• BIST 9341.2
  • Altın 3764.253
  • Dolar 38.0102
  • Euro 41.982
  • İstanbul 9 °C
  • Diyarbakır 21 °C
  • Ankara 8 °C
  • İzmir 14 °C
  • Berlin 15 °C

Bir Türk’e mektubumdur...

Bir Türk’e mektubumdur...
Hakkari’nin Kato bölgesinde yaşamış, çocukluğunda yeni cizlavit ayakkabıları olduğu zamanlar kendisini dünyanın en mutlu insanı zanneden bir Kürt olarak duygularımı ifade etmeye çalışacağım.

Kürt siyasi tutukluların süresiz dönüşümsüz açlık grevlerinin 61. gününde yazıyorum

Kürt siyasi tutukluların süresiz dönüşümsüz açlık grevlerinin 61. gününde yazıyorum. Sizler kaçıncı gününde okuyor olacaksınız bilmiyorum. İşinizi kolaylaştırmak için yazdığım gün ve saati yazıyorum. 11 Kasım 2012, saat 21.00 suları. Diyarbakır...

Şu anda hissettiklerim, milletvekili olarak taşıdığım hisler değildir. Hakkari’nin meşhur Kato bölgesinde yaşamış, çocukluğunda yeni cizlavit ayakkabıları olduğu zamanlar kendisini dünyanın en mutlu insanı zanneden bir Kürt olarak duygularımı ifade etmeye çalışacağım.

Takdir-i ilahi cizlavit ayakkabıları olduğunda sevinen, Irak Kürdistan Federal Bölgesi'nde yaşayan Kürtlerin mücadelesini simgeleyen 'Herne Pêş' marşı dışında Erivan Radyosundan gecenin geç saatlerinde dinlediğim 'Rustemê Zal' destanı dışında bir avuntusu olmayan ben; bugün halkımın özgürlük mücadelesini açlığa yatarak sürdürmek durumundayım.

Çoğunuzun bildiği, bize de anlatmaktan gına gelen yaşanmışlıkları tekrar etmek niyetinde değilim...

41748Bir milletvekili olarak 1.5 yıllık zaman diliminde; Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi için söylenmedik sözün kalmadığını düşünüyorum. Birileri sürekli olarak bizi samimiyet testinden geçirme gayreti içinde oldu. Bize sürekli olarak 'kapıcı kürdün' çocukları muamelesi yapıldı. Çoğu zaman da 'burada olmasaydınız daha iyi olurdu' demeye getirdiler sözü. Yılmaya yıldık bu söylemden ama dert burada değil, dert artık umudumuzun kırılmış olmasıdır.

Yaşadıklarımız Cezayirlilerin yaşadıklarını anımsatıyor. Bilirsiniz, yaşlı Fransızların bakımları için Cezayirlilere ihtiyaçları var. Bir arada yaşamlarını sağlayan tek unsur Cezayirlinin Fransız’a bakıcı olma ‘hakkı’ndan ibarettir. Gelgelelim Cezayirli olmazsa yaşayamayacak olan Fransız, onu kendi mahallesinde görmeye de katlanamıyor. Çok değil,

3-5 yıl önce Paris sokakları ateş topuna dönmüştü. Bu ateşi yakanlar Faslı, Cezayirli Arap çocuklarıydı ama ortaya bu ateşin odununu yolarak yığılan, Fransızların onulmaz kibrinden başka bir şey değildi.

Bu durum bizim sizinle olan ‘kardeşliğimizi’ de tanımlıyor. Türkiye metropolleriyle ilk tanışmamda karşıma çıkan ilk görüntü bana bunu anımsattı. Çok katlı cafcaflı yaşamın içinde kapıcı Kürdün hizmetkarlığına muhtaç çocuğu olduğumu hissettim. Her apartmanın bir kapıcı dairesi var ve bu dairelerin müdavimleri Kürtleri gördüm.

Anımsayın lütfen, bayram ziyareti için kapınızı çaldığında biran önce gitmesini istediğiniz ama çöpünüzü beş dakika geç aldığında da kızdığınız Kürt.

Bu ‘birlikteliğin’ adını kardeşlik koyduğunuz da itirazımız yükseliyor. Bizim istediğimiz kardeşlik bu değil. Benim içimden hiçbir zaman İstanbul’u fethe gelen Kürt olma hissi oluşmadı. Fetih duygusunu tehlikeli gördüm. Çünkü fethedilmenin ne denli zalimane bir şey olduğunu yaşayarak öğrenmiş bulunuyoruz.

