‘Darbe yoluya hükümeti devirmek’, ‘camileri bombalamak’, ‘jetleri düşürmek’, ‘darbe karşıtlarına suikast yapmak’ gibi çok ağır iddiaların yer aldığı Balyoz Darbe Planı davası kapsamında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından haklarında ‘yakalama emri’ çıkarılan 102 sanık akılalmaz yöntemlerle hukuktan kaçıyor ya da kaçırılıyor. Yakalama kararının çıkmasının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen 77 muvazzaf subayın mahkeme ve savcıların tüm girişimlerine rağmen teslim edilmemesi ‘imtiyazlı firar’ olarak nitelendirilirken, emekli askerlerin de polisin girme yetkisi olmayan 3 bölgede toplandığı iddiaları bin ‘hukuk ayıbı’ olarak gösteriliyor. İşte Balyoz’da hnukukçuları isyan ettiren o gelişmeler:
1-) Yakalama kararı olan 102 sanık da itiraz etti
Balyoz Darbe Planı’nda haklarında yakalama kararı çıkarılan 102 sanık 10. Ağır Ceza’ya bu kararın geri alınması için başvurdu. Son itiraz dilekçesini sanıklardan Mustafa Çalış’ın avukatı verdi. 10. Ağır Ceza, 26 ve 27 Temmuz’daki 85 başvuruyu reddetmiş, itiraz olarak değerlendirmesi için de üst mahkeme olan 11. Ağır Ceza’ya göndermişti. 10. Ağır Ceza’nın geriye kalan 17 başvuruya ilişkin değerlendirmesi sürerken, 11. Ağır Ceza’da, 10. Ağır Ceza’dan gelen 85 başvuruyu incelemeyi sürdürüyor.
2-) Sanık askerlerin itiraz dilekçeleri Karargah’tan
Balyoz kapsamında geçtiğimiz Cuma günü 102 emekli ve muvazzaf subay hakkında tutuklama kararı çıkmasının ardından Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu başkanlığında Kara, Deniz Hava ve Jandarma Adli Müşavirleri Genelkurmay Karargahı’nda toplandı. Sanıkları kurtaracak yol bulunamayınca Prof. Dr. Metin Feyzioğlu da toplantıya çağrıldı. “Yakalamaya itiraz” ve “reddi hakim” dilekçeleri hazırlanarak kurye, faks ve e-mail yoluyla dilekçeler sanıklara ulaştırıldı.
3-) Emekli Balyozcular evlerinde bulunamadı
Haklarında yakalama kararı verilen 24 emekli general ve subaya ulaşılamıyor. Emeklilerden sadece Çetin Doğan Bodrum Havaalanı’nda gözaltına alındı. Mahkemenin yakalama kararını gerçekleştirmek için harekete geçen polis, aralarında emekli Oramiral Özden Örnek ve emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın da bulunduğu 24 sanığın ifade verirken bildirdikleri adreslere gitti ancak bu kişiler adreslerinde bulunamadı. Polisler tutanakla ‘firar’ durumunu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bildirdi.
4-) Şu anda aradığınız Balyoz sanıklarına ulaşılamıyor
Emekli asker sanıkları adreslerinde bulamayan polis bu kez 24 sanığın resmi fadelerinde verdikleri cep telefonlarını aradı. Ancak tüm sanıkların cep telefonlarının kapalı olduğu görüldü. Bunun üzerine polis, sanıkların resmi ifadelerindeki sabit ev ve işyeri telefonlarını aradı. Ancak bu numaralardan da cevap alınamadı. Sanık generallerden bazılarının karar açıklandığı gün savcı ve polise İstanbul Adliyesi’ne gideceklerini söylediği ancak bir daha kendilerinden haber alınamadığı iddia edildi.
5-) Balyoz emeklilerini toplama kampı iddiası
İddiaya göre, Genelkurmay, haklarında yakalama bulunan muvazzaf ve emekli TSK mensuplarını olası bir yakalama riskine karşı 3 güvenli bölgeye taşıdı. Özellikle YAŞ’a girecek personelin bir gün bile tutuklu kalmaması için belirlenen 3 toplanma yerinin, oldukça korunaklı askeri bölgelerden oluştuğu ve polisin giremeyeceği alan olduğu belirtiliyor.
6-) Merkez Komutanlığı tebligatı almak istemedi
İddiaya göre, 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27’si general 77 muvazzaf hakkında tutuklama kararı vermesinin ardından, Merkez Komutanlığı’na gönderilen tebligatlar, “mesai saati bitt”, “görevli askerin işi çıktı”, “faks sinyali kesildi” gerekçesiyle alınmadı. Savcı, Terörle Mücadele Şubesi’nden istediği polisle kararı Komutanlığa gönderdi.
Üç adres mercek altInda
Aynı anda ikamet adreslerini terk eden ve eş zamanlı olarak telefonlarını kapatan Balyoz Sanıkları’nın 3 ayrı adreste toplandıkları bilgisi de değerlendiriliyor. İzmir’de Ege Deniz Bölge Komutanlığı Narlıdere Sosyal Tesisleri, Ankara’da Merkez Orduevi, İstanbul’da ise Fenerbahçe Orduevi’nde emekli ve muvazzaf sanıkların toplandığı bilgisinin savcılığa ulaştığı öğrenildi.
‘Engin Alan cezaevine girmekten korkmaz!’
Balyoz sanıklarının çoğu, yargı sürecinde haklarında yakalama kararı çıkartılmasına gerek olmadığı, çağrı yöntemiyle kendiliklerinden gelip teslim olacakları, yargıdan kaçmayacakları ve hapisten korkmadıklarını belirtmişlerdi. Ancak sanıklardan Org. Çetin Doğan dışında hiçbiri mahkeme kararına uymadı. Korgeneral Engin Alan şöyle demişti: “Benim adım Engin Alan. Ölüm dahil hiçbir şeyden korkmuyorum. Beni Silivri’ye değil İmralı’ya koysunlar. Silivri’den tabutum çıksa bile tabutun kapağını kaldırıp dimdik yürüyeceğim. Ölümden korkmayan Engin Alan cezaevine girmekten korkmaz. Bunu herkes böyle bilsin.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.