“Kürdistan Hükümeti’nin referandum konusunda bir karar alması kişi olarak beni çok mutlu etti.” diyen Beşikci şöyle devam etti: “Dilerim referandum herhangi bir ertelemeye maruz kalmadan gerçekleşir. Son 3-4 yıldır Paris, Londra, Washington ve Moskova gibi batı üniversitelerinde veya sivil toplum kurumlarında görüyoruz ki sık sık Kürdistan’ la ilgili toplantılar gerçekleşiyor. Yine konuya ilişkin çok sayıda panel, konferans ve sempozyum düzenleniyor. Bu tür etkinliklerin bir anlamı var ve şunu vurgulamak isterim ki; Kürdistan’ın bağımsızlığı artık kendisini dayatmıştır. Bu sebeple batıda konuyla ilgili sık sık toplantılar alınarak siyaset ve bilim dünyasının değerli kişileri görüşlerini aktarıyor. Bunun çok önemli bir süreç olduğunu düşünüyorum, dilerim referandum 25 Eylül’de ertelenmeden gerçekleşir.”
TÜRKİYE’NİN AÇIKLAMALARI BELİRLEYİCİ DEĞİL
Türkiye’nin konuya ilişkin açıklamalarının belirleyici olmayacağını söyleyen Beşikci, iki ülke arasındaki ticari gelişmelere dikkat çekerek şöyle devam etti: “Ticari ilişkiler söz konusu. Örneğin petrol Türkiye üzerinden dünya pazarlarına açılıyor. Ticaretin gelişmesi siyasetin ve diplomasinin geliştirmesini de beraberinde getiriyor. Bunun belirleyici bir açıklama olduğunu düşünmüyorum. Referandumun 25 Eylül’de yapılmasında büyük bir yarar var.”
KÜRTLERİN ÖNÜNÜ KİMSE ALAMAZ
“Referandumdan yüzde 80 üzeri bir oran evet derse Kürtlerin önünü kimse alamaz.” Şeklinde konuşan İsmail Beşikci, “Referandum bağımsızlık yolunu açacaktır. Eğer referandumdan yüzde 80 ve 85 oranında bir evet çıkarsa Kürtlerin önü açılacaktır ve kanımca hiçbir güç, kurum veya devlet böyle bir durumun önüne geçemeyecektir.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.