Fetih duygusuyla İstanbul’a kulaç atan Kürtler olmadı değil. Attıkları her kulaçta biraz daha ‘beyazlaşmak’ durumunda kaldılar. Geriye dönüp baktıklarında da geride bıraktıklarını beğenmez oldular.

Siyah’ kalan ve öyle kalmayı tercih edenlerin rengine çamur kalmakla kapıcı çocuğu olmaktan kurtulacaklarını zannettiler. Bunu yaptıkça da aramızdaki ‘kara kedi’ rolüne büründüler. Bir de Türk olmayan Türk milliyetçileri vardır. Onlar ki kardeşliğin ayağına takoz koyanlardır.

'Haklı' olarak şu soru aklınıza gelebilir. 'Kürtlerin hepsi sizin gibi düşünmüyor. Bakın BDP dışındaki partilerde de Kürtler var ve seslerini çıkarmıyorlar.' Bu da doğru. Kürtler bizden ibarettir gibi iddiaya sahip değiliz. Ama sizlerin de şunu bilmeniz lazım. Nüfuzlu Kürtlerin her dönem iktidarlarla birlikte hareket ettikleri de sizin kabul etmeniz gereken bir başka gerçek. Şimdi yeri gelmişken yukarıda açıklığa kavuşturulması gereken gerçeğin bir boyutuna değineyim. Sistem-içileşmiş Kürtlerin engelleyiciliğine açıklık getireyim. Kendimi sizin yerine koyup düşünüyorum. Benim de karşımda iki kategori oluşturan bir Türk olgusu olmuş olsa, kendime yakın olanı tercih ederim. Ama ben burada başka bir gerçeklikten söz ediyorum. Sizin sorunsuz Kürtler kategorisinde gördükleriniz, aslında sorunun özünü oluşturuyorlar.

Nasıl mı? Hemen açıklayayım. Dünyanın her yerinde nüfuzlu sınıflar iktidarla 'zorunlu nikahlıdırlar'. Bizim Kürtlerin nüfuzlularının iktidarla 'zorunlu nikahları' biraz daha katmerlidir. Zilliyetleri yok. Şirin görünmek için yapmadıkları şaklabanlık yok. İşleri görünsün, nüfuzları son bulmasın yeter. Böyle düşünen nüfuzlu Kürt sorunun çözümünü arzulamıyor.

Söz buradan açılmışken, Türk olmayan Türk milliyetçilerine de değineyim. Bir insan nasıl bu duruma gelebiliyor? Mesela Ziya Gökalp... Abdullah Cevdet... ve bugün devamında sizin de rahatlıkla ekleyebileceğiniz daha nice isimler. Bir Türk ile oturup bu paradoksu konuşmak isterim. Bir benim dışımdaki birilerinin bana ulu-sentezler oluşturmasını hazetmem. Öyle ki 'Türklük' kimlik olarak gözümde itici bir hal almaya başladı. Sizin çocuğunuz her gün okulda 'kendi varlığını benim çocuğumun varlığına armağan etse' ne düşünürsünüz? Lütfen, aynı şeyi benim için de düşün.

Empati faslını burada noktalayalım.

12 Eylül 2012 tarihinden bu yana Cezaevlerinde Kürt siyasetçilerinin başlatmış oldukları süresiz-dönüşümsüz bir açlık grevi var.-Umut ediyorum, sizler bu satırları okuyorken açlık grevi sonlanmış olsun.- Grev son bulmuş olsa dahi gerekçelerinin ağırlığını hissediyor olacağız.

Bu grevin iki temel talebi var.

Birincisi; devletin kendi hukukunu da çiğneyerek bir yıl 3 ay 15 gündür (11 kasım itibarıyla) devam ettirdiği İmarlı tecridinin son bulması isteniyor. İkincisi; kendi ana dillerinde mahkemelerde savunma yapmak istiyorlar.

Türkiye siyasetine egemen olan aklın bizlerin önüne koyduğu argüman şu: Bugün anadil isterler yarın başka şeyler de isterler. 'Zaten bizim en büyük ukdemiz Bağımsız Birleşik Kürdistan kurmaktır'. Bu söz çok tanıdık geliyor, değil mi? 'Haksız mıyız' dediğinizi hisseder gibiyim.

