Hak ve Özgürlükler Partisi (HAKPAR) Genel Başkanı Bayram Bozyel, ''Kürt sorununun çözümünde artık silahla mücadele dönemi geride kaldı. Silahla mücadele halka yarar sağlamıyor, ne yazık ki zarar veriyor'' dedi.
Partisinin halk eğitim merkezinde düzenlenen kongresinde konuşan Bozyel, yeni anayasa çalışmalarında ciddi engellerin olduğunu bildiklerini belirterek, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yeni anayasa sürecini önemsediklerini söyledi.
Sürecin olumlu sonuçlanması için Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi bakımından önemli bir fırsata dönüşmesi için ellerinden geleni yapmak istediklerini ifade eden Bozyel, şöyle konuştu:
''Yeni anayasa Türkiye için önemli bir fırsattır. İlk kez sivillerin eliyle karşılıklı diyalog yöntemleriyle bir anayasa yapma fırsatı doğmuştur. Bu anayasanın yeni olabilmesi için ve derdimize derman olabilmesi için, en başta Kürt sorununa da önemli açılımlar sağlanması gerekiyor. Kürt sorununa çözüm üretmeyen ve sorun için zemin hazırlamayan bir anayasa, yeni anayasa değildir''
Mevcut anayasadan 20 kez değişiklik yapıldığını dile getiren Bozyel, şunları kaydetti:
''Yapılanları küçümsemiyoruz ama bu anayasanın ırkçı, otoriter ve bir militarist ruhu yerinde duruyor. Bu ruhu değiştirmediğimiz sürece, bütün maddeleri de A'dan Z'ye değiştirseniz bu Türkiye toplumunun ve Kürt halkının beklentilerine cevap vermez. O nedenle biz, yeni anayasadan mutlaka Türkiye toplumunun çoğulcu, çok kültürlü yapısı dikkate alınması ve esas alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede Kürt halkının ulusal kimliği bu anayasada mutlaka kabul edilmelidir. Bu inkar politikası bu vesileyle son bulmalıdır. Kürt halkının kimliği tanınmalı, bundan kaynaklanan haklarının da tanınması ve hayata geçmesi için gerekli alt yapının da oluşturulması gerekiyor.''
Kürt sorununun çözümü konusuna da değinen Bozyel, şöyle devam etti:
''Kürt sorununun çözümünde artık silahla mücadele dönemi geride kaldı. Silahla mücadele halka yarar sağlamıyor, ne yazık ki zarar veriyor. Gelinen aşamada bütün engellere ve sıkıntılara rağmen demokratik, barışçıl yöntemlerle yapılacak çok iş var. Silahlı mücadelenin faturası, sonuçlarıyla kıyaslanmayacak kadar ağırdır ve trajiktir. O nedenle bundan böyle Kürtler, enerjilerini, birikimlerini, sivil ve demokratik alana yığmalıdırlar. Barışçıl yöntemleri esasa alsınlar. Türkiye toplumunu kazanmaya dönük bir politika izlemelidirler. Dünyadaki genel geçer değerlerle, normlarla barışık olmalıdırlar.''
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.