına düşüyorlar.

Operasyonel bir dil ile zulmü ve haksızlığı meşrulaştırıp, karşısında duranları lanetliyorlar.

İktidar ayarlı bir ahlak, duruş ve dil ile niyet ettikleri nimetleri kollayarak susuyorlar.

“Komşun açken tok yatan bizden değildir” üzerine Ramazan’dan Ramazan’a hitabetli konuşmalar, yazılar, programlar yapıp hayırlara vesile söz cümbüşleri ile dolanıp duruyorlardı. İşte yüzlerce aç insan karşınızda ama nedense gözünüze görünmüyorlar.

En temel insan hakları için açlığa bedenini yatırmış olanları komşudan saymadıkları için “zındık” temelli terör edebiyatı ile ölmelerini seyrediyorlar.

Her iktidar direnenleri şeytan olarak, iç ve dış mihrakların kuklaları olarak lanse etmiştir. Ermeniler, Yahudiler, Kürtler, komünistler, İslamcılar devletin güvenlik politikasının kurbanları olarak seçilmiş, baskı ve zor temelli bir yönetim biçimi devletin kutsanması ve yüceltilmesi üzerine inşa edilmiştir.

Hiç ders çıkarmayan bir toplum olduğumuz için, her defasında kim düşman olarak gösterildiyse onun üzerine çullanmaya devam ediyoruz hala.

Bugün de farklı değil.

Dışarıda binlerce insan, bulunduğu her yerde direniyor. Tüm baskı ve sansüre rağmen insanlar sokaklarda ölümleri durdurmak için sesini yükseltiyor. İktidar ise direnenleri, haklarını talep edenleri, sadece asker ve polis ile değil, sivil faşist güçleri örgütleyerek, “şeytan” ”dinsiz”, “sapkın” söylemleri ile taşlatarak bastırmaya çalışıyor.

Yönetememe krizini halkları karşı karşıya getirerek kotarmaya çalışıyor. Oysa bu dil, bu şiddet sadece ve sadece uçurumu büyütüyor, kin, nefret ve öfkeyi geri dönüşümü olmayan bir yola sokuyor.

Müslüman aydınlar seslerini çıkartmayarak, bu gidişe dur demeyerek, cesaretlerini ve duruşlarını iktidardan yana ricat ettirerek büyük bir suça ortak oluyorlar.

Aydın olmanın tüm değerlerin, alınıp satılabilen bir mal haline getirilmesine gönüllü aracılık ediyorlar.

Bu kirlenme ve yozluktan bir demokrasi ve insanlık çıkmıyor.

Açlık grevi ile ölüm sınırına gelmiş insanların karşısına aylar önceki yemekli bir sohbetin resimlerinin yeniymiş gibi manşetten basılıp servis edilmesine “bu ne ahlaksızlık” demek önce Müslüman aydınlara düşer lakin, Mehmet Bekaroğlu gibi bir iki insanın dışında çıt çıkmıyor.

Taleplerin meşruluğunu değil, çözümü değil, operasyonu konuşturanlar ölümlerin vebali ile yüzleşecekler.

Yarın çok geç olacak ve bugün ses çıkarmayanlar cezaevlerinden çıkacak her ölümün sorumlusu olacaklar.

Nereye giderseniz gidin onların aileleri ise yakanıza yapışacak, utanç ise hepimize ait olacak.

Akın Olgun - Birgün

  • Yorumlar 7
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • ali suna05 Kasım 2012 Pazartesi 12:25muslumanmi?

      kendinden baska herkese dusman, herkesi kafir ilan eden, herkesi idamla tehdit eden, katl eden, yasaklayan, kufur edenleri musluman olarak kim taniyor ki? bunlar musluman degil biz oyle saniyoruz sadece.

      Yanıtla (0) (0)
    • Mehmed Ali Haydar05 Kasım 2012 Pazartesi 13:39shaman vampiri

      müslüman aydinlari ne zaman adam yerine koydunuzda shindi caxiriyorsunuz müslüman aydinlarin caxrisini duymuyorsunuz haaa birde müslüman kürd alimlerin bu ishe ne diyeceklerini hic sordunuzmu ne gezer hangi kürd islam alimine söz hakki verdiniz verdixiniz söz hakki cimbizladixiniz sözlerdi o sözleride kafircilik yapanlara mesnet ettiniz. kürd milleti müslümandir ve yabtixi her eylemin dinde yerinedir shayet buna emniyet vermiyorsaniz sizin shamanist egzotik türk vampirlerden ne far

      Yanıtla (0) (0)
    • adiyok05 Kasım 2012 Pazartesi 13:58söylenecek söz

      söylenecek bir söz var. ya Türkiye müslüman bir ülke degil, bize anlatilan baska birsey. yada müslümanlik bu. ey müslümanlar müslümanlik bumu? haksizliga bas kaldiran müslüman olmuyor mu? Yoksa siz sessiz kalan müslümanlar sahte müslüman misinizda bizimi kandiriyorsunuz?

      Yanıtla (0) (0)
    • devrim05 Kasım 2012 Pazartesi 14:30insanlik

      Aydin demek bu ulkede fasist olmakmis.. her neysen insanliktan cikmis bunlar...

      Yanıtla (0) (0)
    • ensar05 Kasım 2012 Pazartesi 17:18el uzatıyorum

      müslüman bir kürt olarak, sizin bu sitemlerinize katılıyorum. müslüman ayrım yapmaz ve kürt halkı için değil hangi halk-grup olursa olsun mağdurun ve mazlumun yanında olmaktır onun görevi. Allah'ın emridir. Peygamberin cihadıdır. Hz. Musa'nın firavunlara karşı başlattığı mücadeledir. biz müslümanlar da bu günkü modern firavun ve nemrutlara karşı tek güç olmalıyız, bunun yolu da insana sadece insan olarak yaratıldığı için değer vermeliyiz.

      Yanıtla (0) (0)
    • ALİ BAŞKALDIRAN05 Kasım 2012 Pazartesi 18:37BU ZULME, İSYAN

      Not: Değerli yorumcumuz,
      Büyük harflerle yazılan yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
    • Gavan Adıyaman05 Kasım 2012 Pazartesi 22:49nasıl olur

      Allah aşkına bu iki kelimeyi nasıl yan yanda kullanıyorsunuz...Zaten aydını olsaydı bu halde miydi bu ülke,hemde müslüman aydını nı aramak bu ülkede..
      yıllardır savaşıyor bu iki kelime biribirleriyle galip olanı yok iksinden birinin..
      siz ikisini birlikte arıyorsunuz bu ülkede...Hayret,ne cehalet...

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89