Bakın karından konuşmaksızın çıplak bir gerçeği sizinle paylaşmak istiyorum. Eğer ki Kürt siyasetçileri Kurdofobiaya dönüştürüldüğü üzere uluslararası aktörlerin oyunlarına teşne olmayı kabul etmiş olsalardı, emin olun ne Amerika'da ne Avrupa'da ne de dünyanın başka bir yerinde 'PKK terör listesinde' olmuş olmazdı. PKK Lideri Abdullah Ocalan şimdi tek kişilik İmralı Zindanında olmuş olmazdı. Eğer bugün Ocalan İmralı'da ise, eğer PKK terör listelerinde yer alıyorsa bir tek sebebi var. Terör listesi oluşturanların oyunlarına teşne olmadığı içindir.

Biz Kürtlerin ne istediklerini toplu halde çok kere dile getirdik. Tekrar babında yeniden söyleyeyim. Söz uçar yazı baki kalır.

Kendi anadilimizle eğitim istiyoruz. İlkokuldan üniversiteye kadar. Kamusal alanda kendi anadilimizle hizmet almak istiyoruz. Kendimizi yönetmek istiyoruz. Devletin atadığı vali yerine bizim seçtiğimiz vali bizi yönetsin...

Kimliğimizin ve statümüzün anayasal güvenceye kavuşturulmasını istiyoruz.

Bu taleplere bir karşılık koymak doğru olmamakla birlikte, biz bir karşılık da koyuyoruz. Bu taleplerin karşılanması demek bin yıllık birlikteliğin yeni bir toplumsal mutabakatla sürdürülmesi anlamına gelir. Ki bu da Türkiye'nin Türkiye sınırları dışında yaşayan Kürtler için de çekim merkezi olması demektir. Takdir edersiniz ki bu da Türkiye'nin bölünmesi anlamına gelmiyor. Tersine büyümesi anlamına gelir. Öyleyse sorun nerede? Bu soru üzerine biraz düşünmenizi arzuladığım için bunları yazıyorum. Beni, bizi kapı eşiğinde içeri almadan vestiyer üzerine önceden benim için bıraktığınız bayram harçlığını vererek gönderdiğiniz kapıcı Kürt olarak görmekten vazgeçtiğiniz gün bu sorunun cevabı bulunmuş olacaktır.

Son olarak şunu da belirtmek istiyorum. Evet bin yıllık birlikteliğimiz var. Ama bizim bin yıl öncesi tarihimiz de var. Tıpkı sizin de olduğu gibi. Nasıl oluyor da bin yıl sonra, siz hala varsınız ama biz yokuz? Lütfen kendinizi bizim yerimize koyun ve bu soruya bir cevap verin.

Yazıyı bitirirken, takvim yaprağı 12'ye evrildi. Gece yarısını çoktan geçti. İradem, 'kuzu-kebaba' karşı mücadelesinde galibiyetini sürdürüyor ve yenilmeyecek. Çünkü uğruna mücadele ettiğimiz şeyin insan hayatı olduğunu biliyorum. Vicdandan daha yumuşak bir yastık icat edilmemiştir. Kafamı yastığa koyduğumda kardeşliğin güç kazandığı bir güne uyanmayı diliyorum. (Taraf)

Adil Kurt / Hakkari Milletvekili

  • Yorumlar 17
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • imran13 Kasım 2012 Salı 09:38tura

      " Kendi anadilimizle eğitim istiyoruz. İlkokuldan üniversiteye kadar. Kamusal alanda kendi anadilimizle hizmet almak istiyoruz. Kendimizi yönetmek istiyoruz. Devletin atadığı vali yerine bizim seçtiğimiz vali bizi yönetsin. "

      Bagimsiz devlet iste tamda bu saydiklarini beyefendi, neden acikca söylemiyorsunuz ? Neden ismini koymuyorsunuz ? Bagimsiz devletin bütün iceriklerini sayiyorsunuz sonrada biz bagimsiz devlet istemiyoruz diyorsunuz, neden ?

      Yanıtla (0) (0)
    • huseyin13 Kasım 2012 Salı 11:08tura ve onun gibi dusunenlere

      bagimsiz devlet isteseler ne olur, turkler den once bu topraklarin sahipleri onlar, ister kardeslik derler, ister bagimsizlik.
      size ne bundan.
      ne bu kibir, ne bu vizdansizlik, ne bu insanlik.
      not: boyle dusunenler genellikle kraldan cok kralcidirlar

      Yanıtla (0) (0)
    • Mustafa Sewi13 Kasım 2012 Salı 11:41EVET

      Bağımsız devlet istese ne olur,haram mı? "Kendin için istediğin şeyi mu'min kardeşin içinde istemedikçe iman etmiş sayılmasınız" sayın imran.

