Diyarbakır'da düzenlenen 'Demokratik Açılımın Sosyal, Siyasal ve Olası Ekonomik Etkileri' konulu panelde konuşan Gazeteci Murat Yetkin, uluslararası koşulların Kürt sorununun çözümünü dayattığını belirterek, çözüm için önemli bir fırsatın olduğunu kaydetti.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) ve Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti tarafından Diyarbakır Ticaret Borsası Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Demokratik Açılımın Sosyal, Siyasal ve Olası Ekonomik Etkileri' konulu panelin 3. oturumunda 'Demokratik açılımın uluslararası etkileri ve Ortadoğu süreci' konusu tartışıldı.
Moderatörlüğünü Gazeteci Mete Çubukçu'nun yaptığı oturumda, GÜNSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, Gazeteci Murat Yetkin, Gazeteci Soli Özel, Araştırmacı-Yazar Altan Tan, Gazeteci Yıldıray Uğur ve Araştırmacı Sertaç Bucak birer sunum yaptı. İlk sözü alan Şah İsmail Bedirhanoğlu Diyarbakır'ın sosyo-ekonomik durumuna dikkat çekti. Bu konuda yaşanan sıkıntıların temelinde Kürt sorununun tarihi gerçekliği olduğunu ifade eden Bedirhanoğlu, sorunun çözülmemesinden dolayı giderek boyutlandığını belirterek Türkiye'nin geleceğinin bu sorunun çözümüne ipoteklendiğini söyledi. Bölgede süren çatışmalı ortamın bölgede yarattığı göç dalgasına dikkat çeken Bedirhanoğlu, Kürt sorununun çözülmemesinin Türkiye'ye doğrudan ve dolaylı olarak büyük bir maliyeti olduğunu belirterek, 25 yıllık çatışmalı süreçte savunmaya harcanan paranın 300 milyar dolar olduğunu kaydetti. Bedirhanoğlu yaşanan sürecin çözümü dayattığını belirterek, ilk adımın batının Kürt sorunu konusunda aydınlatılması gerektiğini dile getirdi.
'Uluslararası koşullar çözümü dayatıyor'
Ardından konuşan Murat Yetkin, konuşmasına 'Tarih onu anlamayanlarla hep alay eder' diyerek başladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kürt sorununun çözümüne ilişkin açıklamaları ve en son Başbakan Tayip Erdoğan'ın da tartışma sürecine girerek 'Demokratik açılım' sürecinin başladığını söyleyen Yetkin, uluslar arası konjonktürün çözümü dayattığını sözlerine ekledi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın Mahmur Kampı'ndan dönüşlere ilişkin açıklamaları, Erbil'de yapılacak olan üçlü görüşme ve 7 Aralık'ta Başbakan Erdoğan'ın ABD Başkanı Obama ile yapacağı görüşmenin önemine dikkat çeken Yetkin, etrafı daha fazla kırıp dökmeden bu sorunun çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Uluslar arası koşulların Kürt sorununun çözümün dayattığını söyleyen Yetkin, çözüm için önemli bir fırsatın olduğunu kaydetti.
'Bu fırsat kıyamete kadar sürmez'
Ardından konuşan Araştırmacı-Yazar Altan Tan da, dış konjonktür oluşmadan bir gelişmenin olamayacağını belirterek, açılıma ilişkin, 'Türkiye ya kendini yeni şartlara uyarlayacak ya da bu fırsat kıyamete kadar sürmeyecek. Türkiye'nin İslam ile Kürtlerle barışması gerekir. PKK'nin de yeni süreç karşısında konumlanması gerekir. Aksi takdirde PKK de tavsiye olur. Eğer bu işler olumlu yönde giderse Diyarbakır on yıl sonra Türkiye'nin üçüncü büyük şehri olur. Barış gereklidir ama tek başına yeterli değildir. Burayı ucuz iş gücü merkezi haline getirip bir yere gidemezsiniz. Yeni şeylerin olması gerekir. Eski ayakkabılarla yeni yola gidilmez. Bölge kaynaklarının yeniden elden geçirilmesi gerekir' şeklinde konuştu. Tan konuşmasını şu önerilerle bitirdi: 'GAP kanalları bitirilmelidir. Yıllardır böyle bir proje var ama kanalların açılmasında bir adım yok. Tarım ve Köy İşleri Bakanımız Mehdi Eker Diyarbakırlı ama hala bu kanallarla bir kazma vurmadı. Hayvancılık ve modern tarım bölgede geliştirilmeli. Turizm geliştirilmelidir. Yeni dünyayı ve uluslar arası dengeyi iyi değerlendirmeliyiz.'
Tan'ın ardından sunum yapan Soli Özel, Yıldıray Oğur ve Sertaç Bucak da konuya ilişkin birer sunum yaparak Kürt sorununun çözümünün Türkiye ve bölgeye yansımasını anlattı. Bir gün süren toplantı kapanış konuşmalarıyla sona erdi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.