BDP kendi iç değerlendirmesini sürdürürken, Kandil ve Avrupa'daki Kürt siyasetçilerden gelen çağrılarda, Abdullah Öcalan'ın koşullarının değiştirilerek hareketin farklı kanatlarıyla görüşmesinin sağlanması talebi öne çıktı.
BDP istişarede
Hükümetin başlattığı ikinci Kürt açılımı kapsamında İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşen Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ve Barış ve Demokrasi Partisi Batman milletvetvekili Ayla Akat Ata bir değerlendirme toplantısı için Diyarbakır'a giderken, BDP Eşbaşkanlarından Gültan Kışanak'ın da temaslarda bulunmak için Avrupa'ya gittiği bildiriliyor.
Gazeteci Namık Durukan, Diyarbakır’da yapılan toplantıda İmralı’da konuşulanlar, ve hükümet kanadı ile yapılan görüşmeler konusunda örgütün bilgilendirilmesinin gündeme geldiğini bildiriyor.
Durukan'ın haberine göre sabah uçakla İstanbul’dan Diyarbakır’a gelen İmralı heyeti, yeri açıklanmayan bir yerde kendi aralarında kapalı bir toplantı yaptı. Toplantıya BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da, Hakkari’den dönerek katıldı.
Toplantıya BDP milletvekillerinin tamamına yakınının katıldığı öğrenilirken, isminin açıklanmasını istemeyen bir BDP milletvekili, “Çok önemli bir süreç. Hükümet kadar BDP’de bu konuda çok hassas. Sürecin sekteye uğramaması için ince eleyip sık dokuyoruz. Fazla ayrıntı veremeyeceğiz. Yapılan görüşme sonrasında alacağımız kararı kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.
Kandil'in ilk değerlendirmesi
İmralı'da Abdullah Öcalan ile Kürt milletvekillerinin dün yaptığı görüşmeyi Fırat Haber Ajansı'na değerlendiren KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, “Şimdilik bir istişare durumundan söz edilebilir. Ortada bir girişim ve geliştirilmiş bir diyalog var ama pratik adımlara da ihtiyaç olduğu açıktır” dedi.
Devletin atacağı ilk adımın ne olacağının önem taşıdığını söyleyen Karayılan, "Önderlik İmralı Tecrit Sistemi altında bulunduğu sürece sen devletin tutarlılığına ilişkin tek bir kişiyi bile ikna edemezsin. Önce önderliğin koşulları değişecek. Serbest hareket etme koşulları oluşacak" diye konuştu.
Karayılan henüz ortada sadece bir taktik yaklaşım görüldüğünü, çözüme ilişkin bir proje sunulmadığını kaydederek "Madem devlet ve hükümet Türkiye’nin bu temel sorununu çözme kararı almışsa ve çözecek olan kendisiyse, evvela pratik bir adım atmalı ve bununla birlikte çözüm projesini ortaya koymalıdır. Evet görüşmeler var, ama sizin bu konudaki çözüm projeniz nedir, Allah için ona ilişkin de bir kaç cümle söyleyin" dedi.
Karayılan, PKK'nın çözüm projesini Oslo ve İmralı süreçlerinin sonucu olarak 5 Mayıs 2011'de Başbakan'a sunulmak üzere iletmiş olduğunu da sözlerine ekledi.
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Karayılan'ın açıklamalarında örgütün askeri yapısının bu sürece nasıl katılacağına ilişkin sorular da öne çıkıyordu.
Sürecin bu aşamasında İmralı ile hükümet ve İmrali ile BDP arasında görüşmeler yapılmış olmasının önemli olduğunu belirtmekle beraber Karayılan "Ama esas önemli olan silahlı güçlerdir. Bunun için bizim direk önderlikle diyalog içinde olmamız gerekiyor. Geniş komutanlık kademesi ve savaşçı yapısının ikna edilmesi sorunu vardır" diye konuştu.
Murat Karayılan Fırat Haber Ajansı'na yaptığı açıklamalarda, örgütün silahlı kanadından hem Oslo sürecinde hem de şu anda istenen şeyin silah bırakmak değil silahlı güçlerini Türkiye sınırları dışına çıkarmak olduğunu öne sürdükten sonra "Peki nereye çekeceğiz?" diye sordu.
Karayılan, bu isteniyorsa, Kandil'e bombardımanın durdurulması gerektiğini, bunu anayasal düzenlemeleri de içerecek bir takvimin izlemesi gerektiğini söyledi.
Avrupa kanadı ne diyor?
Kürt siyasi hareketinin Avrupa'daki önde gelen ismi ve Oslo sürecinin katılımcılarından Zübeyir Aydar da sürece ilişkin olarak Milliyet gazetesi'nden Aslı Aydıntaşbaş'a verdiği mülakatta henüz kendileriyle temasa geçen olmadığını söyledi.
Aydar da Karayılan gibi, bu işin İmralı'dan yürüyemeyeceğini, Öcalan'ın koşullarının değiştirilerek, hareketin değişik unsurlarıyla temasının sağlanmasının gerektiğini vurguladı.
Aydar, "Sayın Öcalan’la görüşülmesi ve bunun kamuoyuna açıklanması olumludur. Başkanımız tabii ki bu hareketin kurucu lideri ve başkanıdır. Sözleri hareketi bağlar. Görüşme yapmaya yetkilidir. Başmüzakerecidir.
Fakat işin aslı şu: Bu iş İmralı’dan yürütülemez. Onun şartları düzeltilmeden, bu şekliyle gitmez. Zaten kendisi de son avukat görüşmesinde, ‘Bu şartlarda benim yapabileceğim bu kadar. Daha fazla rol almamı istiyorsanız, önümün açılması lazım’ diyor. Dört duvar arasında daha fazla yapabilecek bir şey yok. Orada konuşulan, tartışılan şeylerin bizzat başkan tarafından bizimle paylaşılması lazım" dedi.
(BBC Türkçe)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.