      Yanıtla (0) (0)
    • misafir13 Kasım 2012 Salı 12:21ezik

      neden kendini bu kadar ezik görüyorsun anlamadım. türkiyede yaşayan bir arap olarak sizin neyiniz eksik. cumhurbaşkanınız oldu bakanınız oldu boylan milletvekiliniz var halen ne istiyorsunuz. bütün devlet kademelerinde sizin adamlarınız var bizim değil. bu yorumu muştan yazıyorum size tavsiyem küçük emrah rolünü bırakın. devletin sadece ismi türk devleti bütün kademelerinde kürtler var. kürt türk arap sözünü de sen söylettirdin . ırkın üstünlüğü yok insan

      Yanıtla (0) (0)
    • adiyok13 Kasım 2012 Salı 13:31misafir yoruma cevap

      Kardes sen hangi ülkede hangi cagda yasiyorsun? senin söylediklerini boz göremiyoruzda ondan. ben türkiyede kürde bir hak göremiyorum. bak hala kürtce secmeli ders olsun diyorlar.. madem kürdün herseyi var türkiyenin resmi dilini Kürtce yapalim Türkcede secmeli ders olsun ne dersin? itirazin varsa demekki sen kör bir aziz nesin türkü yada kürdüsün

      Yanıtla (0) (0)
    • adiyok13 Kasım 2012 Salı 13:38imran a

      Diyelim kürtler acikca dediki bagimsiz kürdistan istiyoruz. Türkün Türkiyesi var kürdün bagimsiz kürdistani niye olmasin? Sizler niye buna karsisiniz. Kürt hakkini savunuyor. Peki türk ne yaipyor? Kürdün vatani olmasin diye kürdü oldürüyor. aclik grevleri 62 gün oldu basbakan hala sow yapiyor diyorlar. niye cünkü aclik grevinde olan bütün kürtlerin ölmesini istiyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • batı13 Kasım 2012 Salı 14:59doğu

      sayın adil kurt öyle güzel duygu somurusu yapıyorkı bu laflarıyla ancak secım bolgesındeki halkımizı etkıleyebılır. Sankı ıstnbuldakı tum kapıcılar kurt. Tam aksıne anadolunun bırcok koyunden gelen turk/kurt ınsanlarımız ıstanbulda zengınlerın hizmetınde sefalet cekmekte. Su bılınmelıki bu sadece kürtlere ozgu bır durum degıldır. Ayrıca sayın mılletvekili barıs ıcınde ısteklerımızı belırtiyoruz dıyor. Valla batıdan hiç barısçıl gorunmuyorsunuz.

      Yanıtla (0) (0)
    • imran tura13 Kasım 2012 Salı 15:42cevap

      Cevap veriyorum¨türklerden önce biz vardik bu topraklarda diyenlere: neresindeydiniz bu topraklarin? Bu topraklar bizans hakimiyetinde idi ve Romen diyojen yönetiyordu. Biz gelmeden neden bizansin esiriydiniz ve neden sadece iranin kuzeyinde yasiyordunuz, hic dusundunuzmu? Alparslan bizans ordularini dagitti ve imparatorlarini esir etti, sonra yapilan anlasma ile toprak karsiligi serbest birakildi. Anadoluyu böyle aldik biz. resmi dilde böylece türkce oldu 1000 senedir. Inanmayan arastirsın.

      Yanıtla (0) (0)
    • ayfen Tuna13 Kasım 2012 Salı 15:45gercekler

      Birileri öyle yaziyorki sanki kürtlerin devleti vardi da türkler geldi yikti. Yalan. Dünya tarihini acip okuyun, türkler bu topraklari hristiyanlardan aldi. Siz neden almadiniz madem bu kadar istiyordunuzda ? Hem biz kürtler devlet kurmasinda demiyoruz ama bizim oluk oluk kanla bizanstan ve haclilardan aldigimiz anadoluda degil, biz gelmeden önceki yasadiklari yerlerde yani iran irak arasinda gitsin kursunlar, biz bu topraklari kürdlerle savasip almadik, muhatabimiz bizanstir.

