• BIST 9497
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 21 °C
  • Berlin 2 °C

Bu kez kıvıran 'Demokrat' AKP!

Bu kez kıvıran 'Demokrat' AKP!
Daha düne kadar CHP ve Kılıçdaroğlu 'kıvırırken', 35.madde gündeme gelince şimdi 'kıvıran' Erdoğan.... Türkiye yeniliklere akıyor, karşı duran ezilir!... Ahmet Altan yazdı....

35 ve generaller

Yazıyı yazmaya oturdum, otuz beşinci maddeyi yazacağım.

AKP’nin “12 Eylül Anayasası’nı değiştirmek” için yaptığı hamle, bir anlamda “demokratlık testine” döndüğü ve AKP muhalifleri arasından bile taraftar topladığı için “demokrat görünmek isteyenleri” çok tedirgin etmişti.

Hem sistem değişmesin isteyip, hem de “demokrat” bir görüntüden vazgeçemeyenler kıvranıyorlardı.

Siyaset tarihine geçecek kadar saçma sapan nedenler uyduruyorlardı “12 Eylül Anayasası’nın” değişimine karşı olmalarına.

Erdoğan da “kampanyasını” 12 Eylül’ün yarattığı korkunç acılar üzerine yerleştirip, idam edilen çocuklardan söz edince özellikle CHP dipten doruğa sarsıldı.

“Asılan çocuklarla” onların “cellâtları” arasında yapılacak bir tercihte, cellâtların hazırladığı anayasaya hangi nedenle olursa olsun sahip çıkmanın siyasal bir bedeli olacağı açıktı.

Erdoğan sadece “düşünsel” planda değil “duygusal” planda da çıkışlar yapıyor, darağacına giden çocukların son mektuplarını okuyordu.

Bu minvalde gidecek bir kampanya “hayırcılara” hayır getirmeyecekti.

İşte bu noktada, çirkinliğinden, kirliliğinden yakınmanın bir alışkanlık olduğu “siyasetin” güzel yanını gördük.

Köşeye sıkışan CHP, kendi “demokratlığını” kanıtlamak için kuvvetli bir çıkış yaptı.

Darbecilerin her zaman bir bahane olarak kullandıkları o meşhur “35. Madde’nin” değiştirilmesini önerdi.

“Madem o kadar demokratsınız, gelin bu maddeyi değiştirelim” dedi.

CHP’si, MHP’si, BDP’siyle Parlamento’daki bütün muhalefetin bu referandumda “tutucu” bir cephede toplanmasından, bu tutuculuk karşısında “tek demokrat ve tek değişimci” parti olarak kalmasından kaynaklanan AKP’nin “ilericilik” lüksü, CHP’nin bu önerisiyle ilk kez böyle ciddi bir darbe yiyordu.

Ve, “demokrat” AKP kıvranmaya başladı bu sefer.

Derhal kabul etmesi gereken öneriyi bir türlü kabul edemedi, AKP’li bazı yöneticiler aynı “hayırcılar” gibi saçma sapan konuşmaya başladılar, yok “CHP’nin samimiyetine güvenmiyorlarmış,” yok “CHP teklif getirsinmiş,” utanılacak bir kıvırtma hali belirdi.

CHP yöneticileri de haklı olarak “kıvırtmayın” dediler.

Demokratlık öyle “part time” yapılacak bir iş değildir, sen anayasayı değiştirecek kadar demokratsan, 35. Madde’nin değiştirilmesi önerisini de saniye sektirmeden kabul edersin.

Derhal Meclis’e ortaklaşa bir teklif verir, bu maddeyi kaldırırsın.

Bunu yapmazsan, referandumdaki “ilericilik” nutukları hiçbir anlam taşımaz.

CHP’nin değil AKP’nin “samimiyeti” kuşku yaratır.

Biz, “anayasa referandumunda” kesinlikle AKP’nin önerisini desteklediğimiz gibi, 35. Madde tartışmasında da kesinlikle CHP’nin önerisini destekliyoruz.

Eğer CHP bu tavrını sürdürür, demokrasinin önünü açacak önerilerle ortaya çıkarsa bütün demokratların desteğini kazanır.

Eğer aklı ve samimiyeti varsa AKP de hiç sektirmeden bu öneriyi kabul eder ve referanduma bu maddeyi değiştiren ya da değiştirmeye hazırlanan bir parti olarak gider.

Yazacağım yazı buydu.

Ama Türkiye çok hızla değişen gündeme sahip bir ülke.

Ben yazıya başlarken kapı açıldı ve haberi verdiler.

Balyoz darbesiyle ilgili davada 102 tutuklama kararı çıkmıştı.

Eski Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları da tutuklanacaklar arasındaydı.

Türkiye ilk kez bir “darbeyi” böylesine ciddiyetle yargılıyordu.

Kendi darbecileriyle hesaplaşan Latin Amerika ülkelerinin yıllar önce yaptığını biz şimdi yapmaya başlıyorduk.

Bundan sonra “darbeyi” aklından geçiren general, o “düşüncenin” hemen yanıbaşında bir de “yargılanma” ihtimali bulacak aklında.

Dün sabah, “Heron rezaleti” hakkında incir çekirdeğini doldurmayan açıklamalar yapan, “yargılanan arkadaşlarının görev başında olduğunu” söyleyerek yargıya “posta koyan” ve gelişmeleri hiç anlamadığı anlaşılan Genelkurmay da Balyoz Davası üstünden sert bir cevap almış oldu.

Türkiye değişiyor.

Hiç kimse, hiçbir kurum, hiçbir örgüt bu değişimi durduramaz, değişimi kavramayanların silinip gideceğini göreceksiniz.

Yeni Türkiye’de demokrasi yarışı gittikçe hızlanacak, demokrasiyi sahiplenenler öne çıkacak.

“Silaha” değil, fikre, öneriye, projeye öncelik tanıyan bir döneme giriyoruz.

Darbeye bulaştıkları iddia edilen kuvvet komutanlarının tutuklandığı, CHP’nin 35. Madde’nin değiştirilmesini önerdiği bir ülkede yaşıyoruz artık.

Beş yıl önce bunları hayal bile edemeyeceğimizi düşünürseniz nasıl “umutlu” bir değişimin içinde olduğumuzu da anlarsınız.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89