İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının 13 Ekim 2004 tarihinde 350 solo, 100 körüklü ve 50 adet çift katlı otobüs alımı ihalesi gerçekleştirdiğini, ihaleye Almanya'dan bir firma ile Türkiye'den iki firmanın katıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'den katılan iki firmanın tekliflerinin değerlendirme dışı tutulduğunu, Alman firmasının ise ihaleyi kazandığının açıklandığını belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, İETT'nin otobüs alım ihalesinin mahkeme tarafından iptaline ilişkin olarak, ''Hiçbir kurumun yasalara aykırı ihale yapma, yargı kararını hiçe sayma gibi bir hakkı ve yetkisi yoktur'' dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 13 Ekim 2004 tarihinde düzenlediği otobüs alım ihalesiyle ilgili yargı kararlarını açıkladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının 13 Ekim 2004 tarihinde 350 solo, 100 körüklü ve 50 adet çift katlı otobüs alımı ihalesi gerçekleştirdiğini, ihaleye Almanya'dan bir firma ile Türkiye'den iki firmanın katıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'den katılan iki firmanın tekliflerinin değerlendirme dışı tutulduğunu, Alman firmasının ise ihaleyi kazandığının açıklandığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, bu karara Türkiye'de otobüs üreten firmaların itiraz ettiğini ancak İETT Genel Müdürlüğünün 26 Ocak 2005 tarihinde ''ivedilik ve kamu yararı bulunması nedeniyle ihale işlemlerine devam edilmesi'' kararı aldığını kaydetti.
Bunun üzerine ihaleye giren iki Türk firmasının 27 Ocak 2005 tarihinde Kamu İhale Kurumu'na (KİK) başvurarak ''ivedilik ve kamu yararı'' gerekçe gösterilerek ''ihale işlemlerine devam edilmesi'' kararının iptalini istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, KİK'in 1 Şubat 2005 tarihinde ''ivedilik ve kamu yararı'' kararını iptal ettiğini ve bunu İETT Genel Müdürlüğüne kararı bildirdiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, KİK kararını beklemeden 31 Ocak 2005 tarihinde Alman firması ile alım sözleşmesi imzalıyor. Tören, 31 Ocak 2005 tarihinde yapılmasına ve aynı tarihte imzalanmasına karşın, KİK'e gönderilen ihale dosyasında sözleşme tarihi 1 Şubat 2005 olarak gösteriliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi internet sitesinde sözleşmenin 31 Mayıs 2005 tarihinde imzalandığı açıkça yer alıyor. Ayrıca Anadolu Ajansı da sözleşmenin imza törenini 31 Ocak 2005 tarihinde haber yapıyor.
İlk soru şu, niçin sözleşme metninde sözleşmenin imzalandığı 31 Ocak 2005 tarihi yerine 01 Şubat tarihi gösterilmiştir? Bir anakent belediye başkanı sözleşmeye imza attığı tarihi değil de niçin farklı bir tarih yazar? Çünkü ayın birinde KİK, ihale için alınan 'ivedilik ve kamu yararı' gerekçesini iptal etmiştir.''
KİK'te ihalenin esastan görüşülmesinin Mart ayında gerçekleştiğini ve 31 Mart 2005 tarihinde ''ihale sürecinde mevzuata aykırılıkları tespit edilen işlemlerin düzeltici işlemle giderilemeyecek nitelikte işlemler olduğu tespit edildiğinden 4734 sayılı Kanunun 56. maddesi (b) bendi gereğince, ihale işlemlerinin ve ihale kararının iptaline'' karar verdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bunun üzerine toplanan İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeninin ''kararı ilgili firmaya bildirme ve KİK kararının iptali için yürütmenin durdurulması davası açılmasına'' karar verdiğini anlattı.
Kemal Kılıçdaroğlu, karar üzerine ihaleyi alan firmanın İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesine ''sözleşmenin yürürlükte olduğunun tespiti'' davası açtığını belirterek, mahkemenin de İETT Genel Müdürlüğü'nün ''sözleşmenin yürürlükte olduğu, bu nedenle uyuşmazlık konusunun kalmadığı'' yolundaki beyanı nedeniyle ''konusu olmayan dava hakkında karar verilmesine neden olmadığı'' kararı verdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
''Şu sorunun yanıtını almak gerekiyor; KİK'in ihaleyi açıkça iptal etmesine karşılık, İETT niçin ve hangi gerekçeyle sözleşmenin aynen yürürlükte olduğunu kabul etmiştir. Firmanın haklarını korumak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin görevleri arasında mıdır? Sayın Kadir Topbaş ile bu Alman firması arasında nasıl bir ilişki vardır ki Sayın Topbaş KİK kararını yerine getirip kamu yararını korumak yerine, bir firmanın haklarını can siperane korumak için elinden geleni yapmıştır?''