      Yanıtla (0) (0)
    • fikri durmus13 Kasım 2012 Salı 15:48anlamadim

      Ya biri bana izah etsin 400 km kare topraktan devleti sildik diye diye bu aclik grevi noktasina nasil geldi bu hareket, hem devletle savasip yendik toprak aldik diyeceksiniz, sonra devletle savasanlar hapise dusunce devlet merhamet et yoksa biz acliktan ölüyoruzmu diyecekler, benim biraz kafam karisti , birisi bir anlatsin, bu savas ne oldu , kim yendi kim yenildi , 400 km ne oldu ?

      Yanıtla (0) (0)
    • farqin13 Kasım 2012 Salı 16:37arap misafire

      bi söz vardır, el elin eşşeğini türkü söyleyerek ararmış, senin o sözleri anlaman çok zoor, sizler tarih boyunca hep ihanet içinde olduğunuzdan dolayı, ezilenlerden yana hiç olmadınız, onları duyguları neyi ifade eder bu yüzden kavrayamazsınız, onun için seni ilgilendirmeyen bir konuda laf kalabalığı yapma otur oturduğun yerde...

      Yanıtla (0) (0)
    • tarık13 Kasım 2012 Salı 18:31gerçek \

      Ayfen Tuna ya;; Kürtlerin yaşadığı yerleri bilmiyorsan git de öğren. Cahilligini elaleme gösterme.

      Yanıtla (0) (0)
    • Medya terazi13 Kasım 2012 Salı 19:28Resmi tarihin yalancıları

      İnsanlıq tarihinden günümüze Qadar kendi anawatanında yaşayan KÜRD QAWMİ, göçebelere dün Ümmed Qardeşliği adına 1071 de qapılarını açtılar iro bu göçebeler tarafından terörist olarak ilan ediliyorlar,

      Tarihin we Qaderin cilwesine bakın hele !

      Yanıtla (0) (0)
    • ferdi taner13 Kasım 2012 Salı 21:56kaynak

      Resmi tarihi falan birakin gidin bir dünya veya avrupa tarihcisi acip okuyun ve arastirin Türkler gelmeden önce güneydogu anadolu kimin kontrolunde imis ve kimin devleti varmis, hem kürtler durup dururken Alparslana neden siginmislar madem kendi devletleri varmista, bizansin sinirlari nerde imis ve kürtlerin devleti nerde imis, buyuk ermenistan nerde imis ? somut ve tarihlerle yanit verin uydurma degil evrensel kaynak gösterin, dünya tarihi ortada , avrupali kaynaklarda ortada .

      Yanıtla (0) (0)
    • Dr.fuado14 Kasım 2012 Çarşamba 02:18vicdanı olan kalmış mıdır?!

      Davanıza olan bağlılığınız beni duygulandırdı. Bir çok konuda sizden farklı ve bazen de zıt düşünüyorum. Ancak vicdandan, insanlıktan nasipsizlerin ve hac da bile kürtçe konuşulmasına tahammülsüz bir zavallılığın egemen olduğu, atılan olumlu adımların beyaz türklerin saltanatının devamının sigortası olarak görüldüğü için atıldığını, AKP ye oy vermiş bir pişman kürt olarak söylemek ne kadar anlamlı bilmiyorum.

      Yanıtla (0) (0)
    • Dr.fuado14 Kasım 2012 Çarşamba 02:23Ne zaman bitecek bu işkence!

      Ancak her şeye rağmen ölüm oruçlarının doğru olmadığını düşünüyorum. Ancak bu sorunun gündemde olmasının en etkili yolu olduğu da ortada değil mi? Acizane Kürdlerin kurtuluşunun "müsbet ve en geniş çerçeveye sahip karşılıklı hoşgörü ve anlayıştan geçtiğine inanıyorum." İnşallah egemenler bu kötü gidişi görür de insani haklar konusunda insani adımları atarlar ve kin ve nefret yerine insani dili kullanırlar...

      Yanıtla (0) (0)
    • veli can14 Kasım 2012 Çarşamba 09:43resmi tarih degil

      Arkadaslar resmi tarih degil avrupali ve abd li tarihcileri okuyun ve anlatin bize turkler gelmeden önce kurtlerin devleti nerdeydi sinirlari ne idi ve bizans nerde idi ermeniler nerde idi . Somut olarak anlatinda anlayalim, internetten uyduruk tarih okumayin

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89