MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Başbakan Erdoğan’a yönelik söylediği “10 bin milisinle Taksim’e gel, ben de bin bozkurtumla oraya geleyim. İnanıyorumki Kasımpaşa’ya kadar ardına bakmadan kaçacaksın” sözleri, 1985’teki Bahçeli’ye yönelik Bozkurtların saldırısını gündeme getirdi.
O dönem ülkücü öğrenci hareketin liderlerinden Ramazan Potuk “Bahçeli’nin Türkeş’e aykırı çalışmalar yaptığı için evinde dövüldüğünü” söyledi. Bahçeli’yle birlikte saldırıya uğrayan isimlerden olan MHP’li Bahattin Ergezer ise Bahçeli’nin Türkeş’in kabul etmesine rağmen partileşmeye karşı çıktığı için bu olayın yaşandığını söyledi.
"EVİME GİDERKEN KAFAMI KIRDILAR"
Saldırı olayının olduğu 12 Eylül Eylül döneminde Bahçeli’yle aynı safta yer alan eski MHP’li Bahattin Ergezer, Bahçeli’nin partileşme konusundaki görüşlerinden dolayı Bozkurtlar’ın saldırısına uğradığını söyledi. Ergezer, saldırıyı, şöyle anlattı: “Muharrem Şemsek ve arkadaşları farklı yollardan Türkeş’e ulaşıp ‘partileşelim’ diyordu. Türkeş, bunu kabul etti.
Ancak Bahçeli ve benim de aralarında olduğumuz grup ‘Cezaevindeki arkadaşlarımız da çıksın sağlıklı bir şekilde partileşelim’ istiyorduk. O yüzden Şemsek’e karşı çıktık. Onlar bizi dışlayarak bu işe soyundular. Ancak dışarda bu yanlış algılandı. İhanet gibi görüldü. Gece lisesinde öğretmenlik yapıyordum. Bir akşam evime giderken 15-20 kişi bana saldırarak vurmaya başladılar. ‘O saldırıda kafam yarıldı. Benden birkaç gün sonra da partileşmeye karşı olduğu gerekçesiyle Bahçeli’ye saldırı oldu. Bunun üzerine akşam biraraya geldik, konuştuk. Tedbir aldık. Eve daha temkinli gitmeye başladık. Arkadaşımız Faik Kayırıcı saldırının planlandığı yere gitti, ikaz etti. Bir daha olmasın diye uyardı. İşin arkasında olan kişi Muharrem Şemsek’tir ancak hala bunu inkar ediyor.”
1985’teki Bahçeli’yle aralarında geçen olayı anlatan dönemin ülkücü öğrenci hareketin lideri Ramazan Potuk da Bahçeli’nin milliyetçi harekete ve Türkeş’e aykırı çalışmalar yaptığı için ‘dövüldüğü’nü söyledi. Olayın yaşandığı dönemde Bahçeli’nin Gazi Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi olduğunu kendisininde Bahçeli’nin öğrencisi olduğunu belirten Potuk, şunları söyledi: “Hocam Bahçeli’yi dövdüm. Devlet bey de Alparslan Türkeş aleyhine o dönem kendi başkanlığını ilan etmişti. 1984-1985 yıllarıydı. Biz de o dönem Türkeş taraftarıydık. Bahçeli ve grubu Alparslan Türkeş’e ‘moruk’ diyordu. ‘Bu davayı bir moruk yürütemez’ diyorlardı.”
ARACINA BİNİP KAÇTI
“Grup kurduk Bahçeli dahil birçok kişinin evini bastık ve dövdük. Silahlı çatışmalara girebilecek pozisyona kadar bile geldik. Benim 8- 10 kişilik ekibimde o dönem Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Abdullah Şalcı da vardı. Tandoğan’daki evine gittik kapıyı çaldık ve orada dövdük. Yüzüne tokat attık. Bir gün de okulun bahçesinde Bahçeli’yi kovaladık. Bahçeli 01 Adana plakalı arabasına zor yetişip kaçarak gitti. Bahçeli ve ekibi de bu olayın ardından bizim birkaç adamımıza saldırmıştı. Daha sonra Alparslan Türkeş cezaevinden çıkınca bizleri şikayet etti. Türkeş beni çağırdı, ben de olayları anlattım. Bu olaylar bir yıl sürdü.”
TÜRKEŞ’E MORUK DEMELERİNİ HAZMEDEMEDİK
Potuk, kendisini MÇP lideri Muharrem Şemsek’in görevlendirdiğini anlatarak, “Bahçeli ve ekibinin Türkeş’e ‘moruk’ demesini ve kendi başlarına hareket etmelerini hazmedemedik” dedi.
Star
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.