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ihaleye ilişkin açtığı bütün davaların mahkemede reddedildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, son olarak Danıştay'ın da 30 Haziran 2009 tarihinde oy birliği ile aldığı kararla ihaleyi tümüyle iptal ettiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, kamu kuruluşlarının yasalara uygun ihale yapmak zorunda olduklarını vurgulayarak, ''Hiçbir kurumun yasalara aykırı ihale yapma, yargı kararını hiçe sayma gibi bir hakkı ve yetkisi yoktur. Burada 350 otobüsün yasalara aykırı ihalesinden söz ediyorum. Üstelik bu yasa dışılık yargı kararıyla da onaylanmış durumda. Şimdi kapı gibi yargı kararını Sayın Başbakan'ın önüne koyuyorum, bakalım ne diyecek?'' diye konuştu.
''İKRAM DİNÇER TTK'YA KAÇ KEZ GİTTİ''
Başbakan Erdoğan'a bir soru daha yöneltmek istediğini belirten Kılıçdaroğlu, ''AKP Van Milletvekili Sayın İkram Dinçer, Türk Tarih Kurumuna (TTK) kaç kez ve niçin gitti? Sayın Dinçer'in TTK'ya ilgisi tarih merakından mı, yoksa başka işlerden mi kaynaklanmaktadır? Bunun cevabını Sayın Başbakan vermezse, Sayın Dinçer'den bekliyorum'' dedi.
''GEREKÇE ÇOK BULUNUR''
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ihalenin parasal tutarına ilişkin bir soru üzerine ''Yanlış hatırlamıyorsam 76 milyon dolarlık bir ihale'' dedi.
''Diğer firmaların teklif ettikleri fiyat nedir?'' sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Bunun çok altında'' yanıtını verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, ''İhalenin neden bu Alman firmasına verildiği konusunda bir öngörünüz var mı?'' sorusuna karşılık ''Eğer ihalede gözünüz dönmüş ve (ben bunu Alman firmasına vereceğim) diyorsanız gerekçe çok bulunur'' dedi.
İhaleyi alan Alman firmasının başka ihalelere de katılıp katılmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, ''Başka ihaleleri de var. O ihaleler de şu anda yargıda ama kesinleşmiş değil. Bu açıkladığım kesinleşen mahkeme kararı. Sayın Başbakan 'mahkeme kararı getirin' diyordu. Mahkeme kararı oy birliği ile çıktı. Bakalım burası hukuk devleti mi, guguk devleti mi, bunun tanığı olacağız'' yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, ihale sonucu kaç otobüs alındığına ilişkin bir soru üzerine, konuyu İstanbul Büyükşehir Belediyesine 10 Temmuz 2009 tarihinde sorduğunu, ancak şu ana kadar kendisine bir yanıt verilmediğini, ancak otobüslerin alındığını bildiğini söyledi.
''BELGELER...''
Kemal Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ''Ergenekon davasının 3. iddianamesinde dosyaların size bazı Ergenekon sanıkları tarafından verildiği iddiaları var, yorumunuz nedir. Ünal İnanç size dosya verdi mi?'' sorusu üzerine ''Ben bütün dosyaları kendim oluştururum. Bana bilgiler gelir, araştırırım, belgeleri kontrol ederim. Sayın Ünal İnanç benim dostumdur, bana da her hangi bir belge vermiş değildir. Bu olay ve diğer olaylarla ilgili herhangi bir bilgi ve belge vermedi. Olağanüstü güzel bir arşivi var. Arşivini gezdim. Kendisinin çok önemli bilgileri de var. Bu bilgiler dosyalarla ilgili değil'' diye konuştu.
Bir gazetecinin ''Türkiye'de 60 bin hayat kadınının vesika almak için sırada beklediğini söylediniz, bu rakamlara nasıl ulaştınız, bunlar resmi rakamlar mı?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''Şefkat-Der bu konuda araştırma yapan ve ilgilenen bir sivil toplum örgütü. Bu, örgüt başkanının açıklamalarıdır'' dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.